BÜLENT SAYLAM

Yetim dava hakkında şunları söyledi: “‘Monsanto isimli şirket tarafından üretilen ve glifosat isimli kanserojen madde barındırdığı iddia olunan ilaçların lisanslarının ve ruhsatlarının iptal edilmesi, piyasadan toplatılması glifosat isimli kimyasal maddenin tarım ilaçlarının üretiminde kullanılmasının yasaklanması’na ilişkin Senih Özay’ın Tarım ve Orman Bakanlığı’na açtığı dava sonuçlandı. Çiftçi-Sen’in müdahillik talebinde bulunduğu dava Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nde görüldü ve mahkeme davacıyı, yani  ‘glifosat’ isimli kanserojen madde barındırdığı iddia olunan ilaçların lisanslarının ve ruhsatlarının iptal edilmesi, piyasadan toplatılması ve glifosat isimli kimyasal maddenin tarım ilaçlarının üretiminde kullanılmasının yasaklanması’ talebini haklı buldu.

BİRÇOK BELEDİYE BU MADDEYİ KULLANIYOR

Mahkemenin kararına göre Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan beklentilerinin olduğunu dile getiren Yetim, “Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan beklentimiz: mahkemenin hak verdiği talebe uygun davranması, sadece insanları değil doğayı da zehirleyen, ekolojik dengeyi yok eden, grisofat etkin maddesini barındıran tarımsal zehirlerin lisans ve ruhsatlarını iptal etmesi, kullanımının yasaklanmasıdır. Birçok belediye park ve bahçelerdeki otlardan kurtulmak için içinde grisofat etkin maddesi bulunan kimyasal zehirleri kullanmakta, bu nedenle toprağı zehirlemekte, toprakta yaşayan yararlı canlıları da yok etmektedir. Ayrıca kullanılan bu kimyasalların park ve bahçelerde ikamet eden evcil hayvanları, bu park ve bahçelerden yararlanan çocukları ve büyük insanları da zehirlemektedir. Belediyelerden beklentimiz, Belediyeler bu kimyasal zehri kullanmaktan vazgeçmeli, bu kimyasalın kullanılmaması için kent sakinlerini uyarmalı, apartman bahçelerini denetlemelidir.” şeklinde konuştu.

ZARAR GÖRENLER TAZMİNAT DAVASI AÇSIN

Çiftçilerden de beklentilerini söyleyen Yetim şunları aktardı: “Bilindiği gibi Monsanto’yu Alman ilaç firması BAYER satın aldı. Dolayısıyla birçok çiftçinin kullandığı tohum da, birçok çiftçinin tarımsal üretimde kullandığı kimyasallar da, hastalandıklarında iyileşmek için kullandıkları ilaçlar da bu firmanın fabrikalarında üretilmektedir. Bu şirket ‘bir taşla, birkaç kuş vurmaktadır’ Çiftçi dostlarımızdan beklentimiz, doğaya ve kendilerine zarar veren bu kimyasalları kullanmamaları, kullanıp ta zarar görenlerin ise Monsanto’ya karşı açılan ve açılacak olan davalara müdahil olmaları, bu kimyasalları kullandıkları süre içinde ciddi sağlık sorunları yaşadılar ise Monsanto’ya tazminat davası açmalarıdır. ABD’de binlerce çiftçi ‘glisofat maddesinin kansere yol açtığı’ iddiası ile tazminat davaları açmış, BAYER davacıların bir bölümüyle 10 milyar 900 milyon ödeme karşılığında anlaşarak davadan vazgeçmelerini sağlamış, bir bölümü ise davalarını sürdürmüş ve mahkemeler BAYER’in çiftçilere milyonlarca dolara varan tazminat ödemesi kararı vermiştir.”

KARAR BAŞLANGIÇTIR

Yetim açıklamasının sonunda şöyle konuştu: “Türkiye’de de Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin verdiği karar başlangıçtır. Ekolojik dengeyi bozan, tüm canlıların yaşamını tehlikeye atan tarım kimyasallarının kullanımı yasaklanması ancak mücadele edilerek mümkündür ve mağdur olanların mağduriyetleri giderilebilir.