21 Mayıs 2022 Cumartesi günü CHP Genel Merkezinin İstanbul Maltepe’de düzenlediği Milletin Sesi mitingine partililer akın etti. Miting'te halkın çeşitli kesimlerinden vatandaşlarımız sorunlarını yüz binlerin önünde anlatma fırsatı buldu. Ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir konuşma yaptı ve önümüzdeki seçimde nasıl bir CHP’nin olduğuna dair başlıkları paylaştı. 

CHP İstanbul İl Başkanlığının yaptığı açıklamaya göre miting alanına 600 bin vatandaş katılmıştı.

600 binin içinde CHP Keşan İlçe Başkanlığının katılımı ise denizde kum tanesinden de azdı. Bunu nerden mi biliyoruz? CHP Keşan İlçe Başkanlığının sosyal paylaşım sitesinden yaptığı paylaşımdan. Mitinge giderken minibüsün önünde partililerin Cumhuriyet Meydanından aracın kalkışı öncesi çektirdiği fotoğraf eminim tüm CHP’lilerin içini burkmuştur. Ayrıca paylaşımda CHP Keşan İlçe Başkanı Recep Pekcan’ın olmadığını da görüyoruz. Sadece Keşan’dan mı katılımlar az? Uzunköprü’de de aynı, İpsala’da da, Enez’de de aynı. En kötüsü de Edirne Merkez’de de aynı. 

Milletin Sesi Mitingi'ne katılımın az olmasının sebebi “Amerika'nın mitinge katılmayın çağrısı mı?” yoksa ‘az olsun bizim olsun’ kliği mi?

Eğer Amerika’nın mitinge gitmeyin çağrısı ihtimali ise tarihten şu olayı paylaşmak isterim. 3 Haziran 1977 tarihinde CHP’nin Taksim mitingi öncesi dönemin başbakanı Süleyman Demirel, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’e suikast yapılacağını bir mektupla bildirmiş sonrasında basında çıkan suikast haberinin ardından Taksim Meydanında CHP’liler Genel Başkanlarına sahip çıkarak miting alanını hınca hınç doldurmuşlardı. ‘Az olsun bizim olsun’ kliği ise ona aklım hiç çalışmıyor.

Edirne merkez ilçe ve tüm ilçelerdeki katılımı da göz önünde bulunursak sorumlular şapkayı önlerine koyacaklar, çıkacaklar üyelerine açıklama yapacaklar…

Katılımın az olmasının nedenleri çok. En büyük neden İl ve İlçe yönetimlerinin rehaveti. Üyeye, kamuoyuna yeri ve zamanında bilgilendirme yapmamaları. Yaşadıkları şehrin, ülkenin sorunlarına yeterince sahip çıkmamaları. Halkla, üyeyle iç içe olmamaları. 

Son olarak bunların hepsine neden ise; ‘iştah’larının olmaması. Başka bir hesapları var sanki. 

Böyle giderse Edirne’de CHP’nin işi zor. Üyeler; bu durumdan şikayetçiler, il ve ilçe yönetimlerinin bir an önce bu rehavetten kurtulmalarını, halkın içine girip Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakışır bir şekilde yönetici olmalarını istiyorlar.

CHP üyeleri, dededen babadan miras partisinin hiç kötü olmasını ister mi? 

Yazımı Mustafa Kemal Atatürk’ün 1931 yılında CHP 3. Olağan Kurultayında söylediği şu sözlerle sonlandırmak istiyorum: "Partide bir yanlışı, bir eksikliği gördüğünüz zaman kayıtsız, şartsız eleştireceksiniz. Yapılan herhangi bir yanlışa müsamaha göstermek, son derece yanlıştır; mahsuru faydasından büyük olur."

Medya Keşan’da çıkan haberimizde “CHP Keşan’da heyecan bitti mi?” başlığı vardı. Üyelerin şu sesleri kulaklarıma geliyor: “Heyecan bitmesin ve kimse de heyecanımızı bitirmeye kalkmasın.”