BÜLENT SAYLAM

Keşan Belediyesi’nin 16 Ocak 2021 tarihinde ilk kazmayı vurduğu proje ile Erikli Sahili’nde su getirme süreci başlarken sorunları da beraberinde getirdi. Erikli Sahili sakinleriyle yaptığımız röportajda öne çıkan sorun bağlantı ücreti olurken şimdilerde sık sık kesilen sular da Erikli Sahili sakinlerini zor durumda bırakıyor. Sahillerin kiralanması, yetersiz arıtma, günübirlikçilerin gelmesiyle beraber yetersiz alt yapı da sorunlar arasında yerini aldı.

Erikli Sahili sakinleri, Medya Keşan Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Bülent Saylam’la yaptığı röportajın ilk bölümünde şu sorunlarını aktardılar.

“EVİMDE ŞU AN YATALAK BİR HASTA VAR 4 GÜNDÜR SUYUM AKMIYOR”
Erikli Sahili sakinlerinden Meral Doğan, yatalak hastasının olduğunu belirterek, evinde 4 gündür suyunun olmadığını kaydetti. Doğan şunları söyledi: “30 senedir erikli sakinim ve 30 senedir böyle 1 rezillik yaşamadık. Benim evimde şu an yatalak bir hasta var. Benim her gün su ihtiyacım var ve 4 gündür suyum akmıyor. Psikolojik baskı uygulanıyor. Açıyoruz, cevap veren yok, ‘abone oldunuz mu?’ diye soru soran var ama ‘Abone olursan suyun gelecek bağlayacaklar’ diyorlar. Gelen sucular da fahiş fiyatlarla su bağlantıları yapıyor. Yollarımızı berbat ettiler biz paramızla bu taşları aldık. Çıkardıkları taşların hepsini topladılar, başka yerlere taşıdılar, oralara yerleştiriyorlar. Bağlantı ücretini ödemedim. Haksız çünkü pay ve paydaşların yeniden belirlenmesini istiyoruz. Yani biz belediyeye karşı değiliz. Hani onların yaptıklarına karşı değiliz ama haksız yaptıklarına karşıyız. Şu an evde suyum akmıyor, 4 gündür de yok.”

“YOLUMUZ YOK, SUYUMUZ YOK, DENİZİMİZ YOK”

Neriman Aksoy da emekli ikramiyesi ile aldığı evi olduğunu kaydederek 15 gündür evinde suyunun akmadığını belirtti: Aksoy, şunları aktardı: “Burada küçücük bir evim var. Ben 30 sene bu devlete hizmet ettim. Bu evi alabildim ama 15 gündür suyum akmıyor. Ben bu su parasını ödemek için son olarak 153’ü aradığım zaman dediler ki sularınız kesilecek ve ben o çocuğa teşekkür ettim. Çünkü beni çok oyaladılar. Çok dalga geçtiler. Benim bu arkadaşlar gibi 200 lira verip ve 1 tanker su alacak durumum yok. Bu işin altından çıkamadığım için evimi kiraya verdim. İstanbul’a döneceğim. Aldığım kira parasıyla suyumu akıtacağım. Bu bana reva değil. Bu devlete hizmet ettim. Vergimi veriyorum. Hiçbir sıkıntım yok Belediye ile. Dalga mı geçiyorsunuz, yolumuz yok, suyumuz yok, denizimiz yok. Ben bütün emekli ikramiyemi buraya yığdım. Benim küçücük bir evim var. Böyle hak var mı? Niye adalet yok? Adalet yok Türkiye'de yok. Burası Keşan, ben şöyle diyorum, Keşan Ankara'nın şubesi. Keşan Ankara'nın şubesi aynı şeyleri konuşuyorlar, aynı ağızla konuşuyorlar. Hakkımı helal etmiyorum. O gelsin evinde otursun ama ben evimi kiraya verip İstanbul'a döneceğim. Başka çarem yok, teşekkür ederim.”

“PARAMIZI ÖDEMEDİĞİNİZ İÇİN BİZE BELEDİYE YENİ SU VERMEDİ”
Saadettin Yırtmaç da su sorunu yaşadığını aktararak şunları söyledi: “6 Haziran’da yazlığıma geldim. Ufak bir yazlığımız var. Suyumuz akıyordu. Biz paramızı ödemediğiniz için bize belediye yeni su vermedi. Bu nedenden dolayı 10 günden beri de suyum akmıyor. Gittim, parayla su aldım. Ve suyu aldığım 1 ton su 200 lira. Bu reva mıdır bilemiyorum? Yani bu kadar eziyet. Halka işkence etmeleri reva mıdır? Yani yollarımız zaten berbat bir şekilde. Ara sokaklara girilmiyor. Haziran'ın başında sayın vali bey geldi, sırf güzel yolları gösterdiler ama ara sokakları göstermediler. Yazı yazdık. Vali Beye hala cevap gelmedi. Belediye başkanı Mustafa bey de Erikli’ye gelmiyor. Belediyeye devredilmeden önce kooperatif yönetimimiz daha güzeldi. Daha refahlı yani suyumuz şöyle de böyle de akıyordu. Benim söyleyeceklerim bu kadar yani berbat bir şekilde eziyetteyiz.” 

“ERİKLİ’DE PROBLEM ÜZERİNE PROBLEM BÜYÜYOR”

Seher Kurçeren, suyla ilgili sorunu olmadığını ancak komşuları için mücadele ettiğini belirterek şunları söyledi: “Benim suyla alakalı belki kişisel olarak bir sıkıntım yok ama diğer komşularımın hepsi susuzluktan kırılırken hani deriz ya komşun açken sen nasıl tok yatıyorsun? Onların problemi benim de problemim. Erikli’nin sadece tek problemi de su değil. Ayrıca sahilimiz var, yolumuz var, hiç sıfır çalışmayan bir arıtmamız var. Erikli’de problem üzerine problem büyüyor. Biz mahkemelik olduk çünkü ciddiye alınmadık. Ufak bir platform kurmuştuk, tüzel kişilik dendi, dernek olduk. Dernek olarak da biz yine ciddiye çok fazla kendisiyle (Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu) iletişim kuramadığımız için mahkemeye başvurmak zorunda kaldık. Mahkeme sonucunu bekliyoruz. Adalete güveniyoruz, adalete güveniyoruz derken bu arada ikinci savunmasında Keşan Belediyesi Avukatı Orkan Bey (Özkaya) özellikle belirtmiş, biz eski borular yetmiyordu, işte eski su hattı çekmiyor da yenisini yapıyoruz. Kendisi belirtmiş orada savunmasında diyor ki, biz işte kimseyi zorunlu olarak abone yapmıyoruz. Borç yeni su hatlarını çektik isteyenler bize talepte bulunuyorlar. Biz onları yeni su bağlıyoruz. Eski su hatları da su vermeye devam edecek. Bu kayıtlarda mahkemenin kayıtlarında var.” 

“İNSANLARI BÖYLE ZULÜMLE, BASKIYLA, TERBİYE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”

“Bizim yıllar evvel daha önce belediye devredileceği zaman yapılan bir protokol var. O protokolde deniyor ki bunlar üyedir yıllardır. Arıtma için yolu için su için katılım paylarını ödemiştir. Abonedir. Eğer belediye devre edilirse hiçbir talep istenmeyecek. Herkes susuzluktan kırılıyor. Burası Kerbela oldu. Keşan Belediyesi’nden şunu söylüyor arkadaşlar, bir an evvel su abone bağlantısını yapın 1 Temmuz'dan itibaren sizin suyunuzu keseceğiz. Eski hattan su vermeyeceğiz. Şimdi bakın insanlar burada abone ve 2’nci mükerrer abone yapamıyorlar. O yaptıklarına yeni hani buradan su 2 tane su hattı varda ben yenisinden almak istiyorum. Keyfimden gibi bir hava yaratıyorlar. Lütfen eski su hattı yeni su hattı demesinler bize net olarak çıksınlar. O mahkemeye sundukları savunmayı tekrarlasınlar. Var desinler ki eski hattan su verilecek ama eski hattın vanaları da ellerinde artema vardı ya bir zaman aç kapa açılıyor, kapanıyor, açılıyor, kapanıyor insanları böyle zulümle, baskıyla, terbiye etmeye çalışıyorlar. Ben komşularım adına çok üzgünüm.” 

“ADALETE GÜVENİYORUZ”

Geçen hafta su patlaması sonucu tazyikli suyun geldiği evin durumunu sorduğumuzda Seher Hanım bizlere şunları söyledi: “Ana su hattının patlattılar, burası şelale gibiydi. Biliyorsunuz insanlar günlerce evini kurutmak için kaldılar. Bu patlamalar her gün oluyor bu bir tanesiydi. Küçük patlamalar oluyor, büyük patlamalar oluyor, patlak var diyorlar. Yeni hattın suyunu kesiyorlar. Eski hat zaten kontrollerinde aç kapa vanayla insanları bu yıl susuzlukla terbiye ediliyor. Mahkemenin sonucunu bekliyoruz. Adalete güveniyoruz.” 

“ERİKLİ BANA GÖRE UMUMİ BİR TUVALET HAFTA SONLARI”

Nezahat Çelikkaya Durak da bir çok tatil beldesini ziyaret ettiğini ancak Erikli’nin ilkel, bakımsız ve pis olduğunu dile getirerek şunları söyledi: “Erikli’de şu an herkes yoğun şekilde sudan şikayet ediyor haklı olarak.Ama ben 2 yıldır buradayım  bu üçüncü yazım Erikli’de. Türkiye'nin birçok tatil yerini gördüm. Deniz kenarında sahil beldelerini gördüm. Erikli kadar ilkel, pis, bakımsız bir yer hiç görmedim. Neden derseniz? Geçen yıl Temmuz ayında Erikli’de insanın ayak basacağı yer yoktu ama burada bir tane dışarıdan gelenin gidebileceği tuvalet yok. Bu insanlar hafta sonu gelenler özellikle tuvalet ihtiyacını nerede gideriyor, nasıl gideriyor, Erikli neden bu kadar lağım kokuyor? Lunaparkın orada nefes alınmıyor. Mesela birçok yerde insanların parayla duş alabildiği 3 liraya 1 liraya 5 liraya yerler var. Ege Sahili’nde belediyenin sağladığı bu hizmetler tamamen ücretsiz. Bu kadar büyük bir körfezde hafta sonu günübirlik gelen insanların üzerini değiştirebileceği, mayosunu değiştirebileceği tek bir tane kabin yok. Hani burada belediye var mı burada, siyaset var mı? Ben Keşan Belediye Başkanı hangi partiden onu bile bilmiyorum ama gördüğüm en ilkel yer benim maalesef Erikli. Hani biz kuma havlu serip oturmuyoruz. Evimiz var şanslıyız. Hafta sonu gelenlerin burada nasıl barındığını çok merak ediyorum. Erikli bana göre umumi bir tuvalet hafta sonları. Çok teşekkür ediyorum.” 

“SAHİLLERİMİZ İŞGAL EDİLDİ”

Rana Gülbudak da 30 senedir Erikli Sahili sakini olduğunu söyleyerek son 5 yıldır böyle bir rezillik yaşamadıklarını kaydetti. Gülbudak şunları aktardı: “Sahillerimiz işgal edildi. Bir grup arkadaşla yola çıkarak bir günde 500 kişiden imza topladık ve imzaları Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Yakup Balcı’ya, Kaymakamlığa götürdük ve hiçbir sonuç alamadık. Hala cevap bekliyorum. Erikli artık iyicene derbeder olmuş durumda. Sivrisinek ilk senelerde yaşıyorduk ama sonrasında ilaçlamalarda bunun önüne geçildi. Ama şuan kara sineklerden muzdarip durumdayız. Balkonda kahvaltı edilmiyor, yemek yenilmiyor hiçbir şekilde ve benim aldığım duyuma göre daha önceki belediye döneminde ilaçlama çok iyi yapılıyormuş. Bu belediye döneminde hiçbir şekilde ilaçlama yok. Sahiller dediğim gibi işgal edildi. Bu çok acı. Geçen sene yollarımıza kadar yayıldılar ki biz ruhsat görmek istedik ama hiçbir şekilde çalışanlarla muhatap olduk. Sahibi kiralayan şahıs kesinlikle sahile gelip cevap vermedi. Bu sene daha da yayıldılar. Yani ödül gibi daha da yayıldılar. Geçen sene hatta biz bir grup arkadaş bu şezlongların içine girdik ve kendi şemsiyemizi kurduk. Bunlar bizi her türlü taciz etmelerine rağmen o sezonu biz geçirdik orada. Fakat bu sene 2 buçuk metreye indiler. 8 metre olması gereken mesafeyi bayağı bir ihlal ettiler. Neredeyse denize doğru iniyorlar. Vatandaşın oturup girebileceği bir yer yok. Parayla mı girecek insanlar yani böyle bir şey olabilir mi? Biz buranın vergisini veriyoruz, aidatını ödüyoruz. Suyunu ödüyoruz. Ondan sonra birileri geliyor. Buraya da rant için sahilleri işgal ediyor ve oradan çok fahiş paralar kazanıldığını duyuyoruz. Bu çok acı. Bu sene hizmet adına duş ve tuvalet konteynerleri getirdiler. Ben merak ediyorum o tuvaletlerin suyu nereye gidecek? Bizim sahilimiz ne olacak? Biz insan pislikleri içerisinde mi yüzmek zorunda kalacağız? Yani bunlar beni çok rahatsız ediyor. Yollarda yürünmüyor. Bir araba geçtiği anda toz dumana katılıyor. Ben buraya sağlık bulmaya geliyorum ama o sağlığı bulamam. Çözüm bulunmasını istiyorum. Ben kooperatif yetersiz geldi diye mücadele eden insanlardan da birisiydim belediye alsın diye ama verdiğimizi geri de almasını biliriz. Bunu da bilsinler.”

DEVAM EDECEK