MEHMET AYTAÇ
Beğendik’te üç dönem belediye başkanlığı yapan Nuran Uslu’nun yapılan yanlışları örtbas etmek için gündemi değiştirmek adına yalan ve iftira boyutuna varan açıklamalar yaptığını söyleyen Muhammet Örnek; “Sayın Nuran Uslu Başkan içinde biraz olsun vicdan ve Allah korkusu varsa, elini vicdanına koy ve ağzından çıkanları düşünerek söyle. Çamur at izi kalsın mantığı ile attığın iftira ya da yanlış söylemlerin ile kendi yandaşlarını tatmin edebilirsin, kandırabilirsin belki ama Allah’ı asla. Çünkü o her şeyi biliyor ve görüyor, yaptığın attığın iftirayı da” dedi.
“YEDİĞİN HER LOKMADA KUL HAKKI VAR”
Beğendik Belediyesi’nde düzenlediği basın toplantısında Nuran Uslu’yu eleştiren Örnek; “Kul hakkı konusunda bu beldede en son konuşacak kişisin. Çünkü sen tüyü bitmemiş yetim haklarını taşıdığını unutma. Yemek yerken boğazından geçen her lokmada bu halkın hakkı var” şeklinde konuştu.
“TARLA İÇİN YÜKSEK BEDELLE İHALEYE GİRİP KAZANDI”
Örnek, Nuran Uslu’nun belediye başkanlığı yaptığı dönemde Hazine’ye ait olan ve beldedeki okula gelir olması amacıyla tahsis edilen tarla için açılan ihaleye girip kazandığını ancak işleme süresi dolmasına rağmen halen söz konusu tarlayı işgal ettiğini açıkladı. Örnek şunları söyledi: “Belde sınırlarımız içinde cami tarlası diye adlandırdığımız yaklaşık 200 dönüme Yakın 1.sınıf tarım arazisi içinde çok verimli topraklara sahip hazineye ait tarlalarımız var.
Bu tarlaların mülkiyeti Hazineye ait olduğu için 1592 Parsel Numaralı 68.000 m2 yaklaşık 70 dönümlük tarla gelir arazisi ve uygulama bahçesi olarak Maliye ve gümrük bakanlığının 1989 yılında 21347 sayılı oluru ile Edirne il özel idareye tahsis edilmiş. İl Özel İdaresi de Hazine’ye ait bu tarlayı 28.04.1989 tarihinde buradaki okulumuza gelir arazisi olarak tahsis edilmesini uygun görmüş ve 04.05.1989 tarihinde 240/3291 sayılı kaymakamlık onayı ile valiliğe sunmuş. 03.08.1989 tarihinde 464-588 2136 sayılı valiliğin onayı ile 50.000m2 gelir arazisi 10.000 m2 uygulama bahçesi olmak üzere 1989 yılında okulumuza tahsisi yapılmıştır. Bu tarihten itibaren okulumuza gelir arazisi olarak kullanılan söz konusu taşınmaz tarla, okulumuza gelir olması için ihale yoluyla kiraya yani icara verilmekteydi. En son ihale 26.07.2013 tarihinde yapıldı. İhale süresi 2 yıl. İhaleye çıkan bu tarlalar kamu ihalesi olduğu için belediye başkanının ihaleye girmesini bırakın, belediye meclis üyelerinin ihaleye girmesi etik değilken,
Sayın Nuran Uslu, bu yapılan tarla ihalesine girerek o günün koşullarında tarla kiralama bedelinin çok üstünde bir bedelle ihaleyi kazanmıştır.”
“OKULA GELİR OLSUN DİYE İHALESİNE GİRDİĞİ TARLAYI ÜSTÜNE ALMAYI AMAÇLADI”
Örnek, o günkü değerinin dönüm başına 70-80 TL olan tarla için Nuran Uslu’nun neden 200 TL’ye kadar arttırarak ihaleyi aldığını sorduklarında, “okula gelir olsun diye” cevap aldıklarını söyleyerek; “Buraya kadar etik olmasa da her şey normal diyebilirsiniz. Düşünüyoruz 70-80 TL olan icar bedeli neden 200TL çıktı? Halk kendisine sorduğunda fiyat çok bir şey kazanamazsın dediğinde, okulumuza gelir olsun diye yükselttiğini belirterek cevap veriyor. Evet, düşününce güzel, takdire şayan ama uygulama? İki ya da üç yıl. İşin aslı okula gelir kazandırmak değil, işin aslı hazineye ait tarları daha önce almış olduğu bilgi ile asıl amaç tarlayı birkaç yıl işleyip hak sahibi olmak ve tarlayı üstüne almak” şeklinde konuştu.
“TARLAYI APAR TOPAR YAĞMURLU HAVADA EKTİ”
Uslu’nun söz konusu tarladaki kira sözleşmesi sona ermesine rağmen halen işletmeye devam ettiğini, 5 yıldır da icar bedeli ödemediğini savunan Örnek, şu açıklamayı yaptı: “Şimdi ise gelir ve eğitim amaçlı olarak okulumuza tahsis edilen bu tarla. Kira süresi 2015 yılında bitmesine rağmen tarlayı terk etmemiştir. 2017 yılına kadar düzensiz de olsa icar kiralama bedeli ihaleye çıkmadan verilmiş. Şimdi ise 5 yıldır icar bedeli Nuran Uslu ve yandaşları tarafından verilmiyor. İhaleye de çıkarılamıyor. Biz de göreve geldiğimiz yıldan itibaren bu tarlayı tekrar okulumuza gelirini kazandırmak için uğraşıyoruz. Üstelik tarlanın tahsisinin okulumuza devam etmesine rağmen Nuran Uslu tarlayı terk etmemiştir. Kendisine de tarlaların okula tahsisinin devam ettiğini ve tarlayı terk etmesi gerektiğini yapılan incelemeler sonucunda resmi belge ile bildirilmesine rağmen. Sayın Nuran Uslu tarlanın elden gideceğini anladığı için apar topar tarlayı yağmurlu havada ekimini yaparak, ekili araziye bir şey yapamazlar mantığında hareket etmiştir. Nuran Uslunun savunmasında şu olacaktır eminim. Daha önce belediye ihaleye çıkarmıyordu, ben okula ihaleye çıkarttım. Öyle bir şey yok arkadaşlar çünkü daha önce de 15.08.2001 tarihinde okul tarafından ihalesi yapılmıştır.”
“DEVLETTEN TARLANIN SATIŞINI İSTEDİ, OLUMSUZ YANIT ALDI”
Uslu’nun tarlayı terk etmesi ve tahsisin devam ettiği kararının kendisine bildirilip tebliğ edildikten sonra kararı bozmak için tarlanın satışını dahi isteyerek gitmediğin kapı kalmadığını iddia eden Örnek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Ama unutma devletimizin her kademesinde helal süt emmiş vatansever yöneticilerimiz var senin bu oyununa ortak olmadılar sana ret cevabı verdiler. Bundan sonrada oyunlarına ortak olmayacaklardır. Sayın Nuran Uslu bu araziler babanızın malı değil. Halkımızın, devletimizin malıdır. Şimdi sana soruyorum. Babandan sana kaç dönüm tarla kaldı? Kardeşlerinin onayını almadan kaç dönüm tarlayı üzerine aldın? Ya da icar bedeli ödemeden kaç dönüm tarla işledin? Şimdi kalkmış halkımızın olan okula tahsisli tarlaya çöküyorsun. Bu tarlaları yandaşların ile birlikte derhal terk et. Bu yıl çamurda ektin ama gelecek yıl sana ve yandaşlarına bu tarlaları ektirmeyeceğim. Sen nasıl bir vatandaş olarak hak sahibi isen beldede yaşayan her bir vatandaşımız da, tüm belde halkımız da bu tarlalar üzerinde senin kadar hak sahibidir. Gelecek ekim zamanı tarlayı terk etmesen traktörler ile tarladayım. Haberin olsun.”
“TARLDAN GELEN GELİRLE OKULUN TÜM İHTİYAÇLARI KARŞILANIYORDU”
Örnek, söz konusu tarladan elde edilen gelir okulun tüm ihtiyaçlarının karşılandığını belirterek; “Okulumuzun yani evlatlarımızın kışın sıcak ve temiz sınıflarda eğitim yapabilmeleri için, temizlik ve ısınması için kaloriferci ve temizlik personeli çalıştırılarak maaşları veriliyordu. İki vatandaşımız okulumuza yük olmadan istihdam ediliyor olacaktı. Çocuklarımız sıcak ve temiz sınıflarında eğitim görüyor olacaktı, şimdi bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak için belediye olarak bizim personellerimiz okulumuzda görevlendirerek hizmetin aksamaması için okulumuza biz yardımcı oluyoruz. Okulumuzun kırtasiye, temizlik masrafları buradan gelen gelir ile karşılanıyor olacaktı. Okulumuzu yarışmalarda temsil eden öğrencilerimizin masrafları buradan gelen gelirle karşılanıyor olacaktı. Okulumuzda okul idaresinin belirlediği ihtiyaç sahibi öğrencilerimizin kalem, kitap, kıyafet ihtiyaçları buradan gelen gelir ile karşılanıyor olacaktı” şeklinde konuştu.
Şu anda öğrenci velilerinin kendi imkânları ile okulun ihtiyaçları için maddi ve manevi destek olmaya çalıştıklarını vurgulayan Örnek, “Maddi olarak destek olamayan öğrenci velilerimizde üzülüyor, mahçup oluyor. Bu gelir okula gelse böyle bir şey olmayacak. Emlakçı başkan. Şahsıma
“BELEDİYEYE GELMEYENLERİN ÜCRETLERİNİ KESTİM”
Uslu’nun bir açıklamasında, Örnek’in, Beğendik Belediyesi’nde çalışan personelin maaşlarını kestiği yönündeki ifadelerine de değinen Muhammet Örnek, şunları söyledi. “Hak yediğimi söylüyorsun.
Belediyeye hiç gelmedikleri halde, çalışan personelimi bir kenara koyuyorum, gece kahvede, gündüz evde oturanlara maaş ve mesai mi verseydim? İş-Kur’dan aldığın yandaşlarına adalet diyorsun, hak diyorsun hiç işe gelmediği halde çalışıyor gibi gösterip devletin parasını tüyü bitmemiş yetimin haklarını onlara mı verseydim? Sosyal denge adı altında memurlarımız ile birlikte senin de aldığın, üstelik senin yine kanunen hiç almaman gereken, memurlarımızın yasal şartlar uygun olduğunda almasında bir sakınca olmayan parayı, memurlarımız için de yasal şartlar oluşmadan ve uygun olmadığı halde verdiğin ve aldığı, benim ise ilk geldiğim günden itibaren fark edip yasal şartlar oluşmadığı için vermediğim için mi hak yiyorum? Bakınız bu nedir biliyor musunuz? Sayın Uslu bunu ben hazırlamadım bu devletimizin görevlendirdiği müfettiş raporu. Sen buna dahi itiraz ettin ödememek için.”
“KENDİNE EKSTRA ZAM YAPIP KILIFINA UYDURUYORSAN BİLEMEM”
Muhammet Örnek, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Gücüm yettiği sürece halkımıza bıraktığın enkazı kaldırmaya devam edeceğim. Bir karış toprağını da sana yedirmeyeceğim. Tarlaları da geri almak için tüm gücümle mücadele edeceğim. Sayın Uslu 15 yıl görev yaptın. Maaşına yapılan zammı sen mi yapıyorsun yoksa devlet mi? Bilmiyorsan söyleyeyim, belediye başkanlarının maaşlarına zammı devlet belirler. Sen kendine ekstra zam yapıp kılıfına uydurduysan görev sürende onu bilemem. Bende o yok kusura bakma. Ödenmeyen maaşları gündeme getirip getirip duruyorsun. Mikrofonu verdim personele maaş alamadıklarını söylediler diyorsun. Her dönemde böyle ödeme sıkıntıları olur. Senden önce, senin zamanında da, senden sonra da olacak. Ama hiç kimsenin devletten alacağı kalmaz. Bizim zamanımızda bu zamana kadar maaş ödeme sıkıntısı olmadı. Ama bundan sonra olmayacak anlamına da gelmez. Senin olmadı mı? 3 ay alamadığı zamanlar olmuş personel arkadaşlarımızın. Bu tekrar olmayacak anlamına gelmez. Biz ekonomimizi doğru yönetmeye çalışıyoruz. Şirket işçilerimizin maaşları askeri ücretti, 2825 TL. Biz toplu sözleşme ile 4200-4500 arasına TL çektik. Üstelik bunu yeni asgari ücret açıklanmadan yaptık. Siz hiç merak etmeyin biz halkımızı da personel arkadaşlarımızı da düşünüyoruz.”
“SATILANLARI GERİ GETİREBİLİR MİSİNİZ?”
Muhammet Örnek, Uslu’yu eleştirdiği açıklamasını şu şekilde tamamladı: “Sayın Uslu
