SONGÜL KONAR

CHP Keşan İlçe Başkanlığı Lokali’nde düzenlenen toplantı, saat 14.00 sıralarında başladı.

Toplantıya, İlçe Başkanı Pekcan’ın yanı sıra; Keşan Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyeleri ve partililer katıldı.

Recep Pekcan, CHP’ye yıllar boyunca emek veren ve partinin her kademesinde görev alan Sait Kalan’ın İzmir’de hayatını kaybettiğini belirterek, üzüntülü olduklarını kaydetti.

“MECLİS DEVAM EDERKEN, BASINA YAYINI KESİN DEDİLER”

Keşan Belediye Meclisi’nde yaşanan tartışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunan Pekcan“Belediye başkanının siyasi şova çevirdiği ve saygısızlıklarıyla dolu bir meclisi bizim gözümüzden yeniden değerlendireceğiz. Belediye başkanı kulaklarına kadar kızararak, bağırıp çağırarak konuşmalarıyla meclis toplantısına başladık. Belediye başkanı, ‘siyasi şov yapıyorsunuz’, ‘siyasi engel oluyorsunuz’, ‘çalıştırmıyorsunuz’ şeklinde söylemleri oldu. Grup sözcümüz uyarıda bulunarak, ses tonuna dikkat etmesi gerektiğini ve neden bağırdığını sordu. ‘Çalışmamızı engelleyen, sizin sürekli konuşuyor olmanız’ şeklinde grup sözcümüz söylemlerini dile getirdi. Meclis üyemiz Süleyman Gürsel Paçaman arkadaşımız dilek ve temenniler bölümünde söylemleri oldu. Özlem arkadaşımız, ‘sayın başkan çok bağırıyorsunuz başımız ağrıdı’ dedi ve başkanda ‘gelme o zaman kızım’ şeklinde söylemi oldu. Bir kadın meclis üyesine bu nasıl bir hitaptır? Daha sonra teröristleri saldınız şeklinde söylemi oldu. Biz de terörist haline geldik (!) Bir akıl tutulması var. Belediye meclisinde yaşanan olaylar. Terörist diye nitelediği insanları, otobüslere bindirip biz mi gezdirdik? Yargılayıp, sokağa biz mi saldık? Açılım adı altında, sınırları açıp, ülke sınırları içerisine biz mi aldık? Onların nitelediği insanlarla sahnelere çıkıp, biz mi şarkılar ve türküler söyledik? Konu daha sonra roman vatandaşlara geldi. Bu nereden oraya gitti başka bir durumdur. Meclis devam ederken, basına yayını kesin dediler. Hatta, canlı yayın yaptığı cihazı başkanın söylemiyle bir memur kapattı. Türkiye’de yaşanan olaylar, Keşan’da neden yaşanmasın ki?” dedi.

“KIYAMET KOPTU”

Recep Pekcan, daha sonra sözlerine şöyle devam etti: “Belediye başkanının bu şekilde bir şov yapma amacının olduğu belliydi. CHP olarak bir takım önergeler verdik. Önergelerden bir tanesi Selim Sesler’le ilgiliydi. Selim Sesler, Keşan’a mal olmuş ve dünyada tanınan bir müzisyendi. Bizim için çok önemli biriydi. Selim ağabeyimizin adını konferans salonuna verilmesini önerdik. Meclis çalışıyor ve oylanarak geçecek. Acaba, daha önce düşünemediği için mi bu kadar kızıyor? Neden kızdığını bilmiyorum. Ve orada bir kıyamet koptu. Daha sonra gassal alımı söz konusuydu. COVİD-19 süresince, cenazeleri defin etmekte zorlandık. Bulaşmasından korktuğu için yıkan arkadaşlar, cenazeleri yıkamadılar. Çok büyük sorunlar yaşandı. Belediye başkanı bunu düşünemedi ve biz uyaralım dedik. Yine farklı bir kıyamet koptu. 30 yıldır neredeydiniz diyor. Muhtar arkadaşlarımızla bir önergemiz oldu. 400 TL’ye kadar belediyenin yardım etmesini istedik. Yine farklı bir kıyamet koptu.”

“BAŞKANIN DERDİ, TUHAFİYECİLERE YER YAPMAK DEĞİL”

Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’yla ilgili eleştirilerini sürdüren Pekcan, sözlerine şöyle devam etti: “Belediye başkanının bir hayali var. Belediyeye ait 21 dönümlük bir yer var ve başkan göreve geldiğinden bugüne orayı satmaya çalışıyor. Oranın satılmamasını ve insanların yararına değerlendirilmesi gerektiğini dile getiriyoruz. Ama arada başka şeyleri kullanarak, bizleri birileriyle karşı karşıya getirip, baskı yaparak yerin satılmasını sağlamak istiyor. Tuhafiyeci arkadaşlarımızla ilgili maddede, eski itfaiyenin olduğu alanın üzerinin kapatılması konuşuluyor. Başkanda aynı maddeye, kaynak olarak 21 dönümlük alanın satılmasını koymuş. Bu alanı müteahhitte verilecek ve daireler yapılacak. Daha sonra o daireleri satıp, eski itfaiye alanının yapılacağını belirtiyor. Bizde bu işin ivedilikle yapılması gerektiğini söylüyoruz. Görünen köy kılavuz istemez. 2 yıl geçti ve pazaryerinin üzeri kapatılmadı. Daha çivi çakılmadı. Eski itfaiye binasının olduğu alana tuhafiyeci arkadaşlarımızın girebileceği ve otoparkın olduğu bir proje yapılsın. Komisyona sevk etmeyelim, başkana yetki verip, iki alanda proje aynı anda başlasın. En azından kışa kadar tuhafiyeci arkadaşlarımızı içeriye alalım. Onlar yeri satmakla uğraşırken, biz işin biran önce yapılmasıydı. Başkanın derdi, tuhafiyecilere yer yapmak değil, yeri satmaktır. Başkan; eğer burayı satmazsak, yer yapmam diyor. Başkanın yer yapmakla ilgili bir derdi yok. Başkanın derdi, onları kullanarak 21 dönüm yeri sattırmaktır. 30-35 milyon TL kredi alınabilir. Esnafımız için bu krediyi neden kullanmayalım? Belediye başkanına, Erikli’ye su getirmesi için 38 milyon TL kredi kullanma yetkisi verdik. Tuhafiyeci arkadaşlarımıza yer yapılması için yine kredi yetkisi verebilir. Bizler burada olduğumuz sürece, 21 dönümlük yerin satışı yapılmayacak. Yer satışı olmadan herkesin kullanılabileceği, bir sürü derdimizin çözülebileceği bir kompleks yapılmasını istiyoruz. Ama belediye başkanına bakıldığında gözlerinde dolar işareti göründüğü için, parasal rant üreten satış ve inşaat olmadığı için böyle bir şeyi yapacağını sanmıyorum. Kısmet olursa, bir dahaki dönem bizim arkadaşlarımız yapar. Eğer satılmayacaksa ve Keşan halkına yönelik bir proje yapılacaksa sonuna kadar arkadaşındayız. 21 dönüm yeri satmaktan vazgeçip, işine baksın. Belediye başkanı, konuşmasında ağzından bir şey kaçırdı. Bazen gerçekleri gizleyemiyorsunuz. Başkan, ‘bir çivi bile çakmadık’ diyor. 2 yıldan bu yana bir çivi dahi çakmadınız. Bizim 30 yılımızla ilgili bir şey söylüyor. Ama onlarca yapılan iş var. Hayal dahi edemeyeceği işleri bizim belediye başkanlarımız yaptı. Bir çivi de o çaksın. Bende kendisine teşekkür edeyim. Eski belediye başkanımız Mehmet Özcan’la ilgili demagojilerde bulunuyor. Biz, kimin adını ne zaman nereye vereceğimizi gayet iyi biliyoruz. Ama 3 gün önce eski belediye başkanımızı rüşvetle belediyeye eleman aldığını dile getirerek iftira eden AKP Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’na söylemlerinin yanlış olduğunu söyledik. Bu konuda ellerinde belge varsa, gereğini yapsınlar ve sonuna kadar arkasındayız. Ama ortada hiçbir şey yok ve iftira attığını dile getirdik. AKP’li belediye başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Mehmet Özcan’ın ismini neden bir yere verilmediğini dile getirerek, siyasi şov yapmaya çalışıyor.”

“CUMHUR İTTİFAKINDAKİ ARKADAŞLAR, ÇOK KORKUYORSA YA SİYASET YAPMASINLAR YA DA RET YÖNÜNDE OY VERSİNLER”

Keşan’daki müzisyen ve hamalların yaşadığı sıkıntı hakkında konuşan Pekcan“Bu arkadaşlarımızın yaklaşık 10 aydan bu yana çalışmadıklarını biliyorum. Hamal arkadaşlarımızın zor iş bulduklarını da, biliyorum. Tuzu kuru bazı arkadaşlarımız herhangi bir sıkıntı yaşamazken, ben bu insanların eve nasıl ekmek götürdüğünü merak ediyorum. Çocuklarına nasıl bir şey aldığını ve hasta olduğunda doktora nasıl götürdüklerini merak ediyorum. Evde yemek nasıl pişiyor? Bizlerin müzisyen ve hamal arkadaşlarımıza destek olmamız gerekmiyor mu? Mahkeme ve zimmet çıkmasıyla ilgili herhangi bir sıkıntı yok. Bizim belediye başkanlarımız ve meclis üyelerimiz yargılandı. Ama kimsenin ceza aldığını görmedim. Keşan’da herhangi bir insana en ufak bir yararımız olacaksa, belediye meclis üyesi arkadaşlarımız tüm riskleri göze alarak, hamallara ve müzisyenlere yaptığımız gibi yine riskin altına gireriz. Yeter ki, insanlarımız aç kalmasın ve çocuklarımız ağlamasın. Cumhur ittifakındaki arkadaşlar, çok korkuyorsa ya siyaset yapmasınlar ya da ret yönünde oy versinler. Sıkıntı yok” dedi.

“EĞER KANUNİ BİR İŞLEM BAŞLATACAKSANIZ, SÜLEYMAN’IN ADININ YANINA BENİ DE YAZABİLİRSİN”

Süleyman Gürsel Paçaman’ın mecliste, başkanın tutumuyla ilgili olarak, söylemlerinin olduğunu hatırlatan Recep Pekcan sözlerine şöyle devam etti: “Meclis üyemiz, başkanın saygısızlık yaptığını söyledi. Fakat başkan kudurdu. Pazartesi günün hukuki süreç başlatacaklarını söyledi. Alaaddin arkadaşımıza söz verilmedi ve başka bir sıkıntı yaşandı. Mecliste sadece Süleyman’ı ya da diğer meclis üyelerini görüyorsanız yanılıyorsunuz. Onlara baktığınızda, tüm CHP’lileri göreceksiniz. Bizim arkadaşlarımızdan herhangi birine yapılan bir davranış bana yapılmış demektir. Bunun teyidini vermek için söylüyorum; Sayın Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu sen saygısızsın. Pazartesi günü eğer kanuni bir işlem başlatacaksanız, Süleyman’ın adının yanına beni de yazabilirsin. Hiçbir problem yok. Biz kocaman bir aileyiz. Bizi tek tek görmeyin.”

“SİYASİ ŞOV YAPMADAN ÖNÜNDEKİ 3 SENEYİ SAĞLIKLA VE MUTLULUKLA TAMAMLAMALI”

Recep Pekcan sözlerini şöyle tamamladı: “1980 öncesinden bu yana ülkenin üzerinde bir takım oyunlar oynanıyor. Böl, parçala ve yönet düşüncesi vardı. Kardeş kardeşi sağcı ve solcu diye vurdu. Daha sonra dini ve terörle ilgili oyunlar oynandı. Şimdi başka oyunlar oynanıyor. Romanlar ve diğerleri diye bir ayrım yok. Biz hep birlikte büyüdük. Kardeşçe bölünmeden birlikte yaşamamız gerekiyor. Keşan’da yaşayan herkes bizim kardeşimizdir. Mustafa Helvacıoğlu’nu daha önce uyardık, şimdi son kez uyarıyoruz. Belediye başkanları kent için önemlidir. Sulhu ve beraberliği sağlamaları gerekiyor. Belediye başkanlığı bağıracak makam değildir. Sorunları çözecek, insanları uzlaştıracak ve herkese eşit davranacak bir koltukta oturuyorsunuz. Meclis üyelerine bağırıp çağıramazsınız. Belediye başkanı daha uzlaştırıcı olur. Bağırıp çağırmadan, siyasi şov yapmadan önündeki 3 seneyi sağlıkla ve mutlulukla tamamlamalı. Ondan sonrasının ne olacağını hep birlikte göreceğiz.”