AYGÜL KONAR

“BİZİM ONLARLA İŞİMİZ OLMADIĞINI BAS BAS BAĞIRIYORUZ”

Çakırlar, İYİ Parti ile HDP'nin yan yana tutmanın akıl tutulması olduğunun altını çizerek, “Genel Başkanımız da biz de bizim HDP ile işimiz olmaz diye bas bas bağırıyoruz. Bizi HDP ile yan yana tutmak akıl tutulmasıdır. Bizim her şeyimiz ortada. Saros için radikal gruplar geldiyse ve bizim insanımız oraya gittiyse onlarla onu bağdaştırmak kadar akıl tutulması olabilir mi? Gece gündüz köy köy, kasaba kasaba ülkenin sıkıntılarını dile getirmek için kürsülerde konuşurken, böyle basit bir savunmayla milletin kafasını karıştırmak bana göre akıl tutulmasıdır. Kim ne söylerse söylesin bizim her şeyimiz ortada. Bizim onlarla işimiz olmadığını bas bas bağırıyoruz. Kendi tencerelerinin karasına baksınlar. İYİ Parti'den HDP’ye giden bir kişi var mı? Bizi HDP ile ilişkilendirenler HDP başkanvekili meclisi yönetirken meclisi terk edip gelmiyor mu acaba” diye konuştu.

“KALBURA DÖNMÜŞ OLAN SINIRLILARI KORUMAK BU DEVLETİN EN ÖNEMLİ GÖREVİDİR”

Son günlerde tartışılan mülteci sorununa da değinen Orhan Çakırlar, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Mülteciler son günlerin değil, son on yılın tartışması. Mülteciler geçen sene Keşan’da, Uzunköprü’de sınırlara yığıldı. Sınıra gelenlerin %10’nu Suriyeliydi. Geri kalanları Afganistan, Nijerya, Gambiya gibi devletlerdendi. Televizyon kanalarından Afganistan’dan öbek öbek insanların geldiği gösteriliyorsa iki tehlike var demektir. Bu insanlar çoluk çocuğuyla değil tek geliyor. Bu insanlar yarın öbür gün bu ülkenin demokratik yapısını değiştirmek adına buralarda yer yurt tutarlarsa burada yaşayan insanlar ne yapacak? Kalbura dönmüş olan sınırlıları korumak bu devletin en önemli görevidir. Bu yapılamıyorsa bir sıkıntı var demektir. Dolayısıyla bu son günlerin değil senelerin getirdiği bir şey. Şuan Türkiye’deki Suriyeli sayısını devlet söylüyor, 4 milyon civarında var deniyor. Afganistan’dan, Türkmenistan’dan, Hindistan’dan, Nijerya’dan, Çad’dan, Sudan’dan ne kadar insan var bilmiyoruz. Ülke göçmen cennetine döndü. Avusturya Başbakanı da bizimle dalga geçiyor; 'para verdik tutun onları' diyor. Biz verelim 3 milyon Euro o alsın bütün göçmenleri. İleride daha da büyük problemler olacaktır. Endişe duyuyorum. Ya gelenler Taliban ise, burada silahlanacaklarsa.”