HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Keşan TSO liderliğinde, Bulgaristan - Bölgesel Tarih Müzesi ve Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma İttifakı Derneği partnerliğinde yürütülen, Bulgaristan – Türkiye Sınır Ötesi İşbirliği Programı, ‘Çapraz Trakya Bağlantısı’ isimli projenin, ‘Gelenekler ve Süreklilik’ tanıtım etkinliği, dün 11.00 – 13.30 saatleri arasında, Keşan Kent Müzesi bahçesinde, ‘Eski ve Sonsuz’ etkinliği ise 14.00 – 16.30 saatleri arasında Hersekzade Ahmet Paşa Camii Sokağı’nda gerçekleştirildi.

Keşan Kent Müzesi bahçesindeki etkinliğe Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Orkun Özkaya, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı, Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ahmet Atakişi, Trakya Üniversitesi Genel Sekter Yardımcısı Burak İşçimen, Trakya Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Gönenç Güler, AK Parti’li Meclis Üyesi Nehir Gergin, Keşan Kent Müzesi Sorumlusu Arkeolog Aslı Avcı, Proje Yöneticisi Tahir Demirel ve davetliler katıldı.

Etkinlik ile ilgili açılış konuşmasını yapan Tahir Demirel, 2 yıl süreli olan projenin, bir yatırım projesi olduğunu belirterek, "Projemizde Edirne, Keşan, İpsala ve Enez bölgemizi içeren, turizmde dijitalizasyon üzerine bir akıllı harita çalıştık. Bu haritada Edirne’mizde 88 noktamızda işledik. Tabii ki ev sahibi biz Keşan olduğumuz için kendi bölgemizde yoğunluk olmak üzere bir stratejimiz oldu. 88 noktadan ne yazık ki tabii ki tarihi eser manasında Keşan olarak çok zayıfız. Keşan’da bir tek Hersekzade Ahmet Paşa Camimiz, Keşan merkezimiz de tarihi eser olarak bu 88 noktaya girdi. Bugün ki etkinliğimizin amacı bölgemizdeki gelenekler, görenekler üzerine ne kadar eskiye gidebilirizin sunumunu yapmak” dedi.

HER GELİŞİMDE FARKLI BİR TURİZM ÇEŞİDİNDEN SÖZ EDEBİLİRİM

Emel Gönenç Güler de Keşan’a geldiğinde farklı farklı doneleri gördüğü bir ortamla karşılaştığını ifade ederek, "Yani her gelişimde farklı bir turizm çeşidinden söz edebilirim. Her sokağında, her sokağın ayrı olduğu çalgıcılar mektebi, kunduracılar çarşısı, gelinlikçiler çarşısı olsun gerçekten de her bir heykelin anlamı var. Her yapılan işin de arkasında aslında paket tura girecek bir turizm çeşidi var. Dolayısıyla Keşan, Avrupa’dan Asya’ya gidilen yer diyoruz ama yalnızca geçilip gidilen yer değil. Aynı zamanda konaklanılan, merak edilen, arkadaşına söylenilen ve tavsiye edilen bir yer olma durumuna gidiyor. Bu Keşan için çok önemli" diye konuştu.

GÜZEL BİR ANI YARATACAĞIZ

İsmail Şapçı, yaklaşık 3 yıldan beri üzerinde çalıştıklarında bir projenin lasmanını yaptıklarını dile getirerek, “Biz aslında bölgesel olarak Keşan’da Edirne’de değil Balkanlara doğru da gelişmekte olan turizmi daha da nasıl cazip hale getirebilirizin çalışmalarını yapıyoruz. Yeni çağda herkesin bildiği üzere cep telefonlarımız, tabletler, bilgisayarlar elimizde. Hepimiz bir yere gitmeden önce araştırıyoruz. Burada da Edirne ili dahil bölgemize gelecek olan turistlere veya bölgeyi ziyaret etmek isteyenlerin cazibesini artıracak ve bölgeye gelme isteğini artıracak çalışmalar yaptık. Dijital olarak belirlenmiş noktaları hem geziyorlar hem de geldikleri zaman kendileri burada görecekler. Yurt dışındaki müzelerde cazibe noktalarında dijital bir bilgisayar vardır. Karşısına geçersiniz ve oranın kıyafetlerini giyebilirsiniz. Biz de bölgesel olarak tarihimizdeki kıyafetleri giydirip kendimize isterseniz mail ve e-posta ile kendinize yollayabileceğiniz güzel bir anı yaratacağız" ifadelerini kullandı.

KEŞAN’I DAHA DA İYİ PROJELERLE DAHA İYİ YERLERE GETİRECEĞİZ

Ahmet Atakişi ise kültürün, ilgilenilmediği durumda kaybolduğunu belirterek, "Keşan’ımızın da ve tabii ki Edirne’mizin de kültürünün yaşatılması anlamında da bu tarz dijital dönüşümlerle birlikte yürütülen projeler inanılmaz önemli. Avrupa Birliği de buna gereken önemi vermiş ki ciddi bir destekle bu projeyi hayata geçirmiş. Proje tabii ki turizm ile alakalı. Deniz turizminden kültür turizmine hatta tarım turizmine varıncaya kadar projelerin geliştirilmesi çok mümkün. Edirne ve Keşan bu anlamda bir arada zaten hareket ediyor. Keşan’ı daha da iyi projelerle daha iyi yerlere getireceğiz” dedi.

KEŞAN MARKALARIYLA BÜYÜSÜN, BÜYÜDÜKÇE DE MARKALAŞSIN

Mustafa  Helvacıoğlu, ise Keşan’ın turizm potansiyelinin olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bizim potansiyelimizi açığa çıkarmamız lazım. Artık dijital dönem hazırlık yapmamız lazım. Biz de Keşan’a davet etmek için bu akıllı, dijital haritayı yapmamız gerekiyor. Bizim, varlığımız, potansiyelimiz, gencimiz, insan kaynaklarımız, dağımız, ormanımız her şeyimiz var. Dün Gaziantep’te kebap, lahmacun vardı ve onların ikisini satıyordu. Gaziantep müthiş markalaşmış. Markalarını satıyor. Keşan markalarıyla büyüsün, büyüdükçe de markalaşsın. Bizim markalarımız artıyor."

Açılış konuşmalarının ardından Trakya Üniversitesi öğrencilerinin obua ve flüt dinletisi, Dr. Fatma Orhun’un ‘Keşan Tarihi’ adlı kitabının tanıtımı, tango gösterisi, Aslı Avcı’nın kent müzesi hakkında sunumu, Çamlıca köyünden Altın Kızlar’ın mani okuması, halk oyunları gösterisi, eski ve yöresel kıyafetlerin sunumu ve folklor gösterisi yapıldı.

Hersekzade Ahmet Paşa Camii Sokağı’ndaki etkinlikte ise caminin tanıtım sunumu, obua ve flüt gösterisi, Keşan tarihi sunumu, Roman halk dansları gösterisi, maniler, Aşuk ve Maşuk orta oyunu ile ebru sanatı sunumları gerçekleştirildi.