BÜLENT SAYLAM Saat 21.00 sıralarında başlayan ve Bendis Etkinlik Salonunda gerçekleştirilen forumun moderatörlüğünü Bloomberg HT Kanalının Çıkış Yolu Program sunucusu Sami Altıntaş yaparken forumun konukları ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Deniz Gökçe, Mercan Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Mercan ve Shell-Turcas Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi Batu Aksoy oldu. Foruma Keşan Kaymakamı Nuri Özder, Cumhuriyet Başsavcısı Alper Arıtan, AK Parti Keşan İlçe Başkanı Hüseyin Boyalık, CHP Keşan İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli, MHP Keşan İlçe Başkanı Erkan Gege, Keşan TSO (Ticaret ve Sanayi Odası) Meclis Başkanı Yüksel Alioğlu, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Gökhan Burak Akça, Hürriyet Gazetesi yazarı Vahap Munyar ve Keşanlı Yönetici ve İş Adamları Derneği Başkanı Ahmet Eler ile konuyla ilgili vatandaşlar katıldı. BLOOMBERG HT’DE YAYINLANACAK 7 Ekim 2017 Cumartesi günü saat 12.00’de Bloomberg HT’de yayınlanacak olan ve Teknolojinin bölgesel kalkınmaya katkısının konuşulduğu Ekonominin Nefesi: Yenilik başlıklı forumda modaratör Altıntaş, “Türkiye’de üretenlerin ve çıkış yolunu bulanların programına hoş geldiniz bugün Keşan’dan sizlere sesleniyoruz. Programda Keşan’ı ve bölgesel kalkınmada Trakya’yı ele alacağız.” diyerek programa giriş yaptıktan sonra konukları ve konuşacakları konuları şöyle aktardı: “Trakya dediğiniz zaman bölgelerin ve şehirlerin ağabeyleri olursa şehirler bir yerlere gidiyor ve yol alıyorlar. Bu sebeple bakanımız ve AK Parti Genel Başkan yardımcısı Mehmet Müezzinoğlu’nu konuk aldık. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Deniz Gökçe hocamıza da özellikle endüstri ile eğitimi nasıl birleştiririz ve ekonomi duayeni olarak bölgesel kalkınmayı dinleyeceğiz. Bölgenin önemli işadamlarından Mercan Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Mercan aramızda olacak ve Shell-Turcas Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi Batu Aksoy’un da endüstri 4-0’daki tecrübelerinden söz edeceğiz.” MÜEZZİNOĞLU: “TRAKYA’NIN TEMEL SORUNU BİRLİKTELİK ANLAYIŞININ MAYASINI RAHAT TUTTURULAMAMASI GELİYOR” Bölgesel kalkınma konusunda kendisine il olarak söz verilen Mehmet Müezzinoğlu, şunları kaydetti: “Bu işin püf noktası ortak akıldır. Bir de ortak, imkanlardır. Yani Trakya Bölgesi’nin ortak imkanları nedir? Bu iki kelimeyi ne kadar birbiriyle buluşturabilirsek o düzeyde başarılı olabiliriz. Trakya’nın ve bölgenin en temel sorunlarının başında birliktelik anlayışının mayasını rahat tutturulamaması geliyor. Niyet var ama yoğurda maya çalma aşamasındadır. Ancak belirli bir aşamayı geçti artık. Çünkü ben Keşan’a siyaseten 2011 yılında geldiğime bakıldığında, o gün ile bugünü kıyasladığımda önemli bir yol kat etti. Bu işin en önemli noktalarından biri mantalite olarak bu işi nasıl başarabiliriz? Sorusunu sormak. Cevabını da birlikte başarabilmek. Elimizdeki imkanları ortak yol haritasıyla şeklinde yürüyebiliriz cevabını verdikten sonra adım atmak veya çözüm üretme arayışları isabetli bir yola girmiş oluyor. Bu anlamda önemli bir noktaya geldik. Tabii minimize ettiğimizde Keşan, Enez, İpsala bu anlamda Edirne boyutunda bir ayrı parça. Uzunköprü, Meriç, Havsa bir ayrı parça ve Edirne Merkez, Süloğlu, Lalapaşa da bir ayrı parça olarak minimize edilebilir. Keşan, İpsala ve Enez’de, Yunanistan’ın giriş kapısı var, Çanakkale’ye gidiş yolu var ve inşallah Çanakkale Köprüsü de olacak. Keşan merkezli olarak İpsala, Enez ve bu bölgeyi çok farklı noktaya getirecek. Peki hangi anlamda getirir? Turizm önemlidir. Turizmin hemen hemen her başlığına Keşan bu işin virajındadır. Enez’in ve Saros Körfezi’nin daha vizyonel projelerle şekillendirilmesi gerekir. Bütün bunları Keşan’da ben ne zaman iş adamlarıyla veya sivil toplum örgütlerimizle bir araya geldiğimizde bunun olması gerektiğine inanan ve düşünen bir noktadayız.” TRAKYA’NIN 3 BAŞLIĞI VAR Sami Altıntaş’ın “Bir de Trakya Birlik örneği var. Çünkü birlikte hareket edebilmenin kooperatifçiliğinin aslında ilk başladığı, temellerinin atıldığı yer. Trakya Birlik örneği, bütün Trakya’da farklı alanlarda ve farklı sektörlerde gerçekleşemez mi?” sorusunu da yanıtlayan Mehmet Müezzinoğlu, “Bir defa diğer boyutuyla Trakya’yı bütün almak lazım. Yani burada Trakya’nın 3 başlığı var. Biri turizm, diğeri tarım ve hayvancılık, diğeri de ticaret. Bu 3 başlığında Trakya’da güçlü altyapısı var. Her üçünün toplamının ortak hedefleri konulabilir ve konması gerekir. Burada hükümetimizin üzerine düşen ve ticaret sanayi, ziraat odalarımıza düşen boyutları var. Ama en önemlisi kendi potansiyelini ortak akla taşıması lazım. Orta ve uzun vadeli hedefleri koyabilecek bir yolculuğu yapması lazım.” dedi. GÖKÇE: “TRAKYA’DA İNSANLARIN FARKLI ŞEYLER YAPMALARI GEREKİR” “Ortak akılı neden sağlayamıyoruz?” konusunda söz verilen Deniz Gökçe, şöyle konuştu: “Tabi aslında Türkiye’ye baktığımız zaman Trakya’yı Türkiye’nin göbeğinden farklı düşünmek doğru değil. Çünkü dikkat edilirse Türkiye’nin batı ile olan ilişkileri Trakya’dan geçmeden pek gündeme gelemiyor. İkliminde de diğer ülkelerin kuzeyindeki gibi kötü bir yapı yok. Dolayısıyla Trakya, Türkiye geneline benzer bir yer, çok farklı bir yer değil. Şimdi eğer Trakya Türkiye genelinin geldiği bir yerlere gelmiyorsa, Trakya’da insanların farklı şeyler yapmaları gerekir diye düşünüyorum. Ama elimde birkaç tane bilgi var. Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki akademisyen arkadaşlarımızdan biri, ikinci çeyrek ile ilgili bir araştırma yapmıştı. Bunun buradaki varacağı nokta; bir önceki çeyrekle kıyasladığımızda özellikle imalat sanayindeki indeksi yüzde 1.6. Son 3 ayda hizmetleri olan talep beklentisi yüzde 8.3. Eklenecek 12 ay yatırım beklentisini yüzde 5.8 ekonomideki canlanmayı desteklediklerini görüyoruz. Demek ki Türkiye genelindeki ikinci çeyrekte bir canlanmayı görebiliyoruz. Tabi diğer taraftan bunun sonucu ne olacak? Geçen yılın aynı dönemini kıyasladığımızda; mesela otomobil üretimi yüzde 17.3’e gelmiş ve son 3 ayda hizmetleri olan talep beklentisi yüzde 8.7 öne çıkmış. Bunlar pozitif rakamlar şuanda. Tahmininde bulunduğumuz diğer değişkenler, ekonomide bir canlanma olacağını gösteriyor. Sürekli bu tahminleri yapan profesyonel bir akademisyen, büyümenin geldiğini ve iyileşmenin başladığını söylüyor. Şimdi tabi bunun Trakya’da neden arzu edilen kadar olmadığını veya Avrupa geneli kadar olmadığını incelemek, buranın insanlarına düşüyor.” AKSOY, SİNGAPUR’UN BAŞARISI HİKAYESİNİ AKTARDI Daha sonra konuşan Batu Aksoy da, Dünya’da endüstri 4-0 anlamında başarılı olan ve katma değer yaratarak cari açık sorununu ortadan kaldıran ülkelerden biri olan Singapur ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, bunun Türkiye’ye nasıl uyarlanabileceği konusunda bilgiler verdi. Aksoy, dünyada özellikle takip edildiği zaman küresel gelişmelerde Singapur’un öne çıktığını belirterek, bu ülkenin başarı hikayesinden bahsetti. MERCAN: “BERABERCE YUKARI KALKMAMIZ, BERABERCE ZENGİNLEŞMEMİZ LAZIM” Keşan Ekonomi Forumu’ndaki programın devamında, birlikte hareket edebilme kültürünün nasıl geliştirilebileceği konusunda fikirlerini almak için kendisine söz verilen Tolga Mercan da, şunları söyledi: “Bu bölgede tabii ki insanlar birlikte oluyor ama yeterli değil. Beklenen bunun çok çok daha fazlası. Bizim burada turizmle alakalı bir Saros Körfezimiz var. Saros Körfezi’nde, herkesin bulamayacağı kadar temiz bir deniz ve yatırım yapmak için inanılmaz kaynaklar var. Sadece yapılması gereken insanların yan yana gelmesi, birliktelik oluşturulması ve el ele yatırım yapması. Bizim Trakya kültürümüzde de hep tek başına oyunlar vardır. Oyunlarımızda bile tek başınadırlar. Bu sebepten dolayı artık biz de yan yana gelerek o halayı çekmemiz lazım. Yan yana geleceğiz ki ekonomik birliktelik olacak. Ondan sonra bu otel yatırımları, altyapı yatırımları yapılacak. Bugün, Keşan içerisinde olsun veya Edirne Merkezi’nde olsun, Saros’a yatırım yapmak isteyenler tek başına bu parayı bulamayabilirler. Ancak burada bir potansiyel var ve bu Keşan’ın geleceği ile alakalı, bu bölgenin ekonomisi ile alakalı hakikaten önemli bir fırsatı içinde barındırıyor. Tabii ki sorunlarımız var, var ama çözmek için yani ‘ben bunu yapacağım’ dedikten sonra bunlar sadece ayrıntı haline gelir. Ben yarın buraya 5 yıldızlı bir otel yapacağım dediğim zaman, inanın bana o kapıların hepsi açılır, kimse ‘hayır’ demez ve ben buna inanan biriyim. Hükümetimiz de, yerel yönetimlerimiz de bu konuda ‘hayır’ demez. Geriye bir şey kalıyor; yan yana gelmek, sermaye birleştirmek ve o yatırımları yapıp, bölgedeki istihdamı attırmak. Aynı zamanda, halka halka 3’üncü ve 4’üncü kişilerden de alışverişler yapılabileceği için esnafımızın da zenginleşmesi lazım. Çünkü tek başına sadece bir sermayenin değil, beraberce yukarı kalkmamız, beraberce zenginleşmemiz lazım. Ben gelişmenin bu yönde olduğunu düşünüyorum, bu yönde başarılı olabileceğimize inanıyorum.” MÜEZZİNOĞLU: “ALIN TERİNDEN DAHA KUTSAL OLAN AKIL TERİDİR” Türkiye’nin ‘ara eleman (aranan eleman)’ ihtiyacı olduğu konusundaki sorulara da cevap veren Mehmet Müezzinoğlu, “Zihniyet devrimi yapmadığımız sürece mesafe kat etmemiz zor. Bu ülke insanı, son 150 yıldır düşünmeyi bıraktı. Toplumsal olarak düşünmeyi kaybetmiş bir anlayıştan çıkıp, önce çocuklarımıza bu eğitimin tek sınıflarda, sıralarda öğrettiğinden değil, aile kültürümüzde bile ‘icat çıkarma’ diyerek çocuk yetiştiriyoruz. Düşünmeye sevk eden bir anlayıştan ziyade onu sessiz, sakin, terbiyeli duran, yanlış yapmayan bir tarzla özgüvenli nesiller yetiştirmeyi uzun süredir bıraktık. Burada 150 yıldır kutsal olan alın teri. Aslında alın terinden daha kutsal olan akıl teridir. Her zaman dediğim gibi bir mantalite sorunumuz var. Marka kendin olmalısın. Aranan eleman olmalısın. En alttaki eleman bile aranan elemansa, saygındır ve o mesleğinden onu ve gurur duyar. Ama biz etiketten, makamdan ve ya markadan onur ve gurur duyuyoruz.” Müezzinoğlu’nun konuşmasının ardından, ‘eğitim’ ve ‘aranan elaman’ konusunda diğer konuşmacılara da söz verilerek, fikirleri alındı. Konuşmaların ardından TV programı sona erdi ve biz bize kısmına geçilerek, katılımcılarla sohbet eşliğinde Keşan’ın ve bölgenin durumu ile ne yapılması gerektiği konuşuldu.