SONGÜL KONAR

“KADINA, HİÇBİR MEDENİYETTE GÖRÜLMEYEN BİR YÜCELİK VE DEĞER VERMİŞTİR”

İslam dininde kadın ile erkek arasında değer bakımından bir fark olmadığını söyleyen Yiğit, şöyle dedi:  “Çünkü her ikisini de Allah yarattığı için değerlidir. Nitekim Hucurat suresinde yüce rabbimiz "Ey insanlar biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Tanışasınız diye sizi kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız O'na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır."(49/13)buyurmaktadır. En'am ve İsra surelerinde geçen ayetlerde kız çocuklarının hor görülmemesi, kız evlat ile erkek evlat arasında hiçbir değer farkının bulunmadığı ifade edilmektedir. Kadının fizyolojik bakımdan erkeğe nazaran zayıf olduğu gerçeği kabul edilmekle birlikte, bu onun için bir hor görme veya küçümseme sebebi sayılmayıp, tam aksine bu vesile ile erkeğe kadını himaye etme, sevgi ve şefkat gösterme, ihtiyaçlarını karşılama gibi görevler yüklenmiştir. Bunların ötesinde ‘anne’ olması itibarı ile kadına, hiçbir medeniyette görülmeyen bir yücelik ve değer vermiştir. ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’. O, göz nuru, gönül süruru yavrunuzdur. ‘Huzurun ana kaynağı, en sadık dostunuz eşinizdir’ hükmünü ilan etmiştir. Öyle ki yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim'de kadınlarla ilgili rabbimizin birçok hükmünü indirdiği sureye Nisa (Kadınlar) suresi ismi verilmiştir.

“ATALARIMIZ ‘YUVAYI DİŞİ KUŞ YAPAR’ DİYE BOŞUNA SÖYLEMEMİŞ”

Mehmet Yiğit, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kur’an-ı Kerimin tasvir ettiği yaradılış sahnesine göre önce erkek yaratılmış, daha sonra aynı türden kadın yaratılmış ve böylece bütün insanlar bu çiftten türemişlerdir. (2/187) Bu tasvir öz ve esas itibarı ile kadın erkek ayrımı yapmaktan ziyade, böyle bir ayrımın olmadığını, asıl olanın insan olduğunu anlatmaktadır. Tasvirde ikinci olarak vurgulanan husus ise erkek ve kadının birbirinin hasmı ve rakibi değil, tam aksine bir bütünün parçaları olup, birbirini tamamlayan bütünlüktedir. O halde erkeğin fizyolojik yönden üstünlük taslayıp kadına karşı şiddet uygulaması asla tasvip edilemez. Mukaddes aile yuvası kadın eli ile kurulur. Nitekim atalarımız ‘yuvayı dişi kuş yapar’ diye boşuna söylememişlerdir.”