Beni çok etkisi altında bırakan ve şimdi hayatta olmayan kanser hastası bir öğrenci kardeşimin üzüntüsünü halen üzerimden atamadım. Olay Edirne’de yaşandı.

Okurlarımız hatırlayacaktır. Trakya Üniversitesi’nde okuyan Dilek Özçelik eski Çevre ve şehircilik Bakanı Edirne’ye geldiği gün Bakan Erdoğan Bayraktar’dan kanser ilacı bulunamaması karşısında yardımcı olunmasını isteyecekti. Yanılmıyorsam Bakan o gün Dilek’in eline 200 TL parayı sıkıştırmak istedi.

Dilek, parayı Bakan’a geri iade ederek, “Ben dilenci değilim, insanlık beni hayal kırıklığına uğrattı” dedi. Bakanın “Orada epey para var, sakın düşünme” sözleri yakışıksız olduğu kadar hıçkırarak ağlaması beni çok etkiledi.

Bende Dilek gibi kanserle mücadele edenlerden biriyim. Tek şansım ilaç sıkıntısı yaşamamam.

Van depreminde çocuklara 100-200 TL dağıtan Bayraktar, kanser hastası Dilek’i de Edirne Valisi “Ben ilgileneyim” dese de o öğrenci onurundan ödün vermedi. Erdoğan Bayraktar’a insanlık dersi verdi. İngilizce Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Dilek Özçelik, “Ellerini cebine değil, vicdanına götür” sözlerini unutamadım.

Sayın Bayraktar, Dilek 15.01.2018 günü Tekirdağ Saray ilçesinde sabah evinde öldü. Bu haberi duyunca vicdanın sızladı mı bilmiyorum.

Şimdi hem kendime ve herkese bir soru yöneltmek istiyorum. Dilek’in ağlaması kendisi için mi, kanserliler için mi, yoksa hepimizin sağlığı için mi?

Cevap hakkı sizlerin… şimdi Bakan nerede?