Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, CHP Keşan İlçe Örgütü’nün düzenlediği “Umudumuz Gençliktedir” konulu söyleşide konuştu. Siyasete giriş nedenlerini anlattı. Özetle “Rutin siyaset” dışına çıkmayı amaçladığını anlattı.
Gündeminde iç ve dış sorunlar vardı. En çarpıcı olanı “Çocuk gelinler”di. Küçük kadınların yaratılmasının koşullarının ortadan kaldırılmasına işaret etti.
Kadınların siyasette etkin olmalarının gereğine vurgu yaptı. Kadınların AKP iktidarı döneminde sosyal hayattan, siyasal alandan, iş hayatından uzaklaşmak zorunda bırakıldıklarından örnekler verdi.
Kadınların 1995’te iş gücüne katılımı %72 iken bu oran %21,6’dır. Dünyada 189 ülke arasında Türkiye 179. durumdadır. Bu veriler Emine Ülker Tarhan’ı doğrulamaktadır. Kadını eve hapsetmeye uğraş veren bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Küçük gelinler konusunda özellikle fakir mahallelerde
bölgemizde azalma yaşanıyor olması sevindiricidir. Bu konuda Yeni Mescit Mahallesi Muhtarı Fikret Kantar’ın açıklamaları bir fikir vermesi açısından önemlidir. Muhtar Kantar, başbakanın aksine “1 çocuk” diyor. Emine Ülker Tarhan, ülkedeki iktidarın kadına bakış açısını net biçimde ortaya koydu.
            Açılım konusunda partisinin görüşünü koydu ortaya. Ne verdiğimizi bilmiyoruz. İstenilen her şeyin verilmesinin adının çözüm olamayacağı noktasında netti.
            Diktatörlüğün uygulamalarını tarihten örneklerle vererek karşılaştırma yaptı. Türkiye ile bunların birebir örtüştüğünün örneklerini sıraladı. Yargı, muhalefet ve kendilerini engelleyecekleri istemediklerini somut örneklerle salonda bulunanların beynine nakşetti. Nakşetti diyorum çünkü akademik dil kullanmadı. Halkın konuşma dilini kullandı. Yumuşak vurgu yaparak örneklemelerin sıkça yapılmış olması çok olumluydu. Konuşan bir siyasi kişilik değildi adeta. Bu yönü ile Emine Ülker Tarhan tek sözcükle mükemmeldi.
            Konular iyi seçilmişti. Gençlik, kadın, çocuk gelinler, yoksulluk. Cumhuriyet, Türklük, Anayasa vb.
            Zaman kısa. Konular güncel ve can alıcı. Ele alınan konulara ilişkin çözüm önerileri gri tonda kaldı. Oysa CHP’nin halkla yani parlamento dışı muhalefetle buluşmada kullanması gereken argüman sorunların çözüm yöntemlerini örneklerle ortaya koymasıdır. Bizi iktidara getirin demek çözüm olamaz. Çözüm birileri kopya çeker diye çözüm önerilerini ortaya koymamak olamaz.
Emine Ülker Tarhan CHP ile halk arasında oluşturulacak köprü için bir şanstır.
Neden?
Halkın dilini kullanıyor. Adına dol deyin, Sosyal Demokrat deyin, Demokratik Sol deyin, ne derseniz deyin sol partileri halkta çekmeyen şey kullandıkları konuşma dilidir. Halk, konuşulan dilde kendini bulmalıdır.
Önümüzdeki ayın konuğu bir olasılık Birgül Ayman Güler, ardından Muharrem İnce olacak. Bölge insanının yapısına göre hatipler seçiliyor Keşan CHP İlçe Başkanlığınca.
Oysa CHP’deki açılımcılar da gelmeli. Gelip açık seçik düşüncelerini aktarmalılar özgürce. Her şey konuşulmalı. Keşan’da konuşulamayacaksa Türkiye’nin hiçbir yerinde özgürce konuşulmaz. CHP’nin “yetmez ama evet”çileri de gelmeli. Referandum sonrası durumu anlatmalılar.
CHP Keşan İlçe Örgütü başarılı bir çalışma yapmıştır. Başarılı bir program uygulamıştır.
Ancaak,
Emine Ülker Tarhan’a Keşanlı hemşerileri adına Keşanlıları temsil eden Belediye Başkanı Mehmet Özcan neden hoş geldiniz konuşması yapmamıştır. Kendisi mi istemedi acaba? Kadı kızında kusur aramıyorum. TBMM grubu adına Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli, CHP Keşan adına İlçe Başkanı Ufuk Kanışkan’ın yanısıra o mekanda bulunan Keşanlılar adına Belediye Başkanı Mehmet Özcan hoş geldiniz konuşması yapmalıydı. Her yönden çok şık olurdu.