Çanakkale Savaşında Keşan ve Keşanlılar

Çanakkale Zaferi, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun zafer kazandığı ve başarıya ulaştığı tek cephedir.  Çanakkale Savaşları hem dünya tarihi hem de Türk tarihi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Çanakkale Zaferi uluslararası güç dengelerini tamamen değiştiren, Türk milletinin tarihin akışı üzerinde belirleyici bir rol oynamasını sağlayan, İstiklal Savaşı destanının önsözünü teşkil eden ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Türk ve dünya tarihine kazandıran bir kahramanlık ve fedakârlık mücadelesi olan çok yönlü bir savaş olarak tarihe geçmiştir. Çanakkale, denizaşırı sömürge imparatorlukları kurmuş, en son teknolojik silahlara ve devasa donanmalara sahip devletlerin de yenilebileceğini tüm dünyaya gösterdiği gibi asırlarca esaret altında yaşamış milletler için istiklâl meşalesinin tutuşturulduğu yer olmuştur.

Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin tek kazandığı cephe Çanakkale Cephesi olmuştur. Çanakkale Savaşları’nın başarıya ulaşmasındaki en büyük etkenlerden biri de lojistik olmuştur. Keşan, Gelibolu’ya yakın ve Gelibolu yolu güzergahı üzerinde yer alması nedeniyle savaş boyunca hem askeri sevkiyat açısından hem de iaşe sevkiyatı açısından önemli bir mevki olmuştur. Keşan’ın cephe yolu üzerinde bulunmasından dolayı da başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere birçok önemli ismi de ağırlamıştır.

Fotoğrafta Bahaeddin Şakir Bey, Ali Fethi Bey, Tevfik Rüşü Bey Vehip Paşa, Mustafa Kemal ve yaveri Cevvat Abbas beyleri tespit edebildik. Fotoğraftaki isimlere baktığımızda Keşan’da belli ki önemli bir toplantı yapıldığı görülmektedir. Kim bilebilir, belki de Milli Mücadele’nin ilk temelleri Keşan’da atılmıştır.

Keşan’ın coğrafi konumundan dolayı Keşan’da iaşe ve ibarete merkezleri (konaklar) tesis edilmiştir. Keşan’da nokta kumandanlığı kurulmuş ve nokta kumandanlığının tesisi için Kazım Bey görevlendirilmiştir. Keşan’da 1. ve 5. orduların ortaklaşa faydalanacağı ikmal ve depoların bulunduğu bir merkez olmuştur. 28 Haziran 1915 tarihindeki kayıtlara göre Keşan’daki ambarda 175 ton ekmeklik, 227 ton erzak ve hayvanların beslenmesi için 67 ton yem bulunduğu bilgisi yer almaktadır.

Keşan’ın kuzeyinde kurulan yel değirmenlerinin durmadan çalıştığı ve Keşan’da yer alan iki un fabrikasının da bu faaliyete iştirak ederek askerler için un ürettiğini görmekteyiz. Çanakkale savaşlarında 5. Menzil Komutanlığı, muharebe hattının gerisinde büyük erzak depoları yapmak yerine, muharebe sahasının oldukça gerisindeki alana menzil ambarı açarak lazım olacak erzakı bu noktalarda depolanmıştır. Bu menzil ambarlarının yer aldığı noktalardan biri de Keşan olmuş, Keşan’daki menzil ambarı savaş boyunca faaliyette kalmış ve Saroz bölgesindeki birliklerin erzak ihtiyacı Keşan’dan karşılanmıştır.

5. Ordu’nun 23 Mayıs 1915 tarihindeki bu mevcudu 194 bin personelle 40 bin hayvandan ibaret olmuştur. Bu tarihte Keşan’da bulunan ekmeklik, yemeklik ve yem durumu ise şöyledir.

Keşan ambarında 33 ton un, 163 ton peksimet, 250 ton değişik cins erzak, 135 ton arpa, kepek, paspal ve 20 ton saman ve kavuz bulunmaktadır.187 ambarda hızlı azalış olmasına rağmen gerekli ikmalin yapılmamasından dolayı 10 Haziran’a gelindiğinde Keşan menzil ambarında 18 ton et, 9 ton et konservesi, 59 ton peksimet, 250 ton değişik cinste erzak, 10 ton arpa, 60 ton kepek ve paspal kalmıştır. Keşan’ın İstanbul’dan sevkiyatın yapıldığı ilk nokta olması nedeniyle buradaki mevcut durumun izlenmesine büyük önem verilmiştir. Yapılan tespit çalışmalarında Keşan’a her zaman yer verilmeye çalışılmıştır. 7 Temmuz 1915 tarihinde Uzunköprü ve Keşan bölgesinde 45.000 insan ve 15.000 hayvan için yaklaşık 15 günlük ekmeklik un, 5 günlük erzak ve 7,5 günlük yem bulunduğu kayıt alınmıştır.

Keşan Kent Müzesi Binasının Tarihine Bir Katkı

Keşan Belediyesi tarafından müze haline döndürülen ve eski hastane olarak bilinen bina Çanakkale Savaşları sırasında kurulmuştur. Arşiv belgelerine göre gayrimüslim mahallesi olan hastane binasının yeri için buradaki gayrimüslimler Şarköy’e sevk edilmiştir.

Cephelerde sağlık hizmetleri, birliklerin sıhhiye bölüklerinin teskereci erler tarafından yürütülürken, cephe hattının gerisinde sağlık hizmetleri ise Menzil Sıhhiye Teşkilatı tarafından düzenlenmiştir. 18 Mart’tan itibaren ilk etapta üç menzil hastanesi kurulmuş ve bu menzil hastaneleri ilerleyen dönemde arttırılmıştır, Keşan’da da 5 numaralı menzil hastanesi tesis edilmiştir. Keşan’a açılan 5 numaralı menzil hastanesinde 4 askeri ve sivil idareci, 7 doktor, 222 hizmetli ve 10 binek hayvanı yer almıştır. 5. Ordu’nun sıhhiye teşkilleri, muharebelerin şiddetlenmesine paralel olarak gittikçe takviye edilmiş ve 6 Temmuz 1915 tarihinde neredeyse en üst seviyeye çıkmış, Keşan hastanesinde de 6 Temmuz 1915 tarihli yatak mevcudu 159 olmuş,192 ilerleyen aylarda Menzil Müfettişliği başhekiminin gayreti ve ahalinin de yardımlarıyla Keşan’da 150 yatak daha açılmıştır.

Ayrıca Keşan’da çatışmalar dolayısıyla hafif fiziksel ve psiklojik travmalar geçiren askerler için dinlenmesi ve tedavisi için “nekahathane” de yer almış, buraya nispeten düzelmiş ancak tam olarak kuvvetlenememiş erler nakledilmiştir. Buraya sevk edilen askerler burada bir veya bir buçuk aylık dinlenme ve rehabilitasyondan sonra sağlığına kavuşup yeniden görev alanlarına dönmüşlerdir.

Çanakkale savaşları sırasında tifüs ya da halk arasında bilinen adıyla lekeli humma hastalığı askerler arasında yaygın görülen bir hastalıktı. Bitten kaynaklanan bu tifüs hastalığının önlenmesi amacıyla Keşan’da 3 adet seyyar etüv ve 1 adet menzil tathirat (temizleme) merkezi açılmıştır. Orduya gelen askerler bu etüv merkezlerinde tedavi olduktan ya da tathirat merkezinde temizlendikten sonra tifüs salgınında ve ateşli humma vakalarında azalma olmuştur. Yine Keşan’da savaşta kullanılmak üzere araba ve hayvan depoları yer almıştır. Arıburnu bölgesine en yakın hayvan depolarından biri de Keşan’da bulunmaktadır. Aşıları ve bakımları yapılan hayvanlar, ihtiyaca göre ordulara buradan dağıtılmıştır. Keşan halkı bir yandan cephe gerisinde ordunun ihtiyaçlarını karşılarken diğer yandan da cephede savaşmaya devam etmiştir. Dünya tarihinin en kanlı cephe savaşlarının yaşandığı Gelibolu’daki savaşlarda birçok Keşanlı şehit düşmüştür. SON