AYGÜL KONAR

Sürekli bir seçim sürecinde olunmasının Keşan esnafına da ciddi zararlar verdiğini belirten Yücel, belirsizlik halinin esnafa zarar verdiğini belirterek şunları söyledi: “2006 yılından beri gazetecilik yapıyorum. Artık yorulduğumu fark ettim ve yerel basını bıraktım. Fakat ulusal basına hala devam ediyorum. Mesleğimi bırakarak hediyelik eşya üzerine bir işyeri açtım. Bir tecrübe oldu çünkü hep aklımda vardı. Dükkânı açalı 1 yıl oldu fakat sürekli bir seçim hali dolayısıyla istediğim potansiyele ulaşamadım. Sürekli bir seçim hali ekonomiyi ve para akışını durdurdu. Belirsizlik halinin hakim olmasının ekonomiye de ciddi zararları oldu. Son iki aydır para dönüşü olmadığı için dükkanı kapatma kararı aldım. Bu iş kendini döndürmüyor, kiramız var vergimiz var satılan malı yerine koymamız gerekiyor fakat bu ekonomide mümkün değil. Tabi seçim süreci bitti, ekonomi toparlanacak. İstanbul Türkiye’nin kalbi diyebiliriz. Tabi ki bu süreç bizleri de olumsuz etkiledi.”

“ZARURİ İHTİYAÇLAR DIŞINDA TÜKETİM MİNİMUMA İNDİ”

Açıklamasına hediyelik eşyanın artık bir lüks haline geldiğini, vatandaşın sadece zaruri ihtiyaçlara bütçe ayırabildiğini kaydederek devam eden Yücel, şunları söyledi: “Hediyelik eşya lüks bir ihtiyaç haline geldi. Yiyecek kadar bir önem taşımıyor. İnsanlar artık yiyecekte bile temel gıdayı alabiliyor sadece. Pazar alışverişini yapıyor, temel ihtiyacı karşılandıktan sonra kalan her şey insanlara lüks olarak gelmeye başlıyor. Et tüketimi azalıyor, alkol tüketimi azalıyor. Zaruri ihtiyaçlar dışında tüketim minimuma indi. Hediyelik eşya sektöründe çok nadir tüketim oluyor. İnternet ve sosyal medya satışları gayet iyi gidiyor. İnsanlar görerek ve deneyerek alma hakkına sahip olduğu halde internetten almayı daha kolay görüyor. Bizim satışlarımız daha güvenilir, ürüne dokunabiliyorsun, bozulma riski yok. Fakat yine de interneti tercih ediyorlar. Biz günde 1-2 ürün satabiliyoruz, internette 100-150 ürün satabiliyor. Fiyatları da düşük tutabiliyorlar. Terziler sitesinde birçok alanda iş yapan esnaf var. Gün içinde sık sık sohbet ediyoruz. Tüm esnaf aynı sıkıntıdan dert yanıyor. Alım gücünün düştüğü her yerde hissediliyor. Kimse iş yerine ekstra masraf yapmıyor. Çeşit olsun bir ürün daha koyayım diyemiyor. Son iki aydır işler herkes için kötüydü. Organizasyon firmaları biraz daha iyi iş yapıyor o da tabi sezonla alakalı. Düğünlerin artmasıyla alakalı olarak işleri arttı.  Durgunluğun yaz sonuna kadar devam edeceğini öngörüyoruz.”

“MADEM EKONOMİYİ CANLANDIRMAK, ESNAFA KAKTI SAĞLAMAK İSTİYORLAR, BURAYA BİR PROJE GELİŞTİRİLEBİLİR”

Hüseyin Ünsal Yücel, Alipaşa ve Terziler Sitesi esnafına katkı sağlanması için yapılması gereken şeyin öncelikle trafik düzenlemesi ve etrafın güzelleştirilmesi olduğunu belirterek açıklamasını şöyle tamamladı: “Keşan’da çarşı düzenlemesi hala olmadı. Bu cadde Edirne’deki Saraçlar Caddesi gibi olsa, araç trafiği olmasa, her şeyi düzenli olsa bunun esnafa katkısı olurdu. Keşan’ın en büyük iki pasajı, Alipaşa ve Terziler Sitesi’nin canlandırılması lazım. Eski hanlara benzeyen bu kötü görüntü de işlerimizi etkiliyor. İnsanlar torbalarını alıp sokakta rahat rahat alışveriş psikolojisine girmiyor. Daha önce bir trafik düzenlemesi denendi, fakat başarılı olmadı. Bu alanın trafiğe kapalı olması gerekir. Bu sokak prosedürde trafiğe kapalı gözüktüğü için parkomat buraya gelmedi. Burada parkomatın uygulanmadığını bilen halk da burasını ücretsiz otoparka çevirdi. Kaldırımlar da kötü durumda. Yolda yürünmüyor, kaldırımda yürünmüyor. Esnaf ne yapsın? Ben kapatıp gidiyorum, bana nasip olmadı fakat benden sonrakilere nasip olsun istiyorum. Madem ekonomiyi canlandırmak, esnafa kaktı sağlamak istiyorlar, buraya bir proje geliştirilebilir. Burası trafiğe yeniden kapatılabilir. Sokak lambaları ve oturma yerleri konulabilir, parke taşları döşenebilir, Kunduracılar Çarşı’sı buna güzel bir örnek olarak gösterilebilir.”