BÜLENT SAYLAM

SABAHA KARŞI 03.00’TE BABAMLA DÜKKANI AÇARDIK

Keşan’ın eski ayakkabı tamircilerinden Mustafa Özgül, eskiden bayramlarda sabah erkende dükkanı açtıklarını ancak şimdi işlerin eskisi gibi olmadığını belirterek şunları söyledi: “İşler yok. Piyasalar malum bakın bugün Cumartesi çıkın bakın hep esnaf dışarıda kimseler yok. Eskiden böyle değildi. Babamla çalışırken bayrama 15 gün kala biz dükkana sabaha karşı 03.00’te geliyorduk.15 gün boyunca gecemiz gündüzümüz belli değildi o kadar çok işimiz vardı. Daha ilginç bir şey anlatayım size o zamanlar nüfus az çok yani orantısızlık var. Şimdi nüfusumuz çok işlerimiz yok. Gezinen yok. Bu işi zaten ilginçtir yapan da yok. Demek ki bu işten birkaç kişi daha olsa yandık yani…”

BİR AYAKKABI TABANINA BİR TANE BÜYÜK TÜP ALIYORDUM, ŞİMDİ?

“Kaç yıldır bu mesleği yapıyorsunuz, geçmişle bugün arasında iş anlamında nasıl bir fark var?” şeklindeki soruyu yanıtlayan Özgül şunları söyledi: “Ben bu mesleği 40 yıldır yapıyorum. Size çok net bir şey söyleyeceğim siz aradaki farkı siz anlayın. Bakın bu ayakkabının tabanıdır. Eskiden bir ayakkabı tabanı yaptığımda evime bir tane büyük tüp alıyordum. Bu tabandan ben her gün 4-5 tane yapıyordum. Şimdi ben bu tabandan ayda 1 çift bilemedin 2 çift yapıyorum. Belki de hiç yapmıyorum. Yani oranlama yaparsak tabanı göz önünde bulundurarak enflasyon % 2 bin 500 oluyor. Kazandığımız paralar artık yetmiyor. Şimdi ben bu tabanı 20 TL’ye alıyorum. Müşteriye 40 TL’ye takıyorum. Ayakkabının altını çıkar, yapıştır, dik bunu 20 TL’ye hayatta uğraşılacak gibi değil. İnanınki bana değil. Nasıl olacak bu iş? Nasıl geçineceğiz biz? Bugün büyük tüp kaç TL? 120 TL civarında. Bundan ben her gün 4-5 tane yapan adam ben bugün ayda 1 veya 2 tane yapıyorum. Aradaki fiyat farkını siz anlayın. Bakın bugün Cumartesi öğlen vakti Keşan Kunduracılar Çarşısında kimse yok. İşin garibi ise köylü de gelmiyor. Dönüyor. Ekonomik anlamda zor durumdayız.

ELEMAN YETİŞMİYOR

“Ayakkabı tamirciliğini baba mesleği dediniz peki siz bu mesleği birilerine bırakabilecek misiniz?” şeklindeki soruyu Özgül, şöyle yanıtladı: “Ben gençlere söylüyorum bu mesleği yapmaları için. Bir gün bir genç arkadaşıma gel beraber çalışalım ben artık yaşlandım, emekli oldum. Dedi ki bana genç, ‘y’a dedi sen hiç aynaya bakıyor musun?’ dedi bana. ‘Neden?’ diye sordum. ‘Beni sevgilim böyle görsün beni bırakır’ dedi. Size daha ilginç bir şey söyleyeyim. Keşan’daki sanayide çıraklık eğitiminden sorumlulara sordum ‘bizim bu meslek için çırak var mı? Bizim meslekten olmadığını Koca sanayiden sadece 3 tane çırak olduğunu söylediler bana. Eleman yetişmiyor.”