MEHMET AYTAÇ

Belediye dükkânlarında açık işyerleri olmasına rağmen yıkımın başlamasına sert tepki gösteren Recep Pekcan; “Şu anda eski belediye binasındaki bir dükkândayız. Dışarıda konuşamadık şu anda dükkânlar boşaltılmadan bir yıkım sürüyor. Eski köy garajında da benzer bir şey yaşanmıştı. O zaman da defalarca gittik, konuştuk ve başkana bir takım önerilerimiz olmuştu. Burası ile ilgili de aynı şeyleri söyledik. Eğer orada yapılacak bir proje varsa, oradaki insanları mağdur etmeden, bir yöntem bulunarak, oradaki insanların çıkması istenebilirdi. Hiçbir açıklama gelmedi ve yakında kredi almış insanlar bile oradan çıkarılarak hepsi hallaç pamuğu gibi dağıtıldı”  dedi.

“YANGINDAN MAL MI KAÇIRIYORSUNUZ?”

Belediye Meclisi’nin CHP’li üyeleri ve parti yöneticileriyle birlikte açıklamalar yapan Pekcan, şunları söyledi: “Geçen sürede, çok uzun bir sürede yapılan hiçbir şey yok. Şimdi bugün eski belediye binasındayız. Dışarıda konuşamıyoruz, yıkım sürüyor, gürültü çok fazla. Biz daha önce iki kere üç kere buraya geldik. Çok konuştuk, belediyedeki arkadaşlara da bir takım şeyleri anlatmaya çalıştık ama bugün yaşanan, en basitiyle bir rezillik var ortada. Sabah ben de buradan geçerken önüme üç kanat çerçeve düştü. Şu anda burasıyla ilgili bir tebligat var. Ben bugün gerekli yerlerle de konuştum. Niye belediye değil de kolluk güçleri de bu işe katılıyor diye. Belirli bir yasa maddesine göre belediye, boşaltamadığı zaman Kaymakamlık’a başvuruyor ve o şekilde yasa gereği boşaltılıyor. Kolluk güçleri bir tebligatta bulunuyorlar, ayın 4’ünde boşaltın diye. Sonra arkasından ayın 11’i deniyor. Sonra da belediyeden birileri geliyor ve 28’ine kadar kalabilirsiniz diyor. Buradaki sıkıntı, belediyeden kaynaklanıyor. Eğer belediye mülki amirliğe başvurmamış olsa böyle bir karışıklık olmayacak. Burada yaşayanlar Keşanlılar, burası Keşan Belediyesi ve buradaki insanlarla belli bir uzlaşı içinde bu iş halledilebilir. Siz kolluk güçlerini gönderiyorsunuz ve silah zoruyla çıkarmaya çalışıyorsunuz insanları. Boşaltacaklar zaten, çoğu boşalttı. Ama burada halen işine devam eden, yer arayan, boşaltmaya çalışan insanlar var. Siz buraya birilerini sokmuşsunuz ve çatır çatır yıkıyorsunuz. Etrafta doğru düzgün bir önlem almamışsınız. Çok mu zor 28’ine kadar beklemek? Herkes çıksın, düzenini kursun, ondan sonra burasını yıkın. Aceleniz ne? Burada yaşayan, halen taşınmamış insanlar varken yangından mal mı kaçırıyorsunuz? Neden bu insanları bu hale getiriyorsunuz? Ama temelinde burada yapılmış bir proje yokken niye boşaltıyorsunuz? Eğer burası depreme dayanıksızsa, niye nokta atışı köy garajı ve burasının incelemesini yaptırıyorsunuz? Ben burada şimdi oturur sayarım. Buradan çok daha deprem dayanıksız yapılar var. Niye tüm Keşan genelinde yaptırmıyorsunuz? Ortada hiçbir şey yokken proje yaptığınızı söylüyorsunuz, ne sınırları belli ne meydan projesi belli. Buradaki durum bu. Buradaki insanları Keşan Belediyesi umursamadan, ne haliniz varsa görün deyip, aynı köy garajında yaptığı şeyi burada da yapıyor olması. İnsanlar burada çalışırken, yukarıyı hurdacılara verip bu işi yapamazsınız.”

“ÜÇ TANE HURDA İÇİN İNSANLARI ÖLÜME TERKEDİYORSUNUZ”

Binada esnaflık yapan Orhan Kalkan da duruma tepki göstererek; “Bizlere daha önce geldiler, boşlatın dediler. Daha sonra tekrar geldiler 4 Ekim dediler. Polis bir yandan geliyor, bir yandan belediye ekipleri geliyor. Polis, ayın 11’ine kadar boşaltacaksınız diyor. Yoksa sizi kolluk kuvvetleriyle buradan çıkaracağız diyor. Arkasından 10 dakika geçmeden belediye ekibi ayın 25’ine kadar buradasınız diyor. Bu kadar saçma sapan idare olamaz. Biz zaten çıkmayacağız demiyoruz. Hepimiz zaten çıkmaya hazır zaten. Fakat nedir bu üzerimde yıkım başladı? Üç tane demir hurda uğruna insanları ölüme ter etmenin anlamı yoktur. Yanlış bunların hepsi” şeklinde konuştu.

Keşan Belediyesi, söz konusu binadan örnekler numuneler almış ve bunları inceleterek depreme dayanıksız raporu alarak, binanın yıkılmasına karar vermişti.