……..*…………
..Emekli cumhuriyet savcımız sayın Talat Şalk’ın, 15 ağus-
tos 2017 tarihinde Keşan Önder Gazetesi’nde yayımlanan 
“Keşan Futbolu” başlıklı anı yazısı ,çok kişide olduğu gibi 
bende de küllenen anılarımızın depreşmesine yol açtı..
..Sayın Talat Şalk’ın 1940’lı yıllardan 1950’li yıllara uzanan 
Keşan Futbolu ile ilgili anılarına, bir sporsever ve Keşanse-
ver olarak ,1957-1967 yılları arasına ait, naçizane, bir-iki 
anımı eklemek istedim..
*
.. Cumartesi günleri, şimdiki 100.yıl Pasajı’nın olduğu yerde 
ve daha sonra, şimdiki belediye binasının bulunduğu yerde
kurulan pazar yerinde, babamdan miras kalan seyyar bezaz-
lık mesleğini sürdüren İhsan Ağabeyim’in yanında çırak ola-
rak çalışırken, Atatürk Cumhuriyeti’nin, benim gibi işçi-esnaf 
ve köylü çocuklarına sağladığı ve adına “EĞİTİM “ denen
o eşsiz nimetten yararlanmış , 1965 yılında girdiğim sınavla-
rı kazanarak ,Edirne Erkek Öğretmen Okulu’nun yatılı öğren-
cilerinden biri olmuştum…
..Ebem ve komşum olan Lütfiye Nine’den duyduğum tabirle
“Altın yumurtlayan tavuğun “sahibi olacaktım..Bunun işaret-
lerini de,okula başlar başlamaz yaşamaya başladım..
..İlk takım elbiseyi, ilk iskarpin ayakkabıyı ,ilk eşofmanı,ilk 
pardesüyü,hatta çeşit çeşit yeni gömlekleri bu okulda giy-
dim..Tümünü “Devlet Baba” vermişti bizlere..hem de beda-
va olarak ..yediğimiz yemekler ve yataklar ta bedava idi..
*
…Orhan Veli’nin ; “Hava bedava/ bulut bedava/ dere-tepe 
bedava /yağmur-çamur bedava/…bedava yaşıyoruz bedava “ 
sitemi boşunaydı..Çünkü gerçekten bedava yaşıyorduk.. 
..Okulu bitirir bitirmez atanmamız yapılmış ,18 yaşında, maa-
şımız eksiksiz olarak ödenmeye başlanmıştı..Atatürk Cumhuri-
yeti işte buydu..
..Vatanın kurtuluşuna ve cumhuriyetin kuruluşuna emek ve-
renlerin,kanını ve canını verenlerin çocuklarına sahip çıkmak
işte böyle olurdu..Devlet okullarında okuyan bizler de,devletin
bizlere verdiğinin karşılığı olarak Türk Bayrağı’nın dalgalandığı 
her yerde görev yapmaya hazırdık ve yaptık..
**
..1966 ya da 1967 yılı yaz tatilinde , okulumun verdiği bez 
ayakkabıları giyip, “Saadet” adındaki minnacık kız kardeşimi 
defnettiğimiz mezarlık yerinde yapılan yeni futbol sahasına 
(şimdiki futbol sahası) gittim..maçlara ilgim büyüktü..mahal-
le aralarında, Devlet Hastanesi arkasında ve sınıf takımlarında 
oynardım..Ayrıca,Keşan Lisesi’nin yerinde yapılan futbol maç-
larının 1957 yılından beri izleyiciydim..Hatta, zaman zaman , 
Keşan Gençlik Sporlu futbolcularının burada yaptığı antren-
manları izlerdim..Bu antrenmanlara katıldığım bile olurdu..
*
..1956 ya da 1957 yılıydı…Pazar yerinden aşina olduğum sayın 
Ahmet Kaya ile kardeşi sayın Cevat Kaya Ağabeylerin aynı maçta, 
aynı takımda oynadıklarını görünce şaşırmıştım..Demek ki ser-
giciler de futbolcu olabiliyorlardı.!.İzlediğim bu maçlarda, Nesip
Çakıcı, Lütfü Savaşal, Gürel Savaşal,Kazım Yelmen(Sarı Kazım), 
Raşit Gürer, Kadim Avger ,Kadir Yıldırım, kaleci Sadık Uğuraç, 
kaleci Suat Özcan, saatçi Yunus , İsmail Ergene, Evren Bulut, 
Cevat Işıklar, İsmet Kaya, Ali Sönmez , Zeki Bulut, Mahmut Boz-
kurt , Mehmet İmamoğlu ,İsmail Denkçi gibi, Keşan Gençlik Spor
takımının futbolcularını tanıdım..
*
..Pazar günleri,maçlar başlamazdan önce, sahayı kaplayan Ke-
şan’ın meşhur tozunu bastırabilmek için, sahaya gelen arazöz-
ün, kedi bıyığı gibi iki yana doğru fışkırttığı suyun üzerinden at-
layan çocukları, Karpuzcu Ahmet Aga’nın, büyük akasya ağa-
cının altına yerleştirdiği tahta fıçıdaki kalın buz kalıpları arasın-
dan çıkardığı Gamsız ya da Bahar Gazozu şişelerinin kapaklarını , 
testeresinin tersiyle nasıl açtığını hala anımsarım..
..Hele , Eski Gelibolu Caddesi’nde, eski postane karşısında ber-
berlik yapan merhum Ahmet Parlaksu Ağabey’ın, takımın tek 
sağlık uzmanı olarak, elindeki küçük ilaç çantasıyla, saha kena-
rında nasıl heyecanla beklediğini ,herhangi bir sakatlık durumun-
da sahaya nasıl koştuğunu unutamam..
..Sanırım aynı yıl, ya da bir yıl sonra önce sayın Ahmet Kaya’yı , 
daha sonraki yıllarda sayın Cevat Kaya’yı sahada göremez oldum…
Ama onların yerini hemen yeni futbolcuların doldurduğunu hatır-
lıyorum..
..Aşağı Zaferiye Mahallesi’nde, yeni yapılan futbol sahasına gitti-
ğimde ,futbolcuların, şut atma antrenmanı yaptıklarını görmüş-
tüm.…Şimdiki Endüstri Meslek Lisesi’nin yanındaki bu yeni futbol 
sahasının zemini toz-topraktı..Saha, henüz çim saha haline getiril-
memişti…Nesip Çakıcı, Evren Bulut, Zeki Bulut, Kadir Yıldırım, Ali 
Sönmez, İsmail Ergene,Sami ve Kadim Avger gibi futbolcular ant-
renman yapmaktaydılar..Beni de aralarına alıp maça başladık..
Çift kale oynuyoruz...Kaleye, kale direğinin yakınından geçen iki 
şutum oldu.. .
…Birkaç gün sonra Kunduracılar Çarşısı’ndan geçerken, sayın Ali 
Sönmez ,beni yanına çağırarak ; ikametgah belgesi, nüfus cüzdanı
sureti ve on tane kadar vesikalık fotoğraf getirmemi ,bana lisans 
çıkaracaklarını söyledi..Çok mutlu olmuştum..Adeta havalara uç-
tum...Ama iki-üç yıl önce babam vefat etiğinden, okuduğum oku-
lu bitiremem, futbol ,okumama engel olabilir düşüncesiyle ,
Ali Sönmez’in bu teklifine “evet” diyemedim..
...Futbol maceram böylece son buldu..
…Tam 60 yıl sonra ,o günleri düşündüğümde; sayın Ahmet Kaya’-
nın top mermisi gibi şutlarını, Cevat Kaya’nın, “top geçer İnsan 
geçmez “ ünvanını, Nesip Çakıcı’nın o eşsiz ve isabetli şutlarını, 
Evren Bulut’un Fenerbahçeli Rıdvan Dilmen’e benzeyen futbolu-
nu, İsmet Kaya’nın müthiş top hakimiyetini, zarif çalımlarını ve kıv-
rak oyununu, Raşit Ağabey’in kafa şutlarını, Gürel ve Lütfü Savaşal 
kardeşlerin azmini ve Gürel Savaşal’ın Beşiktaşlı Sergen Yalçın’ın 
oyununa benzeyen futbolunu, Kadir Yıldırım ve Cevat Işıklar’ın 
(Kara Cevat) orta sahadan attıkları golleri, Sadık Uğuraç ve Suat 
Özcan’ın kurtarışlarını, hiçbir zaman unutmadım....
..İlahi tehcire katılanların (zorunlu göç) ruhları şad olsun!.
“Biz dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun!”
“Şimdiki ve gelecekteki Keşan Spor’un başarıları daim olsun”
***
Ağustos.2017

Ali Koç Elegeçmez