Keşan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu’nda bulunan Hüdai Güner, Yaşar Güven ve Gürkan Karaca’nın, 30 Ocak 2013 tarihinde; Yönetim Kurulu Başkanı Ender Mağden ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Koyuncu’nun yönetim kurulu üyeliklerinin düştüğü iddiasıyla, sıradaki yedek üyeler Vahittin Ceylan ve Musa Engin’i davet ederek yeni yönetim kurulu oluşturduklarını bildirmesinden sonra, sözkonusu işlemin iptali için Keşan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Mağden tarafından Edirne İdare Mahklemesi’nde açılan davada, “yürütmeyi durdurma” kararı verildiğini bildirmiştik. Edirne İdare Mahkemesi’nin 2013/115 Esas No.lu 20.02.2013 tarihli “yürütmeyi durdurma kararı”nın gerekçeleri de açıklandı.

Edirne İdare Mahkemesi; Ender Mağden’in, “Hüdai Güner’in yönetim kurulu başkanı seçilmesine ve yeni yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin belirlenmesine ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ve yürütmenin durdurulması” istemiyle açtığı davaya ilişkin gerekçeli kararında; ilgili yasa ve yönetmelik maddelerini hatırlattıktan sonra, "ı yeter sayısına ulaşılamaması nedeniyle olağan organ toplantılarının üst üste üç kez gerçekleşememesi halinde, bu üç toplantıya gelmeyenlerin üyeliği kendiliğinden sona erer> hükmünün davacı açısından uygulanmasının hukuken olanaklı bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” dedi.

Mahkeme; bir toplantının varlığından söz edilebilmesi için ortada başkan veya kendisinin olmadığı günlerde yerine başkanlık etmesi için başkan tarafından görevlendirilen yardımcısının belirlediği bir gündemin olması gerektiği, gündemin de toplantıdan en geç yirmi dört saat önce üyelere ulaştırılması gerektiği, olayda gündem belirlenmeden toplantıların olduğu gün ve saatte üç yönetim kurulu üyesinin toplantıya katılarak davacının toplantıya gelmediği yönünde hazirun cetveli hazırlandığının görüldüğünü de kaydederek, gündemin belirlenerek yönetim kurulu üyelerine yapılmış bir tebligat olmadığından toplantının açılmış olmasından da söz edilemeyeceğini vurguladı.

 “Bu durumda, davacının (Ender Mağden’in) Keşan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmakta iken üst üste üç kez yönetim kurulu toplantısına katılmadığından bahisle 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun 96. Maddesi ile Borsa Muamelat Yönetmeliği'nin 24. Maddesi uyarınca Yönetim Başkanlığı görevinim kendiliğinden sona erdirilmesine, buradan yola çıkarak Hüdai Güner'in yeni yönetim kurulu başkanı seçilmesine ilişkin yönetim kurulu kararlarında hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmamaktadır.” diyen mahkeme heyeti, Ender Mağden’i haklı bularak verdiği yürütmeyi durdurma kararını, oybirliğiyle aldı.

GEREKÇELİ KARAR

Kararın, ilgili bölümü şöyle:

 “……”

“Yukarıda yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden, üç kez üst üste yönetim kuruluna mazeretsiz olarak katılınmaması halinde yönetim kurulu üyeliğinin düşmesi için yönetim kurulu toplantı yeter sayısına ulaşılamamış olması gerekmektedir. Bir başka deyişle yönetim kurulu üye tam sayısının beş, toplantı yeter sayısının ise üç olduğu dikkate alındığında en az üç üyenin toplantılara mazeretsiz olarak katılmamış olması yani en fazla iki kişinin toplantıda hazır bulunması ve bu sayının üç'e ulaşmamış olması nedeniyle toplantıların yapılamamış olması gerekmektedir. Toplantılarda en az üç üyenin hazır bulunması durumunda toplantı yeter sayısına ulaşılacağından toplantı yapılmasına engel bir durum bulunmayacaktır.     

Bu itibarla, davacının üç kez yönetim kurulu toplantısına katılmaması durumunda, üyeliğinin düşüp düşmeyeceği incelendiğinde; davacı ile beraber diğer yönetim kurulu üyesi olan B.K. de üç kez üst üste toplantıya katılmadığının açık olduğu, ancak diğer üç yönetim kurulu üyesinin toplantıda hazır bulunduğu, dolayısıyla toplantı yeter sayısı oluştuğu anlaşıldığından üst üste üç kez yönetim kurulu toplantısına katılmadığından dolayı yönetim kurulu üyeliğinin düşmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Diğer bir anlatımla; yönetim kurulu toplantısının üç üye ile yapılabileceği, hazirun cetvellerinin incelenmesinde de, üç üyeninin söz konusu günlerdeki toplantılarda hazır oldukları, dolayısıyla toplantı yeter sayısının oluştuğu, bu durumda kanun ve yönetmelikte ifadesini bulan "toplantı yeter sayısına ulaşılamaması nedeniyle olağan organ toplantılarının üst üste üç kez gerçekleşememesi halinde, bu üç toplantıya gelmeyenlerin üyeliği kendiliğinden sona erer" hükmünün davacı açısından uygulanmasının hukuken olanaklı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Kaldı ki üç yönetim kurulu üyesi, 29.1.2013 tarih ve 208 sayılı karar ile davacı ile beraber B.K.'nin yönetim kurulu üyeliğinin düştüğünden bahisle iki yedek üyenin asıl üye olarak toplantıya davet edilmesine karar verdikleri de görülmektedir.                                                    

Diğer taraftan; bir toplantının varlığından söz edilebilmesi için ortada başkan veya kendisinin olmadığı günlerde yerine başkanlık etmesi için başkan tarafından görevlendirilen yardımcısı tarafından belirlenmiş bir gündemin olması gerektiği, gündemin de toplantıdan en geç yirmi dört saat önce üyelere ulaştırılması gerektiği, olayda gündem belirlenmeden toplantıların olduğu gün ve saatte üç yönetim kurulu üyesinin toplantıya katılarak davacının toplantıya gelmediği yönünde hazirun cetveli hazırlandığı görülmektedir. Dolayısıyla gündemin belirlenerek yönetim kurulu üyelerine yapılmış bir tebligat olmadığından toplantının açılmış olmasından da söz edilemez. Eğer yönetim kurulu başkanı görevlerini ifa etmiyorsa yani gündemi belirleyip buna göre toplantıları açmıyorsa yönetim kurulu üyelerinden en az iki kişinin Borsa Muamelat Yönetmeliği'nin 16. maddesi uyarınca yönetim kurulunu olağanüstü toplantıya çağırması için başkana başvuru yapabileceği de açıktır. Olayda ise Yönetmeliğin 16. maddesi uyarınca herhangi bir çağrının yapılmadığı görülmektedir.

Bu durumda, davacının Keşan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmakta İken üst üste üç kez yönetim kurulu toplantısına katılmadığından bahisle 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun 96. Maddesi ile Borsa Muamelat Yönetmeliği'nin 24. Maddesi uyarınca Yönetim Başkanlığı görevinim kendiliğinden sona erdirilmesine, buradan yola çıkarak Hüdai Güner'in yeni yönetim kurulu başkanı seçilmesine ilişkin yönetim kurulu kararlarında hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmamaktadır.

Öte yandan, dava konusu işlemin uygulanması halinde hukuken geçerli olmayan yeni yönetim kurulunca kararlar alınacağı veya mevzuat gereği görevinin başında olması gereken yönetim Kurulu tarafından alınması gereken kararların alınamayacağı gözetildiğinde telafisi güç zararların oluşacağı açıktır.

Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemlerin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 7 gün içerisinde Edirne Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu acık olmak üzere 20/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”