* Sayın Helvacıoğlu’nun denetim raporuna cevap vermesini bekliyorum

* Yıkarak ve kalp kırarak devam ediyor

* Belediyenin borcu 200 milyona dayandı

MEHMET AYTAÇ

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Feridun Tümer, At Arabaları Triportörlere Dönüşüyor Projesi ile ilgili kararların tamamının, mecliste oy birliği ile alındığını hatırlattı.

“MECLİS KARARLARININ YÜZDE 98’İ OYBİRLİĞİ İLE GEÇİYOR”

Bu dönemki meclisin 3 yılı doldurduklarını söyleyen Tümer,  çok çalışkan bir belediye meclisi olduğunu belirterek; “Hiç kimseyi ayırmaksızın 25 meclis üyesi de çalışmaya gayret gösteriyorlar” dedi.

Belediye Başkanı Helvacıoğlu’nun, belediye meclisini bir gün göklere çıkarırken,  bir gün de yerden yere vurduğunu savunan Tümer, “Ama bunun içerisinde kendi belediye meclis üyeleri de var. Daha önceki bir plan bütçe komisyonunda kendi belediye meclis üyelerinin de imza attığı bir kararda bile feryat etmişti. Bilirse Helvacıoğlu bilir, yaparsa Helvacıoğlu yapar. Bugünkü törende de bu işin reklam kısmı ve Helvacıoğlu’nda, bu iş iyi beceriyor. Bu triportör projesinin kararlarının tamamı mecliste alındı. Hibe kabulleri ve takip edilme süreci başta olmak üzere hepsi meclisten alındı. Yapılan hizmetlerin birçoğu meclisten geçiyor. Meclis kararların yüzde 98’i oy birliği ile geçiyor. Meclis, Keşan için en iyisini düşünüp yapmaya gayret gösteriyor” şeklinde konuştu.

“BİR İŞİ, ÜÇE BEŞE BÖLÜP AÇILIŞ YAPIYOR”

Tümer, açıklamalarına şöyle devam etti: “Mustafa Helvacıoğlu gibi düşünmüyorsanız, yanlış düşünüyorsunuzdur. Bu sadece meclis için geçerli değil. Mustafa Helvacıoğlu, Keşan Belediye Başkanı. Bu görevi yaparken de 20 bin ile 25 bin civarında bir maaş alıyor. Bu onun işi. Bizler belediye meclis üyesiyiz ve seçilerek geldik. Belediye meclis üyeliği gönüllülük esasına göre yapılıyor. Hizmet aşkınız varsa yapılabiliyor. Belediye meclis üyelerinin komisyon toplantıları ve meclis toplantıları dışında yanlış hatırlamıyorsam ayda bir verilen 200 TL civarı bir bedel vardır. Onu alıyorlar ve hepsinin bir hayat gayesi var. Ona rağmen bu arkadaşlarımızın hepsi hafta da bir ya da iki gün mutlaka komisyon toplantılarına gidiyorlar. Meclis gündeminin öncesinde gündem hazırlığı, gündemdeki konuların gruplarda görüşülmesi var. Görevinizi laikiyle yapmayı düşünüyorsanız bunlar önemli işler. Keşan’ı yönetiyoruz. Kafa yorup, vakit harcıyoruz. Bunları yakınmak için söylemiyorum. Tabi ki yapacağız. Bizler buraya gönüllü olarak seçildik ve bunları yapacağız. Ama Helvacıoğlu, açacağı bir şeyi üçe veya beşe bölüyor. Onu takip etmek için dükkânı kapatıp arkasından koşturmamız lazım.  Bunlar basın mensuplarına da ciddi bir yorgunluk bu iş. Helvacıoğlu’nda haber bitmiyor. Aynı yeri üç kere parçalayıp açıyoruz. Belediyedeki koltuğunda oturmamak için elinden gelen her şeyi yapıyor.”

“HELVACIOĞLU, PARTİ BAŞKANINA BENZEDİ”

Helvacıoğlu’nun, geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısı sırasında Cumhuriyet Halk Partililer’i hedef alan ve “CHP camiye gidemez” şeklindeki sözlerini de eleştiren Tümer,

“Geçen gün meclis üyelerine karşı haddini aşan açıklamalarda bulundu. Herkesin kul ile Allah arasında olan bir şey de bile bana göre suç işlemiştir. Herkesin kantarı belinde ve öbür tarafa yalnız gidiyor. Doğru, namuslu, çalmadan çırpmadan bir şeyler yapıyorsanız karşılığını alırsınız. İbadetle veya iftar yemeklerine gelmiyorsunuz demekle bu kadar kutuplaştırmanın anlamı yok. Bu AKP zihniyeti. Türbanı bitirdiler, şimdi buraya döndüler. Din üstünden siyaset yapıyorlar. Mustafa Helvacıoğlu da parti başkanına benzedi ve her geçen gün benzemeye devam ediyor. Başımızda ve neticede yapılacak bir şey yok.  Mustafa Bey bunları söylüyor, söylemeye de devam edecek ama artık çok da etkili olmuyor” dedi.

“YAPILAN İŞLERİN HEPSİ EKSİK”

30 yıl tartışmalarına da değinen Tümer, şu ifadeleri kullandı: “30 yıl diyor ama 30 yıl dediği yerde açılış yapıp o binada oturuyor. Beğenirsin beğenmezsin ama 350 tane mülk, arıtma, çöp rehabilitasyonu, yağmur suyu yapılıp, su hatlarının yüzde 60 ila 70’i yenilendi. Bunlar o 30 yılda yapılanlar. Mustafa Bey’e baktığımızda 3 yılda yüzde 70’ini yaptım dedi. Bakıyorum ama ben o yüzde 70’i göremiyorum. Yol yaparak, çöp toplayıp suyu getirdiği için bir belediye övünemez. Bunlar asli görevleridir. Spor Toto’dan saha yaptılar. Gençlerimiz oynasın ama ellerini nerede yıkayıp, nerede soyunarak giyinecekler. Yapılan işlerin hepsi eksik. Bu hibeler sadece Helvacıoğlu döneminde gelmedi. Önceki dönemlerde de geldi. Ama ciddi bir karmaşa var. Helvacıoğlu, yıkıp kırarak, özellikle kalp de kırarak belediye başkanlığına devam ediyor. Helvacıoğlu, 5 yılı böyle bitirecek herhâlde.”

Gazetemiz adına Mehmet Aytaç’ın, açıklanan denetim kurulu raporu ve Keşan Belediyesi’nin borçları konusundaki sorusuna yanıt veren Ferudun Tümer, denetim raporunun, 31 Aralık 2021 tarihi itibariyle açıklandığını, o raporda borcun 180 milyon TL civarında iken bugün itibariyle borcun 200 milyon TL’ye yükseldiğini söyledi.

“BORÇ HİÇ BU KADAR BÜYÜMEMİŞTİ”

Mustafa Helvacıoğlu’nun göreve ilk geldiğinde, “Ben enkaz bile değil, tamamen yıkılmış bir bina aldım” dediğini hatırlatan Tümer, şu şekilde konuştu: “Helvacıoğlu, her tarafa borçların olduğunu anlattı. O gün itibariyle Keşan Belediyesi’nin tahminen 13 ila 14 milyon arası piyasa borcu, 30 milyona yakın da alacağı vardı. Alacak sebebi ise o meclis 4 seçim geçirdi. Seçim dönemlerinde vatandaşların üstüne alacakla ilgili gidemiyorsun. Öyle bir alacak birikmişti. Şuanda da 50 milyona yakın bir alacak var. Helvacıoğlu,

“ERİKLİ’DEKİ KANALIN KİRLANMASI SKANDAL VE SUÇTUR”

Mustafa Helvacıoğlu’ndan  denetleme raporuna cevap vermesini beklediğini kaydeden Tümer, tüm raporun belgeli olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bizim bulduğumuz 7 tane değil aslında.  Sayıştay ile birlikte bulunan 20 tane madde var ama onlar zaten sisteme girdi. Çok teknik konular olduğu için mecliste anlatamazsınız. 14 tanesi kendi iç denetiminde işi teslim alırken bizim mühendislerimizin Erikli’nin suyunda bulduğu eksikler. Mühendis arkadaşımız o eksikliklerle geçici kabulü yaptı. Mesela bazı eksiklikler giderilemeyecek. Boruyu gömmüşünüz, çıkarmanız lazım. O öyle kalacak. Artık eksik para mı öderler bilemiyorum. Bunların takipçisiyiz.  İlk hak edişte arızların olduğunu söylemiştik.

Erikli’deki kanalın kiralanması ciddi bir skandal ve suçtur. Bunla ilgili gerekli girişimlerde bulunacağız. Erikli’deki kanalın bir firmaya 30 yıllığına verildiği söyleniyor. 30 yıl veriliyorsa meclis kararı lazım. DSİ ile sözleşme yapmışız. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gereğinde sözleşmede devredemezsin diyor. Ormana bir yazı yaşmışlar ve o imzada sözleşmeye aykırıdır. Evrağı görmedim ama kiralayabilirsin yazıyormuş. Kanunsuz ve orman da bu işe alet olmuş. İmzaladığı sözleşmeye rağmen orman kiralayabilirsin demiş. Belgeler ortada yok ama aldığımız duyuma göre Kent Hizmetleri’ne kiralamış. Kent Hizmetleri ise 30 yıllığına başka bir şirkete kiralamış. Mustafa Bey bu 30 yılı da bana telefonda söyledi. 10 yıl ödemesiz, 20 yılı da kira. Kendisi söyledi. Redderse çok da önemli değil.”

“HASTANEDEKİ PARKIN PROJESİ ELİMİZDE, YAPILANLA ALAKASI YOK”

Tümer, Keşan’da yap-işlet-devret modeliyle yapılan park ve büfelere de değindi. Keşan Devlet Hastanesi girişindeki park ve büfe projesiyle yapılanın alakası olmadığını ifade eden Tümer, şöyle dedi: “Hastanedeki park yap işlet devret ile ihale edildi. Projesi elimizde var ve ikisini yan yana koyduğumuzda proje ile hiç alakası bile yok. Projeye göre 300 bin liraya yakın ağaç dikilmesi lazım. Ağaçların isimleri ve yaşlarına varıncaya kadar bilgileri yer alıyor. Bu projeyi teslim alıp almadıklarını bilmiyorum, denetleyemedik. Çünkü teslim 2021 yılının 31 Aralık’a kadardı ama teslimat sonra yapıldı. 300 bin liralık ağaçlar yok ortada. Birkaç tane girişimci sırf bu 300 bin liralık ağaç yüzünden ihaleye girmedi. Bu ihaleyi alan kimdir, nedir, siyasi midir, bir partide yönetici midir? Sayın Helvacıoğlu;

“SU VE KANALİZASYONUN ÖZELLEŞTİRİLMESİ CİDDİ ZARARLAR VERDİ”

Tümer, Keşan Belediyesi’nin rutin yapması gerek işlerini eksiksiz yapması gerektiğini söyşeyerek; “Son 1,5 yıldır olmadığı kadar bir su kesintisi var. Sayın Helvacıoğlu ona da bir kulp buldu. Bu boruların 30 senelik olduğunu söyledi. Ana borular 30 senelik ve bozulmadan değişmez. Senin koyduğun borulara da sonraki yıllarda gelecek olan 30 senelik diyecek. Belki senin evladın gelecek ve o diyecek 30 senelik olmuş diye. Ama ciddi bir su kesintisi var. Su ve kanalizasyonu özelleştirmemiz Keşan’a hem maddi hem de suyun nakli konusunda ciddi hasarlar verdi” dedi.

“PAZARYERİ İÇİN KREDİ ALIN DEDİK. 2 YILINI ÖDEYECEKSİN ZATEN SONRA YOKSUN”

Pazaryeri alanının üstünün kapatılmasıyla ilgili de görüşlerini açıklayan Tümer, “Pazaryeri bizim de projemizde vardı. Mustafa Helvacıoğlu, pazaryerini CHP vermiyor diyor.  Neyi vermiyoruz? 30 veya 20 yıllık kredi al diyoruz. Sen bunun 2 yılını ödeyeceksin ve daha sonra yoksun zaten. Gelecek olan düşünsün. Bu bir hizmet. Mehmet Başkan (Özcan) belediye binasını yaptı ve son 2 yılını Mustafa Helvacıoğlu ödedi ve borcu bitti. Onun derdi o değil. Helvacıoğlu’nun kafa başka türlü çalışıyor.  Bir 21 dönümlük arsaya takılmıştı. 21 dönüme sosyal konut yap dedik ama orada da bir bahane uydurdu. Bizim orada bir şirket vari yapılanmamız vardı. Bununla yapamıyoruz dedi. Biz Atakent-2’yi onunla yapmadık ki. Kur bir kooperatif ve onun düzeninle yap. Belediye arsasını öncelikleyip, bir kooperatif kurup organizasyonunu yapıyor. Biz Atakent-1 ve 2’yi öyle yaptık. Onun derdi o değil. Onun derdi ben satayım” ifadelerini kullandı.   

“GETİRİLMEK İSTENEN HUZUR EVİ TİCARETHANEDİR”

Tümer, açıklamasına şöye devam etti: “Mesela geçen mecliste de huzur evini söyledi. Huzur evinin geliş tarzı zaten kanunsuzdu. Huzur evi gelip net bir şekilde ben Keşan Belediyesi’nin bu arsayı beğendim. Bu arsa konut alanı ve bunu sağlık alanına çevirip bana sat” dedi. Belediye kanununda böyle bir uygulama yok. Bu adrese teslim ve suç. Huzur evi bedava değil ve orası bir ticarethane. Bedava hizmet vermiyor, aşağıdaki bakım evleri gibi paran varsa hizmet veriyor. Onu öyle ballandırdı ki açılan yerlerde yer bulmuş. Aynı mecliste biz sağlık tesis alanını ticaret alanına çevirdik. Hazırı vardı ve şahsın malı. Daha da ucuz ve güzel yerdeydi. Onun derdi o değil. Derdi ben satayım parayı koyayım. Şimdide huzurevi ve hizmet gelecekti diyor. Huzurevi bizim de, Helvacıoğlu’nun da taahhüdünde vardı ama Keşan’a devletin huzurevi gelecekti. İktidar gücünü burada kullanacaktınız. Devletin huzur evi var mı burada yok.”

“MAHALLE KREŞLERİ EN ÇOK ÖNEMSEDİĞİM KONULARDAN BİRİ”

Tümer, şunları söyledi: “Pazaryerinin üstünün kapanmasından sonra en çok önemsediğim konulardan biri ise mahalle kreşleri. Tekstil fabrikalarında gencecik kadınlarımız çalışıyor ve hepsinin çocukları var. Bu çocuklar. Anneannede, babaannede, teyzede veya halada kalıyor. Aslında bu çocukların kreş ortamında büyümeleri gerekiyor. Var mı mahalle kreşleri? Bu konu hepimizin seçim beyannamelerinde vardı. Parkı bugün 5 tane yaparsın, 3 sene sonrada 2 tane daha yaparsınız. Her şeyiniz tam olur bunları yarsınız ama her şeyiniz tam değil.”

“DIŞARIDA RAHATLAMA OLMADAN ŞEHİRİÇİ TRAFİĞİNDE RAHATLAMA OLMAZ”

Tümer, sözlerinin sonunda sürekli sistem deiğişikliğine uğrayan şehir içi trafik düzenlemesiyle ilgili olarak şu şekilde konuştu: “Şehir içi trafik düzenlenmesiyle ilgili üniversite çok teknik bir rapor hazırladı. O aslında kümülatif uyguladığın zaman çok rahatlatacak bir şey. Oradaki hata parça parça uygulamamız. Mesela çarşı projesini bitirmeden göbekten dışa doğru uygulayarak hata yapıyoruz. Gelen uzman da söyledi.  Projeyi dıştan göbeğe doğru uygulayıp göbekte birleştirerek tamamı bitmiş olacak. Çok komplike bir proje aslında. Mahalle yollarında bile düzenlemeler var. Biz sadece çarşıyı diyoruz ama dışarları düzelmediği için çarşı şişiyor ve olmamış gibi görünüyor.  Keşan ile Yenimuhacır arasındaki yol Keşan Belediyesi’nin gücü ile olmaz. Orası iktidarın gücüyle olurdu ama oda geçti. O yol aslında Keşan’ı çok rahatlatırdı.”