Kaybetme korkusu…

 

“Keşan’da CHP’nin üyesi olan bazı partililer Mehmet Özcan’ın aday olmaması durumunda CHP’nin Keşan’ı kaybedeceğini iddia etti.”

Gündem Saros Gazetesi’nin 16 Aralık 2013 tarihli sayısında, manşetin hemen yanında “Mehmet Özcan aday olmazsa kaybederiz” başlığıyla yeralan haberin ilk paragrafı aynen böyle.

Haberi sonuna kadar okudum, “Keşan’da CHP’nin üyesi olan bazı partililer”in adına rastlayamadım.

Hemen söyliyeyim ki, habercilikte, haberin kaynağı kendini gizlemek istiyorsa ve haklı gerekçeleri varsa, haberci buna uyar. Bu bizim ilkemizdir. Güvenilirliğimizin kaynağıdır. Dolayısıyla, yazacaklarımın, haberi kaleme alan arkadaşlarla bir ilgisi yok. Onlar, işlerini yapmışlar.

Fakat, cümle ve haberin gidişatı ilginç. Sözkonusu kişi ya da kişiler, CHP’nin üyesi imiş..  ama hangi “partili” oldukları meçhul.

Kesin olan bir şey var ki, -ifadeleri doğruysa- CHP üyesi olmuşlar ama CHP’li değiller.

Yoksa, kim, kendi inandığı, özümsediği, benimsediği bir partinin sadece bir tek kişiye endeksli olduğunu söyleyebilir?

Genel Merkezini, “Bak bu kişi aday olmazsa, ben bile CHP’ye oy vermem” anlamına gelecek sözlerle tehdit edebilir?

Parti suçu işlemenin ötesinde bir durum bu.

Herkes, mensup olduğu partinin iş ve işlemlerini eleştirebilir, mevcut yönetimlerde görev alanları, ilçe yönetimlerini, belediye başkan ve yönetimini, aday adaylarını yerebilir, övebilir, olumlu olumsuz görüşlerini bildirebilir. Bu, son derece doğal ve demokratiktir.

Ancak “partili”, şu veya bu şekilde bir aday adayını savunma adına, partisine zarar verme yolunu seçmez.

Cumhuriyet Halk Partisi, belediye başkanlığından milletvekilliğine, belediye meclisi üyeliğinden il genel meclisi üyeliğine kadar her görevi üstlenebilecek kapasitede pekçok kişiyi barındıran bir partidir. Aday çokluğu olması “kavga”dan, “çekişme”den, “bölünmüşlük”ten değil; bu görevleri hakkıyla yapabilecek çok kişinin olmasındandır. Demokratik bir yarıştandır.

Belediye başkan aday adayı olan mevcut Belediye Başkanı Op. Dr. Mehmet Özcan da, bu göreve ilk kez talip olan Eğitimci Mustafa Bezbaş, Avukat Ufuk Kanışkan, Mimar Şenol Yalı, Sendikacı Aladdin Öztürk de, artılarıyla eksileriyle Keşan Belediye Başkanlığı görevini yerine getirebilecek kapasitededir. Ve hangisi aday olursa olsun, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 2014 yerel seçimlerinde bir kez daha halkın iradesiyle Keşan’da belediye yönetimini üstleneceğinden en ufak bir kuşkum yok.

“Mevcutla mı yeni bir adayla mı devam etmekten yanasın?” derseniz, adımla sanımla, açık yüreklilikle, “bir partili” kalkanına saklanmadan; değişimden yanayım!

Değişim yeniliktir, yeni bir enerjidir, yeni bir sinerjidir, yeni bir heyecandır, yeni bakış açıları ve yeni eylemler demektir.  Ve böyle onurlu görevler için, ortalama insan ömrünün 6’da 7’de biri olan 10 yıllık süre, bu makamları işgal etmek için yeterlidir.

“Kaybetme”ye gelince.. Hangi aday adayı, “aday” olursa olsun CHP ve Keşan kaybetmez ama, sanırım, kişisel kazanç üzerinden siyaset yaparak partisini tek kişiye endeksleyenler, o kişi aday olamadığında çok şey kaybedecek!

Telaş bundandır.

Paniğe gerek yok!