SONGÜL KONAR 

Törene, Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, 4’üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanı Piyade Albay Öztürk Mustafa Yılmaz, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Erdem Sarıbaş, İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Tekin, daire amirleri, STK ve siyasi parti temsilcileri, askeri erkân ve vatandaşlar katıldı. 

Keşan Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Dilek Saylam, Beden Eğitimi Öğretmeni Dorukay Çavdar, Müzik Öğretmeni Hüseyin Tansu Kırcıoğlu, sunumunda gerçekleştirilen törende, Atatürk Anıtı’na çelenkler sunuldu. 

Saat 09.05’te ise Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, tüm şehitler için 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Tören, Keşan Belediye Bandosu eşliğinde İstiklal Marşı’nın okunması ve bayrakların yarıya indirilmesi ile devam etti.  

Keşan Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Dilek Saylam, AK Parti Edirne Milletvekili, TBMM KEFEK Başkanı Dr. Fatma Aksal, Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, İYİ Parti Grup Başkan Vekili Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar’ın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü nedeniyle yayımladıkları anma mesajlarını sundu. 

Tören Teğmen Muhammed Ali Sönmez’in Atatürk ve liderlik konulu bir konuşma yapmasıyla son buldu. 

“ATATÜRK MİLLİ MÜCADELEDE MİLLİ BİRLİĞİ TEMİN EDEN EŞSİZ BİR LİDER, DEVLET KURAN BÜYÜK SİYASET ADAMI, KUVVETLİ BİR İNKILAPÇIDIR”

Sönmez, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü dünya devletlerinin kudretli bir komutan ve asker olarak kabul ettiğini ve Atatürk’ün ordumuzun ebedi başkumandanı, olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Cumhuriyetimizin ebedi başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 82. yıl dönümünde kendisini büyük bir özlem, saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. Bugün bütün Türkiye’de bütün yüce Türk milleti onu sevgi ve saygıyla anmaktadır. Doğadaki tüm canlılar gibi insanoğlunun da yaşamının da bir sınır vardır ancak bazı inşalar vardır ki yaşamları boyunca insanlığına yapmış olduğu hizmetlerle yaşamlarından sonra da varlığını sürdürdüler. İşte bu insanlardan biride öldükten sonrada yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Dünya tarihi çağlar boyunca üstün nitelikli asker ve devlet adamlarını dile getirir fakat askerlik ve devlet adamlığı nitelik ve yeteneğini bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış olan pek az örnek insan varlığından söz eder. Atatürk milli mücadelede milli birliği temin eden eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında efsanevi bir komutan, devlet kuran büyük siyaset adamı, kuvvetli bir inkılapçıdır. Bu vasıflarıyla insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri olduğuna şüphe yoktur. Conk bayırında askerlerine “Ben size taaruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum, biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelecektir” emrini vermesi ve emrinin tereddütsüz yerine getirilmesi Atatürk’ün komutanlık ve askerlik vasıflarının göstergesidir. Atatürk milletin tarih seyrini değiştirecek üstün meziyetleri sayesinde memleketi askeri ve siyasi zaferlerle uçurumun kenarından kurtarmıştır. Dünya tarihinde her türlü imkânsızlığa rağmen inandığı fikri tatbik sahasına dökmüş, ya istiklal ya ölüm parolasıyla bir milli mücadele kazanmış. Çağdaş bir devlet ve millet yaratmayı başarmış, devlet adamı azdır. İçinde bulunduğu şartları değerlendirmede engelleri ortadan kaldırmada gösterdiği büyük başarı Atatürk’ün ayrı bir özelliğini teşkil etmektedir.”

“1881 ATATÜRK’ÜN DOĞUM TARİHİDİR, 1938 ASLA ÖLÜM TARİHİ OLMAZ”

Atatürk’ün en güçlü şartlar altında bile her şeyin bittiği zannedildiği bir zamanda, Türk milletine güven hissinin kaybolmaması gerektiğini kanıtlamış bir milli kahraman olduğunun vurgusunu yapan Sönmez, sözlerini şöyle sonlandırdı:“Atatürk Türk toplumunda sadece çağdaşlaşma gereği gördüğü için değil, bu çağdaşlaşmaya en kısa zamanda gerçekleştirecek yolu gösterdiği için ve nihayet çağdaşlaşmaya engelleri cesaretle bertaraf ettiği için büyüktür. Esasen modern Türkiye’nin kurucusu sıfatını da işte bu büyüklükten almaktadır. Büyük nutkun sonlarında Türk gençliğine hitaben çizdiği tablo aslında kendisi mücadeleye atıldığı zaman memleketin içinde bulunduğu tablodur. Atatürk en güçlü şartlar altında bile her şeyin bittiği zannedildiği bir zamanda dahi Türk milletine güven hissinin kaybolmaması gerektiğini kanıtlamış bir milli kahramandır. Giriştiği mücadelenin başından sonuna kadar Türk milletinin yüksek vasıflarına güvenmiş, kazanılan her zaferin milletin eseri olduğunu söylemiştir. Bütün teşebbüslerinde millet sevgisine dayanmış, kudretli kişiliği ve gerçeği sezişe dayanan ikna kuvvetiyle kitleleri sürüklemiş, milli kurtuluşa bayrak olan fikirleri, görüşleri ve ölmez eserlerinin tesiriyle memleket sınırlarını aşmış mazlum milletlerin bağımsızlık ve hürriyet mücadelelerinde manevi kuvvet olmuştur. O bütün insanlığın asırlar boyu övdüğü ve övündüğü meziyetleri üstün kişiliğinde toplamıştır. Muzaffer başkomutan olarak İzmir’e girdiği gün önüne serilen düşman bayrağını, “Bayrak bir milletin bağımsızlık alametidir, düşman da olsa saygı göstermek gerekir” diyerek onu yerden kaldırtan, bir milleti hürriyet ve bağımsızlığa kavuşturan büyük eserin haşmeti karşısında memleketin büyük sanatkarları, şairleri, tiyatro sanatçıları elini öpmek istedikleri zaman “Sanatkâr el öpmez sanatkârın eli öpülür” cevabını veren, Çanakkale şehitleri töreninde harpte ölen diğer millet askerleri için “Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar burada bir dost vatanının toprağındasınız huzur içinde uyuyunuz” diyen büyük Atatürk gerçekten insan sevgisini ve insanlık idealinin kolay erişilmeyecek bir örneğidir. Bu davranışlar insanlık tarihinde eşi olmayan bir şekilde onun büyüklüğünü onun engin hoşgörüsünü simgelemektedir.1881 Atatürk’ün doğum tarihidir, 1938 asla ölüm tarihi olmaz. Bu tarih ancak bir fani vücudun dünyayı terk ettiği tarihtir. Bu iki tarih arasındaki hayatı ise sanki bir destandır. Bir efsanedir.  Gazi Mustafa Kemal Atatürk fikirleri ve bıraktıklarıyla daima bizimle birlikte olacağına yürekten inanıyoruz. Türk silahlı kuvvetleri mensupları olarak yüreğimizde taşıdığımız vatan ve millet sevgisi, barış güvenliğin teminatı, caydırıcı gücümüz ve üstün disiplini anlayışımızla görevimizin başında ve asil milletimizin hizmetindeyiz. Atatürk’ün kuruduğu Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacağız. Onun aziz hatırası önünde bir kere daha saygı ile eğiliyoruz.”