Eski Keşan’ın tenha köşelerinden
Gökyüzüne yükselince bir kara duman
Duyardık “HİS” denen cazgır sesini
Tam yanmamış odundan
........................................çıkan dumandan!
Derdi ki gönlümüze nakşolan sesle:
-Çömlekçiler ,
.......................sanat icra edecek birazdan
Ekmeklerini çıkarmak için kızıl çamurdan;
Çömlekçi fırınlarında dönen tezgâhta
Çamurla güreş tutacaklar birazdan!
*
Bak, ocağı ateşledi çömlekçi Şaban!
Dumanlar vuruyor semaya "dan! dan!"
0ğlu Ertuğrul güreşe başladı çoktan
Sonra Yusuf ,Basri, Bektaş,
....................................Mehmet ve 0sman
Çamura ter katarak alınlarından
İbrik-testi..yapacaklar pişmiş çamurdan
*
İbriği, camide ya da mescitte
Testiyi tarlada, dükkanda, evde
Çömleği mutfakta kullanmak için
Karpuz seçer gibi seçilecekler
Çömlek Pazarı denilen yerde
Çamura ruh veren sanatçıların
Tahta ya da toprak tezgahlarından

Şimdi o eski günleri anarcasına
Gelip geçen herkesi sularcasına
Bir testi, bir çömlek, bir sırlı ibrik
Çömlek Pazarı’ndan hep yola bakar

Ve üstü sırlanmış toprak ibriğin
0 küçük imbiğinden halâ su akar!
Çünkü geçmiş kokan bu üç nesneye
Gönül çeşmelerimden her gün su dolar!