<h2 style="margin:0cm; margin-bottom:.0001pt; background:white"><span style="background:white"><b><u><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif""><img class="detayFoto" src="https://www.medyakesan.com.tr/images/upload/insan_haklarY_orgutu1.jpg" /></span></span></u></b></span></h2> <h2 style="margin:0cm; margin-bottom:.0001pt; background:white"><span style="background:white"><b><u><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">DHA</span></span></u></b></span></h2> <p style="margin:0cm; margin-bottom:.0001pt"><span style="background:white"><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">Bu görüşmeler sonucu Yunanistan'ın Türkiye sınırındaki Meriç (Evros) bölgesinde görev yapan Yunan güvenlik görevlilerinin, sığınmacı ve göçmenleri düzenli olarak sorgulamadan geri gönderdiği açıklandı.<br /> New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nce Yunanistan'ın sığınmacılar ile göçmenleri şiddet uygulanarak ve kıyafetlerine el koyularak, Meriç Nehri üzerinden geri gönderdiği iddiaları üzerine rapor hazırlandı. Yunanistan'da mayıs ayında, Türkiye'de ise ekim ve kasım ayında 26 sığınmacı veya göçmenle yüz yüze yapılan görüşmeler sonucu hazırlanan rapor yayımlandı. Örgütün internet sitesinde yer alan raporda, 26 göçmenin, 24 geri gönderme olayını anlattığı kaydedildi.<br /> <b>TÜRKİYE'YE İÇ ÇAMAŞIRLARIYLA DÖNMEYE ZORLANMIŞLAR</b><br /> Görüşülen göçmenlerin çoğunun Afganistan, Irak, Fas, Pakistan, Suriye, Tunus ile Yemen uyruklu olduğu belirtilerek, aralarında çocuk ve kadınların da olduğu kaydedildi. Açıklanan raporda, geri gönderme olaylarının çoğunun, nisan ve kasım ayları arasında meydana geldiği kaydedilerek, şöyle denildi:<br /> "<b><i>Görüşülenlerin tamamı Yunan polisinin düşmanca davrandığını veya şiddet kullandığını belirttiler ve belirgin armaları olmayan üniformalar giymiş maskeli görevlilerden müteşekkil, tanımlanamayan bir güvenlik gücünden bahsettiler. Görüşülenlerin 12'si polisin veya polise eşlik eden bu tanımlanamayan güçlerin onları soyarak, paraları ve kimlikleri başta olmak üzere özel eşyalarına el koyduğunu ve çoğu zaman bunları tahrip ettiklerini anlattı. 7 kişi polisin veya tanımlanamayan güçlerin elbiselerini veya ayakkabılarını alarak onları Türkiye'ye iç çamaşırlarıyla geri dönmeye zorladıklarını, bunu bazen gece vakti, sıfırın altında sıcaklıklarda yaptıklarını anlattı.</i></b>"<br /> <b>GÖÇMENLERİ COPLA DÖVMÜŞLER</b><br /> İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporunda, yaşadıklarını anlatan göçmenlerin, Meriç Nehri üzerinden geri gönderme sırasında elle ya da copla dövülmenin yanı sıra bıçak ve şok tabancası kullanıldığını da söyledikleri belirtildi. Raporda şunlar kaydedildi:<br /> "<b><i>Kötü muamele biçimleri arasında elle ve copla darp etmek, tekme atmak ve bir vakada ise şok tabancası olduğu anlaşılan bir silah kullanmak var. Başka bir vakada ise Faslı bir erkek, maskeli bir adamın kendisini saçlarından çekerek yere çömelmeye zorladığını, boğazına bir bıçak dayadığını, onu infaz edermiş gibi yaptığını anlattı. Geri itilenler arasında Suriye'nin Afrin bölgesinden gelen 19 yaşında hamile bir kadın ve Yunanlı yetkililerin kendisinin ve iki küçük çocuğunun ayakkabılarını aldıklarını söyleyen Afganistanlı bir kadın da vardı. Aralarında sığınmacıların da olduğu giderek artan sayıda göçmen, nisan ayından bu yana Yunanistan ile Türkiye arasında doğal bir sınır teşkil eden Meriç Nehri'ni geçmeye çalışıyorlar. Uluslararası Göç Örgütü (UGÖ), eylül sonu itibarıyla kara sınırından ulaşan 13 bin 784 kişinin kaydını yaptı ki bu sayı geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla 4 misli artışa tekabül ediyor. Görüşülen kişilerin tamamı Türkiye sınırına 60 ila 80 kişilik gruplar halinde askeri kamyonlarda veya üzerinde herhangi bir işaret olmayan minibüslerde taşındıklarını anlattı. 3'ü dışındaki tüm vakalarda görevliler siyah veya kamuflaj pantolon giyiyormuş ve suratlarında tanınmalarını imkansız kılan maskeler varmış. 3 vakada ise görüşülenler, nizami lacivert ve kamuflaj üniformalı polisler tarafından nehre götürüldüklerini anlattı. Görüşülen 26 kişiden 10'u, geri itme operasyonu sırasında şahsen fiziksel olarak saldırıya uğradığını veya başkalarının kötü muameleye uğradığına şahit olduğunu söyledi.</i></b>"<br /> Raporda, Yunanistan ile Türkiye'de görüşülen sığınmacı ve göçmenlerin yaşadıklarına ilişkin anlatımlar da yer alırken, İnsan Hakları İzleme Örgütü'nce Yunan makamlar ve AB Komisyonu'na durumun soruşturulması için çağrıda bulunuldu. Raporda, Yunan yetkililerin, göçmenlerin iddialarını kabul etmediklerine de yer verildi.<br /> <b>YARI ÇIPLAK GÖÇMENLERDEN 4'Ü DONMUŞTU</b><br /> Yunanistan polisi ya da sınır devriyeleri tarafından dövülerek ve kıyafetleri alınarak, Meriç Nehri üzerinden geri gönderildiği iddia edilen kaçaklardan 4'ü, Meriç’e bağlı Akçadam ile Adasarhanlı köyünde donmuş bulunmuştu. Kaçakların yarı çıplak olduğu tespit edilmişti. Uzunköprü'nün Kiremitçisalih köyünde ise Yunan polisince copla dövüldüğü öne sürülen kaçaklar, Türkiye'ye gönderildikten sonra köylüler tarafından kıyafetler verilerek, köy kahvesindeki soba başında ısınmaları sağlanıp, jandarma ekiplerine teslim edilmişti.<br /> <b>11 AYDA 70 BİN 160 KAÇAK YAKALANDI</b><br /> Öte yandan Yunanistan ve Bulgaristan'a sınır Edirne'de, güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği operasyonlarda, geçen yıl 47 bin 731 kaçak göçmen yakalanırken, bu yıl sayı, yaklaşık 2 katına çıktı. Edirne Göç İdaresi verilerine göre, kentte, 2015 yılında 21 bin 953, 2016'da 29 bin 670, 2017'de 47 bin 731 düzensiz göçmen yakalandı. Bu yılın ilk 11 ayında ise bu sayı 70 bin 160'a çıktı. Avrupa ülkelerine gitmek isterken, sınırda yakalananlar arasında en çok Suriye, Afganistan ve Pakistanlı uyruklu kaçaklar yer alıyor.</span></span></span></p>