..Yıldız ,gezegen ve diğer gök cisimlerinin bulunduğu boşluğa UZAY, bu boşlukta bulunan , yukarda saydığımız gök cisimleri topluluğuna ise EVREN diyoruz.
..İçinde hayat bulduğumuz ve onun birer parçası olduğumuz uzay ve evren , insanoğlu için hep merak konusu olmuş kavramlardır.
..Örneğin ; Uzay nereye kadar devam etmektedir? Evren ne zaman yaratıldı? Ne zamandan beri var?
Evren’in büyüklüğü ne kadar? Evrenin resmini çekebilir miyiz? Evren’in büyüklüğünü ölçebilir miyiz?
Evren’in sonu var mı? Kıyamet kopacak mı? Yani bir gün yeniden BİG BANG öncesine dönülecek mi? soruları, 
her zaman için insanoğlunun beynini kurcalayan sorular olmuşlardır.
..Bu soruların cevabına ,Yaradan’ın izin verdiği sınırlar içinde, araştırma-inceleme, gözlem -deney, hipotez ve teori
aşamalarını kapsayan bilimsel çalışmalar sonunda ulaşabileceğimizi görmekteyiz…
…İnsanoğlu, Yaradan’ın kendisine verdiği akıl, düşünme, araştırma-inceleme, gözlem ve deney yaparak bilgi toplama ve topladığı bu bilgilerle yeni bilgiler üretme özelliği ile evren ve uzay hakkındaki bilgi darağacına her geçen gün yeni bilgiler eklemeyi başarmıştır.
..Lokman suresinin 20.ayetine göre: “Dünyadaki ve göklerdeki ,açık gizli bütün nimetleri sizin için yarattım…” diyen yüce Yaradan, bu soruların cevabını bulmak isteyenlere yolu da göstermiş…
..Bu yol düşünmek, araştırmak, incelemek, gözlem ve deney yapmak aşamalarından geçmekte…
..Akıl, düşünme gücü, araştırma-inceleme, analiz ve sentez yapabilme yetenekleri insana bunun için verilmiş…
..Günümüzde düşünen, araştıran, gözlem ve deney yapan insanlar , yaptıkları teleskoplarla ,önce dünyamıza yakın olan yıldız ve gezegenleri gözlerken, HUBBLE UZAY teleskobuyla da evrenin, insanı şaşkınlık ve hayranlık içinde bırakan belirli bir bölümünün resmini çekmiş ve günümüzden, yaklaşık ONDÖRT MİLYAR YIL önce , büyük patlama ile başlayan evrenin oluşma öyküsünün içinde ,evrenin genişleme macerasının da bulunduğunu anlamış bulunuyor.
..Pek yakın gelecekte HUBBLE TELESKOBU’ndan daha güçlü teleskoplarla yapılacak olan gözlem -deney ,inceleme ve araştırmalarla, doğmamış, doğurulmamış, ebedi ve ezeli olan yüce Yaradan’ın yarattığı evrene daha çok hayran olacağımızdan hiç kuşku yoktur.
..Bu vesile ile ,yeni teleskoplar ve uzay araçları ile , bir kitabın sayfalarını açar gibi, evrenin henüz okunmamış diğer sayfalarını da bizlere açacak olan bilim adamlarına teşekkürlerimizle birlikte , minnetimizi de sunuyoruz..
*
..İyi ki, varsınız insanların en güzelleri!..Siz olmasanız; gezegen ve yıldızların küresel olduklarını, birbirlerini çektiklerini , kendi çevrelerinde sürekli olarak döndüklerini , her gezegenin bir çekim kuvveti olduğunu ,milyarlarca yıldız ve gezegenden oluşan galaksilerin birbirinden uzaklaştığını ,yani evrenin genişlediğini ve “biz evreni kağıt dürer gibi düreceğiz” diyen ayette dile getirildiği gibi, bir gün evrenin yeniden büzüleceğini nereden öğrenecek ve nasıl titreyip kendimize gelecektik?
..Bilimsel çalışmalar yapmaktan, bilimle uğraşmaktan ,bilimsel düşünmekten korkmayınız…
..Çünkü bilim yapmak, gerçekler yumağını çözecek olan ipin ucunu yakalamaktır.. .
..Bu yüzden bilim, gerçeğin aynasıdır.
..Bilim yapmak gerçeğin kapısını aralamaya, yüce Yaradan'ın doğadaki ve evrendeki ayetlerini okuyup anlamaya çalışmaktır..
..Bilim yapmak, bizim için yaratılmış olan gizli nimetlere ulaşmaktır.
..Bu yüzden dikkatli bakınız, herkesin göremediğini görmeye çalışınız…İnceleyiniz, araştırınız, deney yapınız. yeni sentezlere varınız…
…Bilimle uğraşmak sevaptır ve adam olmaktır. Unutmayınız.