CHP Genel Merkezi’ndeki parti yöneticilerinin, MYK üyelerinin ve tüm milletvekillerinin ülke genelinde çok yoğun bir çalışma içinde olduklarını ve sadece Keşan’a değil Türkiye’nin her köşesinde düzenlenen etkinliklere katıldıklarını söyleyen Kanışkan, “Biz de bu anlamda her ay bir parti yetkilimizi Keşan’a davet ederek halkımız ile buluşturuyorduk. Ancak bu çalışmalarımız geçen mart ve nisan aylarında çeşitli nedenlerle gerçekleşmemişti. Şimdi bu eksiklerimizi telafi etmeye başlıyoruz. Bu kapsamda Grup Başkan Vekilimiz Hukukçu Emine Ülker Tarhan, 24 Mayıs 2013 Cuma günü Keşan’a gelerek Teras Düğün salonunda düzenlenecek “Umudumuz Gençliktedir” konulu söyleşiye katılacak ve halkımızla birlikte olacak. Türkiye’nin hukuk düzeninin nasıl olduğunu anlatacak” dedi.
Ülker’in sabah erken saatlerde İstanbul’dan Edirne’ye geleceğini, oradaki temaslarının ardından Uzunköprü’ye uğrayıp saat 17.00 sıralarında Keşan’da olacağını belirten Kanışkan, önümüzdeki günlerde yapacakları çalışmalar hakkında da şu bilgileri verdi: “3 Haziran’da büyük bir ihtimalle Parti Meclisi üyemiz ve İzmir Milletvekilimiz Prof. Dr. Birgül Ayman Güler Keşan’a gelerek ilçe başkanlığımızı ziyaret edecek. Geleneksel bahar yemeğini bu yıl da önümüzdeki haziran ayının ilk günleri içinde yapmayı düşünüyoruz. Bunun için çalışmalarımız başladı ama henüz tarih kesinleşmedi. Bahar yemeğimize de yine toplumda halkımız tarafından çok büyük dikkatle takip edilen bir parti yetkilimiz bizimle birlikte olacak.”
BELDE VE KÖYLERDE ÇALIŞMALARA BAŞLADIK
Açıklamasını Keşan İlçe Örgütü olarak yürüttükleri çalışmalara değinerek sürdüren Kanışkan, “Belde ve köylerimizde çalışmalara başladık. Tarım Komisyonu üyelerimiz bu akşam Beyendik’e giderek vatandaşlarımızla buluşacak, onların sorunlarını dinleyecek. Bu yaz bizim için çok hareketli bir yaz olacak. Siyasi çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdüreceğiz” diye konuştu.
UZUN TUTUKLULUK SÜRELERİ KANAYAN BİR YARA
Açıklamasında ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kanışkan, şunları söyledi: “Türkiye’nin çok önemli problemleri ve sorunları var ve bu sorunlara her geçen gün yenilerini ekleyen bir hükümet var. Bu sorunların en önemlilerinden biri hukuk sorunu, özellikle uzun tutukluluk süreleri ile ilgili. Bu kanayan bir yara. Bu sorunun dışında birçok düzenlemeyi torba yasa düzenlemeleriyle alel acele çıkaran bir hükümet var. Eğitim sistemimizde de buna benzer uygulamalar var.
EKONOMİMİZ PATLAMAK ÜZERE OLAN KALORİFER KAZANI GİBİ
Ekonomimiz kalorifer kazanının patlamak üzere olduğu bir noktada. Sıcak para ile sürdürülmeye çalışılan bir ekonomik düzen var. Sokaktaki vatandaşlarımızın hepsi borçlu. Bir çok vatandaşımız kredi kartı veya banka borçlusu. Esnafımız ekonomik gidişattan son derece rahatsız. Büyük marketlerin kıskacında her geçen gün eriyorlar. Bir türlü ortaya çıkarılmayan ve yasalaşmayan Perakende Yasası var, bu yasa esnafımızı rahatlatacak ve alışveriş merkezlerini şehir dışına çıkmaya zorlayacak bir yasa. Gitgide yoksullaşıyoruz ve dışarıya bağımlı bir hale geliyoruz.
CUMHURİYET DEĞERLERİMİZ ÖNEMSİZLEŞTİRİLİYOR
Cumhuriyetimizin değerleri zayıflatılıyor ve önemsizmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Bayramlarımız halktan kaçırılmaya çalışılıyor. Atatürk Anıtı önüne çiçek bırakmak veya çelenk sunmak bir ayıp, bir suçmuş gibi polis gözetiminde yapılıyor. Bir terörist ile görüşmek barış süreci olarak nitelendirildiği bir ülkede yaşıyoruz ve bu ülkede yaşarken CHP’lilerle birlikte tüm cumhuriyetçilere, bütün ülkesini ve Atatürk’ü sevenlere çok önemli görevler düşüyor.
KAPIMIZ AÇIK
CHP’nin kapıları cumhuriyetçilerin hepsine açık, Atatürk ilkelerine bağlı olan herkese açık, bu iktidarın bir an önce siyasi yollarla ve seçim sürecinin sonunda gitmesi gerekiyor. Halk iktidarının bir an önce Türkiye’de hayata geçmesi gerekiyor. Aksi takdirde bugüne kadar birçok değerimizi kaybettik ve bunlara yenileri eklenecek. Anlamsız ve hiçbir derinliği bulunmayan tartışmalarla kamuoyu meşgul edilirken, okyanus ötesinden birilerinin istekleri doğrultusunda ülkemizin de içinde bulunduğu bölge yeniden şekillendirilecektir. Buna engel olmak da halkın iktidarı ile halkın kendisini iktidar yapmasıyla mümkün.”
