• Huzur evi yalnızca orada parası olup bakılacak insanlar için olmamalı. Ve belediyenin şirketi işletmeli
  • 30 yılda 700’ün üzerinde Keşan Belediyesi’ne ve Keşan halkına kazandırılmış mülk var
  • Stadın hali ortada, biten hiçbir şey yok
  • Sizin pazaryerini kapatmaya niyetiniz yok

Parti ilçe binasında düzenlenen toplantıda konuşan Pekcan, belediye meclisinde reddedilen huzur evi için arsa satış talebi, belediyenin 30 yılı, yıkımlar, stat ve pazaryeri gibi tartışmalı konularda görüşlerini açıkladı.

Parti yönetimi, kadın kolları, gençlik kolları ve belediye meclis üyeleri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında konuşan Pekcan; Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun, geçtiğimiz günlerde Millet İttifakı üyelerini istifaya davet etmesi üzerine; “Benim CHP ilçe başkanı olarak, belediye başkanının istifasını istemek gibi bir durumum yok. Ama Keşan halkı istifayı dillendirmeye başladı” dedi.

“HİÇ BİR MECLİS ÜYEMİZ BELEDİYE BAŞKANI İLE AYNI FİKİRDE DEĞİL”

Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun, yaptığı açıklamalarda “Millet İttifakı meclis üyeleri beni arıyor. Onların da hayır oyu verirken vicdanları rahat değil ama grup kararına uymak zorundayız diyorlar” şeklindeki sözlerine değinen Pekcan; “Öncelikle istifa isteği var meclis üyelerimizden. Meclis üyelerimizin beyaz kağıt önlerinde. Toplantı sonunda kimin istifa etmesine karar verirsek, onlar gereğini yaparlar zaten. Bizde grup toplantıları ilçe başkanının başkanlığında, belediye meclis üyeleriyle yapılan toplantılardır. Her meclisten önce yapılır. Fakat biz bunu biraz daha fazlalaştırdık. Komisyon toplantılarının öncesin de grup toplantısı yapıyoruz. Eğer belediye başkanı, CHP’li olsaydı, belediye başkanı da bizim grup toplantılarımıza katılacaktı. Toplantıyı ilçe başkanı yönetecekti. Bu toplantıların hiç birinde bir dayatma ve engelleme olmadan tüm meclis üyesi arkadaşlar fikirlerini açıklıkla söylerler. Yaklaşık iki sene içinde biz hiç oylama yapmadık. Çünkü yapmaya çalıştığımız şey, hak, hukuk ve adalet çerçevesinde Keşan’ın yararına olacak kararlar almak. Dolayısıyla fikirler tartışıldıktan sonra da konuyla ilgili bir karar verilir. Bazı başka fikirler savunulabilir ama sonuçta tartışmadan sonra doğru bulunduğu için bugüne kadar hiçbir oylama yapmadan bugüne kadar geldik. Gerekirse oylama da yapılabilir, bu grubu bağlar. Huzur evi konusunda da toplandık. Konuyu konuştuk. Belediye başkanı orada bir yalan söylüyor. Kendisini arayan meclis üyeleri varmış. Aslında huzurevinin olmasını istiyorlarmış. Ama grup kararı olduğu için evet demek zorundaymışlar. Bizim toplantıların hiç birinde belediye meclisi üyesi arkadaşlarımızdan, belediye başkanını destekler nitelikte bir fikir konuşulmadı” şeklinde konuştu.

“BURADA YAPILMAK İSTENEN, HUZUREVİNDEN BAŞKA BİRŞEY”

Pekcan, bir yatırımcının huzur evi yapmak için belediyeye ait yer bir arsayı satın alma talebinin meclis tarafından reddedilmesine Belediye Başkanı Helvacıoğlu’nun tepki göstermesi üzerine de şunları söyledi: “Huzur evi konusunu açarsak, verilecek şahıs belli. Adamın ismi, cismi, şirketinin ismi belli. Belediyenin bir arsanın başkanın söylediği rakamla 5 milyona satıyoruz. Bir arsa satışı var ortada ve adam bir ticarethane kuruyor. Bir özel hastane bir otel kurmakla benzer bir şey. Biz buna belediyenin arsasını peşkeş çekeceğiz. Eğer böyle bir ticarethane kurulacaksa ve Keşan’da huzur evi olacaksa her taraf arsa dolu gitsin alsın kursun arkadaş. Ama burada farklı bir  zihniyet var. Şahıs belli, yer belli. Biz yeri adamı satıyoruz. Bizim huzurevi anlayışımız böyle değil. Bu tarz doğru değil. Başkan bunu defalardır yapıyor. Huzurevi şöyle olmalı. Yapılmalı mı, kesinlikle. Bizim projelerimizde de vardı, onların projelerinde de vardı. Ama bu huzur evi yalnızca orada parası olup bakılacak insanlar için olmamalı. Ve belediyenin şirketi işletmeli. Bir şekilde çözülebilir bir şey. Ekonomik olarak destek verecek, kendisinin orada kalmasını isteyen insanlar kalır. Ama bir yandan da hiç parası olmayan, kimsesiz sokakta gezen insanlar var. Biz onlara da bakmamız lazım. Sosyal belediyecilik bunu gerektirir. Bu türde belediyenin bir huzur evi yapma çabası olsa, emin olun ki en başta biz gideriz. Ama burada isim huzur evi ama yapılmak istenen şey çok başka bir şey.”

“ARSA SATIŞLARINDA EN UFAK BİR SUİİSTİMAL GÖRÜYORSA SAVCILIK ORADA”

Pekcan, belediyenin geçmiş dönemlerdeki arsa satışları ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “AKP’li belediye başkanı diyor ki 30 ayda hiç arsa satmadık, siz 94 tane sattınız. Bu satılan her biri bir başka yatırımı finanse etmek için, ödemesi tam yapılamadığı için satıldı. Her biri yatırıma döndü. Eğer farklı bir şey varsa, çarçur edilmiş, para ortada yokmuş diye her zamanki yalanlarını sıralıyorlar. Biz geçmişimizle yüzleşmeye hazırız. Bunu her zaman söylüyorum. En ufak bir suiistimal görüyorlarsa savcılık orada. Defalarca Sayıştay’dan müfettiş de geldi. Eğer onların gözünden kaçtıysa ve siz biliyorsanız eğer gereğini yapın. Bu geçen 30 yılda 700’ün üzerinde Keşan Belediyesi’ne ve Keşan halkına kazandırılmış mülk var. 94 tanesini şatmışız. 700 civarında hala var. Peki bunları kim üretti? Bu 30 yıldaki belediye başkanları. Hatta ondan önceki rahmetle anıyorum. Bizim bildiğimiz tarihten beri Keşan’da göreve gelmiş tüm belediye başkanlarının dikili bir ağacı var. Sayın Helvacıoğlu, senin bir tane dikili ağacın var mı? Türkiye’de TOKİ’siz sadece belediyenin yaptığı toplu konutlar var. 288 tane Bel-Koop projesi kapsamında yapılan yer var. Atakent-1’de 538 tane, Ataken-2’de 168 tane olmak üzere toplam 988 tane konut tamamlandı ve teslim edildi. Ekonomik olarak zorda olan insanlar için yapıldı.”

“TÜRKİYE’NİN EN ÖZEL HALİNİ YAPTIK”

Pekcan sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’deki en önemli en özel sebze hallerinden biri. A Blok’ta 200 metrekarelik 6 tane dükkan var. B Blok’ta 200 metrekare 7 tane, C Blok’ta 200 metrekarelik 8 tane, D Blok’ta 50 metrekarelik 24 tane dükkân var. Ayrıca bunun dışında bir kantar var gelir elde ediyor belediye. Bunun dışında idari bina üstünde yaklaşık 4 odalı bir misafirhane var, kaloriferli. Şu anda orası iptal edilmiş vaziyette. Bu halden 2020 yılında 442 bin 192 TL gelir elde edilmiş. Sonrasında AKP’li belediye başkanımız sayın Mustafa Helvacıoğlu o kadar acımasız zamlar yaptı ki yalnızca haldeki esnafa değil bütün belediye kiracılarına. 2020’de eski kiralarla 442 bin lira gelir elde edilmiş. Yeni kiralarla bu para çok daha yüksek. Sayın Helvacıoğlu bu para belediyeye geliyor. Bu para o 30 yıl diye diline doladığın dönemlerde yapılanlarla geliyor.”

“BİZ YIKIMLARI ESNAFI MAĞDUR ETMEDEN YAPTIK”

Pekcan şöyle konuştu: “Bizim yaptıklarımızı da yerine bir şey koymadan yıkıyorsun. Eski itfaiye binasının olduğu yer. 2 sene yaklaşıyor, proje var diye insanları çıkardın, insanlar nerede ne yapıyor belli değil. Eski köy garajındaki insanları da çıkardın. Oradaki esnaf özeldir, onlar dışarıda bir yerde iş yapamaz dedik. Evet depreme dayanıksız olabilir. O zaman oraya konteynır koyalım. Bu insanlar burada bir proje yapılana kadar kalsınlar dedik. Sen ne yaptın? Hiçbir proje yokken eski itfaiyedeki esnafı attın, eski köy garajındakileri attın. En son eski belediye binasını herhangi bir proje yokken yıktın. Şimdi eski belediye binasının olduğu yer ne oldu, otopark oldu. Otopark yapmak için mi o kadar esnafı kışın ortasında çıkardın? Biz de yaptık. Yeni pazaryeri projesi kapmasında yıkılan işyerlerini yerine geçici olarak 59 tane işyeri yaptık ve o insanları mağdur etmedik. Biz yıkarken de bunları yaparak devam ettik. Üstelik yaptıklarımızı da çalıştıramıyorsun. Mesela arıtma yaklaşık bir yıldır çalışmıyor. Yayla’daki arıtma da çalışmıyor. Pazaryerinin üstü kapatılamadı. Su giderlerine beton attınız. Altta 900 araçlık bir otopark alanı var. Oradan da gelir elde ediyor Keşan Belediyesi. Oradaki tuvaletlere gidip bir ihtiyaç gidermeyi dene. O ucube dediğin binayı kullanılır halde tutmayı bile beceremiyorsun. Keşan’daki su işleri, yapılamayan arızalar, kesilen sular. O 30 yılda yaptığımız ve eline hazır teslim ettiğiniz işleri işletmesini, korumasını, kollanmasını beceremiyorsun. Şimdi sayın başkan, kimin istifa etmesi lazım. Bizim meclis üyelerinin mi, senin mi?”

“YOLLARI BECEREMEDİN”

Pekcan, Helvacıoğlu’nu yollar konusunda da eleştirdi. Pekcan, şu sözleri söyledi: “Bu arada yaptıklarına da bakalım. Mesela Muammer Aksoy Caddesi’ni yaptın. Beton asfalt yaptın. Çekinmesen korkmasan üstüne normal asfalt atacaksın. Çünkü ondüle içinde. Muhtar Ali Çevikel Caddesi’ni bir ayda iki kere yaptın. Önce beton asflat yaptın olmadı. Sonra onu söküp üstüne normal asfalt attın. Asfalt sökülürken belediye araçlarını kullandın. İhale ile vermiş olmana rağmen belediye personelini verdin. Net soruyorum. Orasıyla ilgili rakamları lütfen açıkla. Mehmet Gemici Caddesi’ne üç kere asfalt attın. Kaldırımlar asfaltın altında kaldı. Onu da beceremedin. En son Çetin Emeç Caddesi çöktü. Bir ay sonra çöktü. Çökmeden 10 gün önce Vali Bey ile açılış yaptın ve çöktü. Sonra orada bir mühendislik harikası yarattın ve asfaltı betonla yamadın. Kunduracılar Çarşısı var, insanlar yürümekte zorlanıyorlar. Gündemde bir Erikli suyu var. Ne oldu, nasıl yapıldı, ne kadar düzgün yapılıp yapılamadı, bitim tarihi ne zaman olacak, paraların nasıl toplanacağı belli olmayan ve muhtemelen de önümüzdeki yaz suyu akmayacak bir Erikli su projen var. Onları da yapamadın.”

KEŞAN ATATÜRK STADI İLE İLGİLİ SORULAR

Pekcan, yenileme işi geciken ve halen süren Keşan Atatürk Stadı ile ilgili de bir çok soru sordu. Pekcan’ın açıklamaları şöyle: “15 Eylül 2020’de stadın yenileme ihalesi yapılıyor. İhaleyi bir şirket 4 milyon 12 bin TL bedelle alıyor. Firma ile 5 Ekim 2020’de sözleşme imzalanıyor ve 19 Ekim 2020’de inşaat başlıyor. 13 Eylül 2021’de bitirilmesi gereken inşaat o tarihte bitmiyor. Ve basında ilk haberler çıkmaya başlıyor. Keşan Belediyesi bununla ilgili hiçbir açıklama yapmıyor. Bu arada stadın işi bitmemişken Edirne Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından soyunma odası ihalesi yapılıyor. Soyunma odası olmayan bir stat olmayan bir ihale yapılmış. Milletvekilimiz Okan Gaytancıoğlu, İçişleri Bakanlığı’na stat ile ilgili bir soru önergesi veriyor. Ama bu önergeye halen bir cevap yok. İlk ihalenin yapıldığı gün sözü edilen 1 milyon TL’lik bakanlık hibesi, yenileme çalışmalarında mı kullanıldı? Bu hibe para, yüklenici firmaya ödenek olarak mı verildi? 4 milyon TL olarak açıklanan ihale bedeline bu 1 milyon TL de dahil midir? Pandemi koşulları nedeniyle gecikmenin yaşanacağı bile bile niye ihalede ısrar edildi. Gecikmenin bedeli Keşan Belediyesi’ne ne kadar mal oldu. İlk ihlale belediye tarafından yapılırken soyunma odası neden Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından yapıldı? Spor Toto, ödeneği belediyeye mi gönderdi? Yüklenici firmaya ödemeler, belediye kanalıyla mı yapılıyor? Yüzde 90’ı bittiği iddia edilen denetim raporu da bu oranda mı hazırlandı? Keşan Belediye Başkanı Sayın Helvacıoğlu’nun bir yemekte söz ettiği gecikmenin ekonomik şatlardan dolayı oluştuğu sözü ne anlama gelmektedir? AK Parti Belediye Meclis Üyesi Nehir Gergin’in bir programda söylediği sözleri ne demektir? Böyle bir durum yaşanmış mıdır? Kapalı spor salonu yapım işi doğrudan alımla mı yapılmaktadır? Kapalı spor salonu yapım işi ilk açılan ihaleye mi dahildir? Keşan Belediyesi tüm bu süreçte maddi olarak herhangi bir zarara uğramış mıdır? Kasasından her hangi bir para çıkmış mıdır? Belediye başkanına sorularımız bunlar. Defalarca bir sürü sordum. Keşan’da yapılan işlerin hepsi böyle. Keşan’da yapılan her işte çuvallanıyor. Keşan da böyle, Türkiye de böyle.”

“PAZARYERİ PROJESİ 2022 YILI BÜTÇESİNDE YOK”

Pazaryerinin üzerinin kapatılması tartışmalarına da değinen Pekcan, şu açıklamayı yaptı: “Belediye başkanı aday olduğunda pazaryerinin hemen ilk fırsatta yapılacağını söyledi. Orada kar ve yağmur yağarken çay dağıt. Bizim de projemizdi bu. Aradan 3 sene geçti. Elinde proje değil görsellerle dolaştı. Hiçbir şey yapılamadı. Bakan geldiğinde bu doğru proje değil buraya olmaz dedi. Onu da inkâr ediyorlar. 2021 performans programında Keşan Çok Amaçlı Pazaryeri’nin üzerinin kapatılması var. Bununla ilgili proje çalışmaları da yapıldı. Komisyonda arkadaşlarımızla 3 tane proje üstünde çok uzun boylu çalışıldı. Projelerin o günkü maliyetleri 7-8 milyon lira civarındaydı. Sonra bunlar yaşanırken 16-17-18’lere çıktı. Belediye başkanı bugün yapsak 26 milyon diyor. Bu aradaki zarar belediyenin ve Keşan halkının cebinden çıkan para ne olacak? Niye o zaman yapmadın? Şimdi yapılması lazım mı, evet yapılması lazım. Hem pazarcılarımız için hem Keşan halkı için yapılması lazım. 2021’de performans programına koymuşsun, yapamamışsın. Geldik 2022 yılı performans raporuna. Bu iki yöntemle yapılıyor. Bunun birisi borçlanma. Belediye başkanı üç tane borçlanma istedi. Bunun bir tanesi eski itfaiye binasının olduğu alana yapılacak bina. Bir tanesi Erikli sahilindeki atık su artıma tesisisin ömrü tamamlandığı içindi. Bir tanesi de Danişment Sahili’ndeki su hatları ile ilgiliydi. 9 madde var ama burada pazaryerinin üstünün kapatılması yok. Borçlanmada yok, belediyenin kendi bütçesiyle yapılabilir. 2022 bütçesinde de yok. Arkadaş sen bütçeden ve borçlanmadan pazaryerinin üstünün kapatılmasını çıkarmışsın zaten. Sonra pazarcılara ne anlatmaya çalışıyorsun? Yok ki hiçbir yerde. Atarım yaparım falan diyor. Senin dediğin öyle değil, öyle olmaz o iş. Ondan sonra insanları toplayıp toplayıp anlatmaya çalışıyorsun. 21 dönümlük arsayı habire getiriyorsun. 21 dönümlük arsayla ilgili düşündüklerimizi söyledik. Burası bir an önce kapatılmalı. Ne kadar kredi gerekiyorsa istediğin gibi kullanabilirsin. Takım elbise giydirecektin olmadı. Git biraz da hibe bul, iktidar sizde ya. Bunu da yapabilirsin. 21 dönümlük arsayla ilgili aman dursun siz ellemeyin gibi bir kaygımız yok. Kendiniz getirdiniz önergeyi. Biz de düşünüyorduk, getirdiniz. Eyvallah kimden geldiğinin önemli değil. Orada ekonomik olarak zorda evi olmayan insanlar için konutlar üretelim. Sonra bilmem ne işletmesi şöyleymiş de onun kapatılması lazımmış falan diye geri çektiniz. Mesele, pazaryerinin üstünü kapatmaya niyetiniz olmadığından kaynaklanıyor.”

“KEŞAN HALKI İSTİFAYI DİLLENDİRİYOR”

Pekcan, açıklamalarının sonunda kendisinin, CHP ilçe başkanı olarak, belediye başkanının istifasını istemek gibi bir durumu olmadığını belirterek; “Ben ona diyorum, sen kendini ne sanıyorsun, önce benim, yönetimimin istifasını şimdi de meclis üyelerinin istifasını istedin diye. Bizim böyle bir hakkımız yok. Ama Keşan halkı dillendirmeye başladı. Keşan kaybediyor. Biz çalışmanın her yerinde varız. Ama yol, kaldırım yapıp da günü kurtarmaya, süslemeden çıkıp Keşan halkı için önemli olan işleri yapmaya başlamak lazım. Ama Türkiye’de yaşananların aynısı Keşan’da yaşanıyor, yönetilemiyoruz ve savruluyoruz. Hep söylüyoruz geliyor gelmekte olan. Çok da az kaldı. Biraz daha dişimizi sıkacağız ama hem ülkenin yönetiminde hem Keşan’ın yönetiminde bu işi doğru dürüst yapacak, hak, hukuk ve adalete sahip, insanları ayırmayacak, cebini doldurmaya çalışmayacak, yalnızca rant projeleri üretmeyecek bir iktidar ve bir belediye gelecek. Biraz daha sabretmemiz lazım” şeklinde konuştu.