TARIM

İlk ayçiçeği ürünü Keşan Ticaret Borsası’nda satışa sunuldu

Ersin Güven ve Çiğdem Doğan ilk ayçiçeğini getiren üretici oldular Ticaret Borsası’nda 2025 yılının ilk ayçiçeği ürününün salon satışı dün gerçekleştirildi.

Abone Ol

Keşan Ticaret Borsası’nda 2025 yılının ilk ayçiçeği ürününün salon satışı dün gerçekleştirildi.

Saat 11.00’de Keşan Ticaret Borsası Salonu’nda gerçekleşen satışa Keşan Ticaret Borsası Başkanı Necmi Kaymaz, Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Şapçı, Keşan İlçe Tarım ve Orman Müdür Vekili Kemal Coşkun, Keşan Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü Ahmet Yazıcıoğlu, Keşan Ziraat Odası Meclis Başkanı Hasan Tunca, üreticiler ve firma sahipleri katıldı.

Toplantıda ilk olarak konuşan Kaymaz, katılımcılara teşekkür ederek, yeni hasat sezonunun üreticilere hayırlı uğurlu olmasını dileyerek başladığı konuşmasında şunları söyledi.

ENEZ YANGINI BİZLERİ ÜZDÜ

Hepinizi Keşan Ticaret Borçası Meclisi adına saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Bugün yılın ilk ürünü Ayçişe Salon Satışı'na hepiniz hoşgeldiniz. Sözlerime başlamadan önce öncelikle yurt genelinde yangından dolayı zarar gören tüm vatandaşlarımıza özellikle kendi bölgemizde Dün geceden beri devam eden, büyük bir korku yaratan, Büyükevren Köyü'nde başlayıp Gülçovuş'a kadar devam eden, konutlarında zarar gördüğü, ormanlarımızın büyük kayıplara uğradığı bir yangın felaketini atlattık. Burada zarara uğrayan tüm vatandaşlarımıza meclisim adını geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Yine yangında görev yapan başta yangını koordine eden Edirne Valimiz Sayın Yunus Sezer Beyefendi'ye, ilçe kay makamlarımıza, belediye başkanlarımıza, tarım orman görevlilerine, itfaiye ekiplerine, emek sarf eden tüm vatandaşlarımıza gayretlerinden dolayı da çok teşekkür ediyorum. Allah'ım bir daha böyle şeyler, böyle afetler Yurdumuzun hiçbir iline yaşatmasın. Temennimiz bu.”

YANGINLARIN EN BÜYÜK SEBEPLERİNSDEN BİR TANESİ İNSANOĞLU

Fakat bu yangınların en büyük sebeplerinden bir tanesi de biz insanoğluyuz. Maalesef ormanların bulunduğu alanlarda veya seyahat ederken çok duyarlı olmuyoruz. Ama sigara izmareti, ama candan kaynaklı doğaya atılan otların veya ormanın olduğu yerlere atılan bu atıklardan dolayı kuraklığın çok yüksek seyretmesiyle beraber yangınlar ortaya çıkıyor. Bir sürü ormanımız yanıyor, bir sürü canlı telef oluyor. Buradan ben tüm vatandaşlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen seyahat ederken ama turistik amaçlı bulunduğumuz kırsala giderken daha dikkatli olunmasını tekrar gündeme getirmek istiyorum. Evet, bu kuraklıkla beraber bizlerin kırsalda yapmış olduğumuz üretimlerle beraber iklim krizi ve kuraklıkla beraber üretilen ürünlerde de büyük kayıplar ortaya çıkıyor. Rekoritelerde düşüklük oluyor. Yağ oranlarında düşüklük oluyor. Her zaman ifade ettik, bugün tekrar söylüyoruz.

TARIM ZOR BİR SEKTÖR

Tarım o kadar zor bir sektör ki ne çatısı ne bacası ne kapısı olan bir sektör. İşte bir böyle bir doğal afet bir yağmur bir dolu bir sıcak esinti üreticinin sekiz on aylık emeğini alıp götürüyor. Bu zor şartlarda üretim yapan üreticilerimize iki bin yirmi altı yılı içerisinde hükümetimiz, devletimiz tekrar bu zorluklarda üretim yapan vatandaşlarımıza krediye erişim kolaylığı destek kolaylığı vermesi gerektiğini buradan ifade etmek istiyorum. Su çok kıymetli. Önümüzdeki süreçte yine önem arz etmeye devam edecek. İki yıldır bölgemizde özellikle sulu tarımla ilgili çeltikle ilgiliticaretimizin arkasında en büyük destek olan ürün çeltik. Yine Sayın Valimiz Yunus Sezer Beyefendi'nin iki yıldır su yönetimiyle ilgili sergilemiş olduğu performans gayret çaba takdire şahan bir davranış. Bu yıl yine Sayın Valimizin çabalarıyla Cumhurbaşkanımızın Bulgaristan hükümetiyle görüşmeleri sonucunda milletvekilimiz Fatma Aksal'ın ikili girişimleri bakanımızın ikili girişimler sonucunda şu anda Kuzey Edirne'den Enez'e kadar Güney'e kadar 40 bin dönüm çeltik yeri tehlikeden kurtulmuş oldu. Burada başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Valimize kadar tüm yetkililere ben üreticiler adına çok teşekkür ediyorum. Büyük bir kaygın önüne geçilmiş oldu. Şunu da ifade etmek istiyorum. Planlama yapılırken su yönetimi planlanırken üreticilerimiz de bu plana sadık kalmalarını bundan sonraki süreçte iki yıldır valimiz büyük gayretler sonucunda su yönetimini doğru yöneterek en az zararla bu işin üstesinden gelindi. Ama önümüzdeki yıl ne olacak? Onu kimse bilemiyor. İzin verilmeyen
alanlara sulu tarım yapılmamasıyla ilgili üreticilerimizin de duyarlı olmasını temenni ediyorum. Sözü Ziraat odası başkanımıza bırakmadan iki bin yirmi beş yılı Ayçiçek üretiminin bölgemize, ülke tarımına hayırlara vesile getirmesini temenni ediyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum
. Satışa geçmeden önce son bir farkındalık daha dile getirmek istiyorum. Doğanın kaybettiği bugün ülke genelinde dün 55 tane yangın vardı farklı illerde. Doğanın 20 yılda 30 yılda kaybedileni yerine koymakta zorlandığı ormanlarımızı veya vatandaşlarımızın konutlarını biz bir anlık heves için, yani bir piknik yapmak için, bir sigarayı içmek için, anlık bir ihtiyaçtan dolayı bizim 30 yıl 40 yılda insanlık için ihtiyaç olanları yerine koymakta zorlanıyoruz. Lütfen rica ediyorum. Tekrar söylüyorum. Doğanın yirmi otuz yılda yerine getirdiği şeyleri biz bir dakika içerisinde eba etmeyelim.

Kaymaz’ın ardından konuşan Keşan Ziraat Odası Başkanı Şen’de, şunları söyledi.

YANGINLARI BİR KUNDAKLAMA OLARAK GÖRÜYORUM

Başkanımızın dediği gibi yaşanan yangın felaketinden zarar gören başta vatandaşlarımız olmak üzere hepsine geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Tabi bu kuraklığın getirdiği bir an zaiyat birde birisi insanların Bölgemizde özellikle Ege ve Akdeniz'den başlayan Trakya’da de devam eden bölgemizi kapsayan bir afetle karşı karşıyayız. Bu yıl yangınlar çok fazla oldu. Tabii bunun altında bir şey aramak bize düşmez. Hükümetimizin, devletimizin işi. Ama görünen o ki bu yangınlar bölgemizde nadir görünüyordu ama bu yıl çok aşırı seviyede rüzgarların etkisiyle veyahut da söndürme çabalarının yetersiz kalması nedeniyle hepsi bir anda başladığı için kundaklama şeklinde ben yorumluyorum. Neden? Başkanım da dedi. Bilinçsiz sigara kullanımı, bilinçsiz ateş yakılması özellikle çok poyrazın sert olduğu bir dönemlerde yangının olması bizleri millet olarak çok üzüyor. Çünkü ülkede yanan topraklar bizim topraklarımız. Yanan arazi bizim arazilerimiz. Evler bizim. Her şey bizim.

ÇORAKLAŞMAK İÇİN ELİMİZDEN NE GELİYORSA YAPIYORUZ

Git gide çoraklaşıyoruz. Çoraklaşmak için de elimizden ne geliyorsa onu yapıyoruz. Bu insan kaynaklı başkanım dediği gibi insan kaynaklı yangınlar. İnşallah temennimiz,
biz önceden diyorduk bizde yangın olmuyordu. Bakıyoruz son birkaç yıldır bize de bu yangınlar başladı. Tabi biz bundan çok rahatsızız. Neden rahatsızız? Yanan ürün bizim ürünümüz. Yanan orman bizim ormanımız. Sonuçta kaybeden biz oluyoruz. Bu yangınların yaşanmamasını temin ederek ilk ürünün satışını bugün gerçekleştirmeye geldik inşallah üreticilerimiz için ne kadar kurak geçse de bir yıl Üretmeye devam ediyoruz Bunun devamı gelecek 2024 yılında aynısını yaşamıştık. 2025'de de kurak bir yıl yaşıyoruz Başkanım da dedi çok iyi yere değindi. Su kullanımını çok iyi yapmıyoruz. Hoyratçı kullanıyoruz. Bunu önceden de söyledim. Suyumuzun değerini bilmiyoruz. Bilmediğimiz sürece de bilinçli tüketim olmadığı sürece de bunun zahmetini ileriki zamanlarda daha çok yaşayacağız. Hep söylüyorum. Suyu iyi kullanmazsan kuraklık gelir. Sadece Trakya bölgesinde veya Keşan bölgesinde 38.500 ha çeltik var. Bunun yanında ayçiçeği sulanabilir. Bir sürü göletimiz var,
barajımız var ama suyumuz yok. Neden? Bilinçsiz kullanımın, bilinçsiz tüketimin getirdiği, kullanmaktan ötürü kaynaklanan bir durum. Tabii bu çeltik konusu ayrı bir konu. Bazı bölgelerimizde çeltikten hariç ürün ekilmeyebiliyor. Bu ayrı bir konu. Yani orada çeltik ekmezsen başka bir ürün yetiştirme şansın yok.

BARAJLAR SADECE ÇELTİK İÇİN KULLANILMAMALI

Buna hiç bir lafımız yok ama suyu sadece kullanılan hükümetlerin, devletimizin yaptığı barajları sadece çeltik için kullanırsak sonuçlarına da katlanmak zorundayız. Başkanın dediği gibi cumhurbaşkanı uğraşır, vali uğraşır, bürokratlar uğraşır. Ama gün gelir bunlara da cevap alamazsın. Ne olur? Sonuçta üreticiyi zarar çeker. Suyu kullanırken 2026 yılında planlı bir üretimin planlı bir yapılanmanın çabası için de inşallah olurlar. Bunları yaşamayız. Sadece çeltik üreticisi değil, pancar üreticisi, ayçiçeği üreticisi, yem bitkisi üreticisi de zor durumda. Yani suyu kullanırken sadece çeltik düşünürseniz yanlış yaparsınız. Ülkede sadece çeltik üreticisi yok. Barajları da çeltik üreticisi için yapmıyorlar. Bu ülke tarımının her kademesini kullanması için yapılan devletin yaptığı bir yatırım. Satışın hayırlı olmasını dilerim.

Şen’den sonra söz alan Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Şapçı’da Enez’de yaşanan yangın felaketi nedeniyle Enez’e geçmiş olsun dileklerini ileterek şunları söyledi.

YAĞIŞ ALMAYAN İLE YAĞIŞ ALAN YERLERİN VERİMİ FARKLI OLUR

Öncelikle yeni ürünümüz olan ayçiçek hasatına hayırlı olmasını diliyorum bölgemize. Daha önce Buğday da da Arpa'da da birçok kez dile getirdik. Yağış alan yerin verimiyle, yağış almayan yerin verimi, sulanabilir alanın verimiyle sulanamayan alanın verimi bir olmuyor. Burada da ayçiçeği'nde de aynısını yaşadık.Başkanlarım bahsetti. Eğer verimimiz güzel olursa çiftçimiz de rahat eder. Bahsettiğimiz üzere birliğimizin açıkladığı bir fiyat vardı. Bu fiyatta birkaç gün içerisinde denge tamamen yukarı döndü. Bunu ben biraz daha hatta aldığımız duyumlara göre, tabii bilmemiz mümkün değil, biraz daha yukarı gidebileceği, özellikle esnaflarımızın, tüccarlarımızın, tacirlerimizin destekleriyle yukarı gidebileceğini düşünüyoruz. Ama şunu da unutmamak lazım. Rusya'nın da işte yurt dışına çok bağlıyız.

GİRDİ MALİYETLERİMİZ DIŞARIYA BAĞIMLI
Aynı şekilde gübreDe de bağlıyız. Girdi maliyetlerinde de çok bağlıyız. Rusya'nın da elinde çok fazla ayçiçeği ve ayçiçeğe bağlı yağ da var. Bundan kaynaklı da bu zaten fiyatların da çok çok da yukarı gitmeyeceğine baskı altında olacağını da gösterir. İnşallah inşallah ama bu bizim çiftçimizin ekonomisini çok fazla etkilemez. Çiftçimiz üretmeye devam eder. Biz bunu sürekli dile getiriyoruz. Yine de devam edeceğim. İnadına üretmek lazım. İnadına da ürettikçe inanın ülkelerin ekonomilerin gelişmesinin başlıca nedeni üretimdir. Ürettikçe zenginleşir, ürettikçe gelişir ülkeler. Biz de tarım, özellikle tarım kısmında iyi bir üreticiyiz ülkede, bölgede. Bunun da üretimini arttırmak için de elimizden geleni yapmalıyız. Şunu unutmayalım. Dediğimiz gibi yağmurlardır, sulama imkanlarıdır. Çiftçimizin verimini değiştiren, ürünün kalitesini değiştiren etmenlerin başında geliyor. Ama eğer yine, daha önce de tekrarlamıştım.

DEVLET ÇİFTÇİMİZE ZARARLARI NEDENİYLE DESTEK OLMALI

Zahmet çeken çiftçilerimiz, problem olan çiftçilerimiz varsa bunların da yerinde tespit edilip, kuraklık, don vesaire bir sürü şey oldu, dolu. Ondan sonra yerinde tespit edilip desteklemelerle, desteklemelerin de zamanında güncel yılda ödenmesi gerekçeleriyle desteklenmelerini düşünüyorum. Bunları sağlayabilirsek çiftçilerimiz Hasan Başkanımın dediği üzere çiftçilerimizin yaşı her geçen gün artıyor ülkemizde, bölgemizde. Bunu da eğer iyi paralar kazanırsa gençler de bu işleri sürdürürler. Gençlerin de umudu tarım olur, toprak olur, üretmek olur. Bunları da sürdürebiliriz. Dediğim gibi inşallah hayırlı olur. Bazı bölgelerden çok güzel haberler geliyor üretimde, üründe. Bazı bölgelerden dediğimiz gibi biraz negatif haberler gelebiliyor. Ama yine de yılmamak, bıkmamak lazım.
Ülke olarak üretmeye devam etmemiz lazım. Dün yaşadığımız bugüne sirayet eden bir bölgemizde de bir Enezli'de orman yangınımız vardı. Ondan sonra Anız yangını bununla da alakalı tüm mağdurlara tüm bölgeye geçmiş olsun diliyorum. Şimdilik bir can kaybımız olmadığını biliyoruz ama sonucunu birkaç gün içerisinde öğreniriz. İnşallah bu süreci de atlatırız. Bölgemize de birçok ben destek olan il ilçe komşu il ilçeler gördük. Onlara da buradan teşekkür ediyorum. Bazen işte gün birlik günü oluyor. Bugün dün onunla uğraşıyoruz. Bugün ekonomiye dönüyoruz. Hayatta devam ediyor. Ama unutmayalım ki bölgemizde birçok orman var. Birçok tarla var. Lütfen dikkat edelim. Çiftçilerimize özellikle rica ediyorum. Tarlamıza girerken çıkarken dikkat edelim. Yolculara, etraftaki konaklayıcılara rica ediyoruz. Yani başımıza geliyor. Geçen yolda gidiyorum Erikli yolunda adamın biri sigarayı camdan atıyor.
VATANDAŞLARIMIZ YANGINA KARŞI DUYARLI OLMALI

Yani bunlar özellikle bu kuraklık olan zamanlarda çok çok tehlikeli. Nem oranımız çok düşük. Otlar, toprak çok kurudu. Çok hızlı bir şekilde yangına dönüşebilir. O yüzden ne olur dikkat edelim. Günün sonunda tarlamız, ormanımız, evimiz, malımız yandıktan sonra da Yazık yani bir sürü can kaybı oluyor ormanlarda. Hayvanlar vefat ediyor. İnsanlarımıza sirayet ediyor.Yani bunun içinde ne olur? Çok dikkatli olalım. Bunu da bugün burada dile getirmek istedim. Tekrar hayırlı olsun dönemimiz. İnşallah ekonomi anlamında çiftçilerimize faydası olacak bir dönem olur. Tekrar başta Necmi başkanımıza, Hasan başkanımıza her sene salon satışı yaptıkları düzenledikleri için hayırlı olsun diyorum. Müdürümüze hayırlı olsun diyorum.İInşallah bölgemize de hayırlı olur. Allah bizlere güç kuvvet verir. Üretmeye, çiftçilerimizde tarımcılarımızda üretmeye devam eder.”

Konuşmaların ardından salon satışına geçildi.

İlk olarak Ersin Güven’in getirdiği ayçiçek ürünü satışa sunuldu. 26.50 TL’den açık arttırmaya çıkarılan ürün Orhun Zahire Süt Ürünleri Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından 33 TL bedelle alındı.

İkinci olarak Çiğdem Doğan tarafındamn getirilen ayçiçeği ürünü de 26.50’den açık arttırmaya çıkarıldı. Bu ürün de Orhun Zahire Süt Ürünleri Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından 30 TL fiyatla alındı.

Keşan Ticaret Borsası üreticilere plaket, Keşan Ziraat Odası ilk ürünleri getiren Ersin Güven ve Çiğdem Doğan’a 3 bin TL hediye çeki ve Tarım Kredi Kooperatifi de 5 Litre ayçiçek yağı hediye etti.