Eğitim-İş Keşan Temsilcilik Başkanı Erol Yazla, “Demokratikleşme Paketi” çerçevesinde devlet memuru kadınların türban ve benzeri dini kıyafetlerle görev yapabilmelerine olanak tanıyan düzenlemeler ve ilkokullarda Andımız'ın söylenmesinin kaldırılmasına yönelik basın açıklaması yaptı. Yazla, “Sözde ‘demokratikleşme paketi’ çerçevesinde devlet memuru kadınların türban ve benzeri dini kıyafetlerle görev yapabilmelerine olanak tanıyan düzenlemeler ile milyonlarca ilkokul öğrencisine her sabah ders saati başlamadan önce okutulan andımızı yasaklayan düzenlemeler yürürlüğe girdi. Söz konusu düzenlemelere göre devletin başına türban, bedenine çarşaf sarılmış ve yine Türk Ulusu kavramı siyasi iktidar eliyle utanılması gereken bir aidiyet olgusu olarak ilan edilmiştir.” diyerek şöyle devam etti:

“Soyut bir varlık olan devlet, kamu görevlisinin bedeninde ete kemiğe bürünerek cisimleşir ve görünür hale gelir. Laik devlet sisteminde hedef, devletin hükümranlığı altında bulunan yurttaşlarının tamamının inançlarına eşit mesafede konumlanmasını sağlamaktır. Kamu görevlisinin görüntüsü ve davranışları devletin tarafsızlık iddiasını tartışılır hale getirmemelidir. Bu nedenle laik devlet modelinde devleti temsil eden kamu görevlisi görevi başında aidiyet hissettiği bir inanç grubuna vurgu yapamaz. Çağdaş devletlerin tamamında laikliğin devlet yapılanmasının temelini oluşturması ve bu nedenle bu ülkelerin tamamında kamu görevlilerinin inançlarını ön plana çıkaran kılık ve kıyafetle hizmet sunmalarının yasak olmasının nedeni budur.

Gelinen aşamada din istismarcısı siyasi anlayış bu kabul edilemez cüretin, karanlığın aydınlığa açtığı savaşın finali olduğunu sananlar yanıldıklarını yaşayarak görecekler. 

AKP'nin eş zamanlı olarak ilkokullarda öğrencilerimize dersler başlamadan önce “Andımız”ı okutma uygulamasını kaldırmasını da kınıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulan laik, demokratik, üniter Türkiye Cumhuriyetini yok etmeye, kimsenin gücü yetmez. 

Büyük Önderimizin en büyük eseri olan laik ve demokratik çatı altında devlete vatandaşlık bağının ifadesi olan “Türk” ulusu kavramını barındırdığı için andımızı kaldırması, bugüne kadar ulusal bütünlüğümüze yönelen en ağır saldırıdır. İşin en acı tarafı, kamu vicdanını derinden yaralayan bu kabul edilemez saldırının devleti yöneten kadrolar eliyle yapılmış olmasıdır.   

Demokrasiye, çağdaşlığa, laik ve üniter yapıya, ulusal birlik ve beraberliğimize, Mustafa Kemal Atatürk’e, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine ve ülkesine sahip çıkma anlayışı  Eğitim-İş’in varoluş nedenidir.

Eğitim-İş'li öğretmenler, Sendikamızın temel değerleri ve aldığı kararlar doğrultusunda, çağdaş bir öğretmene yakışan kılık ve kıyafetlerle görevlerini ifa etmeye devam edecekler, ulus bilincimizi güçlendiren “Andımız”ın topluca söylenmesi yasaklansa bile bu bilinci öğrencilerimize öğretmeye devam edeceklerdir.”