Ulaş DEMİRAY / [email protected]

Toplumsal  hastalığımız… Armudun sapı, üzümün çöpü anlayışıyla beğenmemek ve mutlu olmamak için her türlü gayreti sarf etmek… Öküz altında buzağı ya da her taşın altında ABD parmağı aramak. Eskiden yaşanmış istisnaların ardına saklanarak en olumlu işleri bile küçümsemek, burun kıvırmak.

Kılıçdaroğlu yürüyor. Hala birileri “Yürüdün de ne oldu?” diye olayı basitleştirme ve karalama çabasında.

“Yürüdün de ne oldu?” sorusuna ben de yürümemek için çeşitli bahaneler ardına sığınan diğer kişiler gibi elimden geldiğince olaya olumsuz bakmaya çalışsam da dilim varmıyor.

***

Geçtiğimiz günlerde bu yürüyüşe,  Edirne ve dolayısıyla Keşan CHP örgütünden önemli bir katılım oldu. Dostlarımızın yürüyüşten dönüşünü heyecanla bekledik. Dinlediklerimizden anladık ki başarılan iş öyle oturulduğu yerden ahkam keserek kötülenecek gibi değil. Aksine .. Yıllarca bu tür eylemlere tanık olan bizler için hayranlık uyandıracak kadar örgütlü, düzenli, planlı olarak sürdürülen bir eylem. Kılıçdaroğlu’nun hem fiziksel hem de olayı yönetmekteki performansı şaşılacak kadar başarılı.

***

Bunun ötesinde yürüyüşe katılan on binlerce kişi için konaklama yerlerinin seçimi, düzenlenmesi, kahvaltıları, öğle ve akşam yemekleri, yollarda sürekli olarak karşılanan su servisi, seyyar tuvaletleri, bu tuvaletlerin boşaltılması için vidanjörleri, yol üstünde meyve servisleri ile tıkır tıkır yürüyen bir sistem oluşturulmuş. Başta belediyeler olmak üzere tüm örgütün herkesi mutlu eden bu çabalarının bana verdiği mesaj da hiç abartılı değil. Bu örnekten de anlaşılacağı gibi disiplini ile, koordinasyon özelliği ile, karşıtlarının kışkırtıcı tavırlarına karşı bile saygılı ve hoşgörülü tavrı ile, inancı ile, direnci ile bu parti Türkiye’yi yönetmeye hazır.  Bu bir ayağa kalkış ve bir diriliş.

***

Nitekim yapılan anketlerde halkın bu yürüyüşe çok büyük bir çoğunlukla sempati ile baktığı ve artık Türkiye’de adaletin olmadığını açıkça dillendirebilenlerin oranının ise %78’lere vardığı bir gerçek. ADALET’in varlığı (yani YOKLUĞU) ve önemi dağda, kırda, şehirde artık daha gerçekçi bir şekilde sorgulanıyor. Bu elbette geleceğin Türkiye’si şekillenirken ortaya çıkmış çok önemli bir süreçtir. CHP için de yeni ve BEMBEYAZ bir sayfadır.

Dünden bugüne her şey değişir ve 8-10 gün sonra ADALET gelir mi?  Elbette HAYIR... Ama gerçek olan şu ki inandırıcı olabilmek için oturup da beklemek yerine sonuna kadar yürümek daha doğru.