Sonay CAN

Deniz MUTLU

 

TDH (Türkiye Değişim Hareketi) Lideri, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, sivil toplum kuruluşlarının davetlisi olarak geçen cumartesi günü İstanbul’da başladığı Trakya ziyaretini Keşan’da tamamladı.

Keşan Cumhuriyet Meydanı ile Yenimuhacir Beldesi’nde halka seslenen Sarıgül, “Türkiye’yi sizler değiştireceksiniz. Çok yakın zamanda Türkiye’nin büyük buluşması gerçekleşecek! Tehlike yanımızdan geçerken, biz seyirci olarak kalamayız!  Bizim görevimiz, Türkiye’nin yüzde yüzünü kucaklamak.” dedi.

Sarıgül, hareket temsilcileri tarafından 150 otobüs 1250 otomobil olmak üzere 1400 araçtan oluştuğu açıklanan konvoyla birlikte 10.30’da İstanbul’dan hareket ederek, E-5 karayolundan Edirnekapı - Cevizlibağ - İncirli - Şirinevler - Küçükçekmece - Avcılar - Çatalca - Silivri - Marmara Ereğlisi - Tekirdağ güzergahını takip ederek Keşan’a ulaştı.   

Saatler önce Keşan Cumhuriyet Meydanı’nda bekleyen Sarıgül taraftarları, İstanbul’dan gelenlerle birleşince, meydanda binlerce kişinin oluşturduğu kalabalık meydana geldi. Keşan İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri de otobüs ve otomobillerle gelen konukların bazılarına, Köy Garajı’nda park yeri ayırdı, bazılarını ise İstiklal Caddesi Tepe Mezarlık yakınlarında durdurdu. Araçlarını burada park eden

Sarıgül taraftarları, yürüyerek Cumhuriyet Meydanı’na ulaştı.

“ÇARE HİÇBİR ZAMAN BEN DEĞİLİM”

Keşan’da büyük coşkuyla karşılanan Mustafa Sarıgül, halka hitaben yaptığı konuşmada, çarenin kendisi olmadığını belirterek şöyle dedi: “Barış için, özgürlük için, emeğin mutluluğu ve en üst noktaya taşımak için gecesini gündüzüne katan TDH’nin öncülerine, camlardan balkonlarından ve sesimizin ulaştığı her noktadan bizi dinlemekte olan bütün yurttaşlarımı, hiçbir siyasi parti farkı gözetmeden saygı ve sevgiyle selamlıyorum. İstanbul’da gece 03.00’ten beri devam eden bir çalışmanın Keşan’a kadar uzanan sevgi yolunda, yurttaşlarımın bana ve TDH’ye, büyük bir buluşmaya gösterdikleri ilgi ve şefkate ne kadar teşekkür etsem azdır. Allah’ım hepinizden defalarca razı olsun. Hele hele, İstanbul’dan çıktığımız andan itibaren Haliç Köprüsü’nden Aksaray’a ve İstanbul çıkışına ve güzel Tekirdağ’ımız ve Keşan’ımıza kadar sizler beni yalnız bırakmadınız Allah da sizleri yalnız bırakmasın. Çare, hiçbir zaman ben değilim. Yol boyunca gelirken gördüm, gençler birçok noktaya <Çare Sarıgül> yazmışlar. Gençler bunu yazarken beni değil, kendi geleceklerini yazdı. O gençler, ulusal birliği, inançlara saygıyı, laikliği ve cumhuriyet değerlerini geliştirip güçlendirmeyi yazdı. 35 yıldan beri süren ve son 14 yılını mücadele arkadaşlarımla geçirdiğim kişilerle, şu anda muhteşem bir noktaya geldik. Bugün, umutlu bakışlarınızı kesinlikle boşa çıkarmayacağım. Yarın da endişeniz olmasın.”

“KEŞAN BANA DİYOR”

Kısa süre sonra demokratik buluşmanın sinyallerini veren Sarıgül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Keşan’da gördüğümüm manzara ve güzellik muhteşem. Keşan bana diyor ki; Bunun için gecemizi gündüzümüze katacağız. Birlikte çalışıp, büyük bir demokratik buluşmayı sağlayacağız. Ötekilik, kesinlikle ve kesinlikle olmayacak. Yerel yönetimlerde Şişli Modeli’ni her noktaya taşıyacağız. Aramızda; dil, din, ırk, kültür ve mezhep farkı hiçbir zaman olmayacak. Başı açık olan da, kapalı olan da bizim kardeşimiz. Şunu içtenlikle bilmenizi istiyorum. Sizden ricam şu; bugün meydan başka meydan, yarın meydan başka meydan. Tarih bizi göreve çağırıyor. Bu noktada seyirci kalamayız. Tarih bize, Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı’nda nasıl Kuvay-ı Milliye ruhuyla mücadele verdiyseniz, yeniden büyük bir mücadeleyi başlatın. Her biriniz 4 kişiyi ikna edeceksiniz. Bunu yaptığınız zaman işimiz çok kolay. Çünkü bizim evimize misafir gelen, ömür boyu kalır.”      

“BİNLERCE CESUR YÜREK”

Keşan Meydanı’nda, birbirini daha önce tanımayan yüzlerce kişinin biraraya geldiğine dikkat çeken Mustafa Sarıgül, Keşan’ın ulusal birliğin meydanı olduğunu vurguladı. Mustafa Sarıgül, şu görüşlere yer verdi: “Heyecanınızı ve güzelliğinizi çalışma arkadaşlarımızla görüyoruz. Bugün burada bize büyük bir güç yarattınız. Birbirini tanımayan, aralarında kan bağı olmayan binlerce cesur yürek. Büyük bir heyecan ve umutla bana ve arkadaşlarıma güvenerek, inandınız. Enerjinizi ve gücünüzü dağlara, taşlara yansıttınız. Benim de yapmam gereken umutlu bakışlarınızı daha ileriye taşımak. Şimdi soruyorum: Yarı final maçına çıkmaya hazır mısınız? Bu maçın zamanı geldi mi? cesaretinizi, kararlılığınızı, dayanışmanızı kutluyorum. Hareketimiz için yıllarca ve yıllarca emek harcandı. Her yolun güzel bir yanı vardır ve şimdi güzel bir noktaya gelindi. Yıllarca gece yarılarına kadar çalıştınız. Siyasetin bir takım işi olduğunu gösterdiniz. Aranıza her partiden arkadaşlarımızı ve kardeşlerimizi aldınız. Bu meydan ulusal birliğin ve çağdaş Türkiye’nin meydanı.”

“KOLTUKLAR İÇİN BİRBİRİNİZLE KAVGA ETMEYİN”

TDH’nin bir koltuk hareketi değil, sevgi ve barış hareketi olduğunu ifade eden Sarıgül, şöyle devam etti: “Şimdi bir takım oldunuz. Bundan sonra da verimli, kararlı ve uyumlu olun. Sevgiyi, barışı ve özgürlüğü paylaşın. Koltuklar için birbirinizle kavga etmeyin. O koltukların gözü çıksın. Bu hareket koltuk hareketi değil, inançlara saygı hareketi. Değişim gençleri, ben 18 yaşında mütevazi bir ailenin çocuğuyken, gençlik kollarına aday olduğum zaman, dediler. Daha sonra 30 yaşında milletvekili adayı olduğum zaman da aynı şeyi dediler. Erdal İnönü genel başkanımız, Turgut Özal da başbakanımızdı. İkisinden de çok şey öğrendim. Allah gani gani rahmet eylesin. Ama milletvekilliğini de başardım. Sonra belediye başkanlığına aday oldum, <Şoför Hakkı Baba’nın oğlu partiyi nasıl toparlayacak?> dediler. Allah’ın izniyle başkanlığa devam ediyorum. Sevgili gençler, ben bunları yapabiliyorsam siz de başaracaksınız. Bu ayın sonuna doğru Mustafa Sarıgül’ün hayatını içeren bir kitap çıkacak. Bu kitabı çok duygulu bir biçimde okuyacaksınız. Okuduktan sonra bana karşı olan ilginiz ve sevginiz daha da artacak. diyeceksiniz.”  

“TÜRKİYE’Yİ SALLAMAYA HAZIR MISINIZ?”

Daha sonra Değişim Kadınları’na seslenen Mustafa Sarıgül, “Yıllarca çocuklarınızı ve torunlarınızı salladınız. Şimdi de Türkiye’yi sallamaya hazır mısınız?”  diye sordu. Sarıgül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Korkmayacağız, çekinmeyeceğiz. Başımıza gelmeyen kalmayacak ama halisane duygularımla bismillah çekerek yola çıkıyorum. Hak doğrunun yanındadır. Güçlü ve kararlı olup, zorluklara beraber göğüs gereceğiz. Çünkü bizler birbirimize başkaları gibi menfaat bağıyla bağlı değiliz; merhamet ağıyla bağlıyız. Mücadelemiz haklıdır ve bu haklı mücadeleyi birlikte kazanacağız. Size bu meydanda söz veriyorum. Hangi görevde olursam olayım, yola çıktığım arkadaşlarımı hiçbir zaman yarı yolda bırakmadım ve bırakmayacağım. Bunu Keşan Meydanı’nda içtenlikle haykırıyorum. Emeğin sevginin haklı mücadelesinin kazanacağını biliyorum. Bu meydanda yürek var. Bu meydanda yılların emeği var. O zaman, gelin hep beraber, sevgiyi, barışı, emeği, bilgiyi bütün yurttaşlarımıza muhteşem bir biçimde anlatalım.”

“TOZU DUMANA KATMAYA HAZIR MISINIZ?”

Halkın kendi gücüne inanması ve cesur olması gerektiğini kaydeden Sarıgül, “Bizim ana felsefemiz, <İncinsen de incitme>dir. O zaman, el ele, kol kola, omuz omuza olmaya hazır mısınız? Yolumuzun açık olduğunu görüyorum. Bu yolculuğun dalga dalga büyüyeceğini biliyorum. Ya tozu dumana katarsınız ya da toz duman olursunuz. Tozu dumana katmaya hazır mısınız? Ben de bu meydandan söylüyorum, benim 2 tane görevim var. Bunlardan birincisi, Atalarımızın, dedelerimizin, ecdatlarımızın kanıyla yoğrulan milli bayrağımızı; dünyanın önde gelen ülkelerinin önüne çekmek. İkincisi ise düşüncelerimizin bayrağını iktidara taşımak! Gücünüze inanın, korkmayın, cesur olun, cesaretinizi ve gücünüzü ortak yürüyüşümüze katın.”  

“TEHLİKE YANIMIZDAN GEÇERKEN, BİZ SEYİRCİ OLARAK KALAMAYIZ!”

Türkiye’yi değiştirecek olanın halk olduğuna kayıt düşen Mustafa Sarıgül, vatandaşların belirli bir oranını değil, yüzde yüzünü kucaklamak istediklerini belirterek, şunları söyledi: “Türkiye’yi sizler değiştireceksiniz. Çok yakın zamanda Türkiye’nin büyük buluşması gerçekleşecek! Tehlike yanımızdan geçerken, biz seyirci olarak kalamayız!  Bizim görevimiz, Türkiye’nin yüzde yüzünü kucaklamak. Ülkemizin birçok yerinde nasıl konuştuysam, İpsala’da da Keşan’da da aynı konuşacağım. Evren Bulut, DYP’nin çok değerli bir milletvekiliydi. Benim de sevdiğim bir abimdi. Hakka yürüdü. Allah rahmet eylesin. İsmail Üğdül de ANAP milletvekiliydi, bugün de beni burada dinlemeye gelmiş. Kendisine çok çok teşekkür ediyorum. O günlerde biz muhalefetiyle iktidarıyla o kadar güzel ilişkilerimiz vardı ki, ülke meselelerinde hep birlik olurduk. Bu meydan bizden bunu bekliyor.”  

TARİH, KOLAY İŞLERİ YAPANLARI DEĞİL, ZOR İŞLERİ BAŞARANLARI YAZAR

Çok çalışılması gerektiğinin altını çizen Sarıgül, “Sevgili gençler, çok çalışacağız, tembellik yok. Dinamik yapıyı kuracağız. Çünkü tarih, kolay işleri yapanları değil, zor işleri başaranları yazar. Burada bir tarih yazılıyor. Sizleri kutluyorum. Tırnaklarımızla kazıya kazıya geldik. Ama artık son noktaya geldik. Çünkü artık zamanı geldi. Değişimin zamanı geldi. Diğerleri Ankara’da konuşacaklarını konuştular. Onlar batan güneş. Doğan güneş ise sizlersiniz. Candan çalışanlarla yolunuza devam edin. Yandan çalışanlarla işim olmaz. Herkes candan çalışacak. Dikeni battığı yerden siz çıkaracaksınız. Memleketin, demokrasinin ve hukukun öncesi siz olacaksınız.” şeklinde görüş belirtti.

“GÖKKUŞAĞI RENKLERİNE DAHİ TAHAMMÜL EDEMEYEN BİR İKTİDAR VAR”

Vatandaşların, sosyal medyayı kullanmasını isteyen Mustafa Sarıgül, “Gökkuşağı renklerine dahi tahammül edemeyen bir iktidar var. Gençlerimizin üzerine, emniyet mensuplarımızı acımasızca gönderen bir iktidar var. Bunların olmasını kesinlikle ve kesinlikle istemiyoruz. Sosyal medyayı en iyi şekilde kullanmanızı istiyorum. Çünkü bizim yandaş medyamız yok. Bizim kendi medyamız var. Bugün burada bütün arkadaşlarım adına hepinize çok teşekkür ediyorum.”
dedi.  



KEŞAN BELEDİYE BAŞKANINA SİTEM

Konuşmasının sonlarında Keşan Belediye Başkanı’nın mitingde olmadığına üzüldüğünü belirten Sarıgül, “Keşan Belediye Başkanı’mıza çok teşekkür ediyorum. Çok yoğun herhalde, buraya kadar zahmet edip gelmedi ama biz kendisine başarılar diliyoruz.” diyerek sitem etti. Mustafa Sarıgül ayrıca, “Şunu unutmayın, tencereniz kaynarken, herkes sizin yanınızdadır ama tencereniz kaynamadığında ise gerçek dostlar yanınızdadır. Sizler benim gerçek dostlarımızsınız. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu meydan, ötekisi olmayan meydan oldu. dediniz. Bu meydanda bana, dediniz. Bu mesajların hepsini en güzel şekilde aldım. Bu konuşmamı analara vakfediyorum.

Bütün annelerin ellerinden öpüyorum.”
dedi.  



KRAVATINI İSMAİL ÜĞDÜL’E VERDİ

Sarıgül, mitingin sonunda kırmızı kravatını İsmail Üğdül’e hediye ederek, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Sayın Milletvekilim İsmail Üğdül, sana bu kravatımı veriyorum. Bu kravatı alıyorsun, saklıyorsun. Düşüncelerimiz gerçekleşirse, yedi ay on bir gün sonra bu kravatla bana gelmeni rica ediyorum. Hepiniz Allah’a emanet olun.”  



YENİMUHACİR’DE

GELİNLE DAMADI

ŞİŞLİ’YE DAVET ETTİ

Mustafa Sarıgül, Keşan’daki konuşmasının ardından, Keşan’ın Yenimuhacir Beldesi’ne geçerek, burada da Belediye binası önünde Yenimuhacirlilere hitap etti.

İstanbul’dan gelen konvoyun büyük bir bölümünün Keşan’a gelmeyerek Yenimuhacir’de beklediği de gözlendi.

Buradaki konuşmasında da büyük buluşmanın yakın olduğunu ifade ederek, CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı sinyalleri veren Sarıgül’ün konvoyunda ve alanda CHP bayrakları taşıyanlar olduğu görüldü.

Yenimuhacirli gençlerin, “Her yer Şişli, her yer Sarıgül” sloganını beğendiğini ifade eden Mustafa Sarıgül, aynı gün Yenimuhacir’de evlenme düğünleri olan Asiye Mertol ve Kemal Güngör çiftini otobüsün üzerine davet ederek kutladı ve balayı için Şişli’deki bir otelde konuk edeceğini söyledi.

Sarıgül, saat 19.30 sıralarında, sevgi gösterileri arasında Yenimuhacir’den ayrılarak, konvoyuyla birlikte İstanbul’a hareket etti.