SONGÜL KONAR

Dün saat 12.00’de CHP Keşan İlçe Lokalinde düzenlenen basın açıklamasına, Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Beyendik Belediye Başkanı Muhammet Örnek, CHP Keşan İlçe Başkanı Recep Pekcan, Cumhuriyet Halk Partisi Gelibolu İlçe Başkanı İsmail Parlak, CHP Eceabat İlçe Başkanı Metin Öğün, CHP Enez İlçe Başkanı Vedat Avcu, CHP Çanakkale İlçe Meclis Başkanı Sadık Göğüsgeren, CHP Edirne İl Genel Meclisi Başkan Vekili Şenol Kılıç, CHP Çanakkale İl Genel Meclisi Üyesi Ali Rıza Sayın, CHP Çanakkale İl Genel Meclisi Üyesi Nihat Öner, CHP Çanakkale İl Genel Meclisi Üyesi ve Grup Sözcüsü Güneş Pehlivan, CHP Çanakkale İl Genel Meclisi Üyesi Halil Uymaz, CHP Çanakkale İl Genel Meclisi Üyesi Ali Şinasi Tınaz, CHP Gelibolu İlçe Başkan Yardımcısı Şefik Ay, CHP Gelibolu İlçe Yöneticisi Engin Coşkun, CHP Edirne İl Genel Meclisi Üyesi İsmail Alış, CHP Edirne İl Genel Meclisi Üyesi Erdinç Can, CHP Edirne İl Genel Meclisi Üyesi Sezgin Gündoğdu, CHP Edirne İl Genel Meclisi Üyesi Erdoğan Gümülcineli, ESTAB Başkanı Süleyman Paçaman, Sazlıdere Köyü Muhtarı Mehmet Özdemir, CHP Keşan İlçe Sekreteri Saner Özdilek katıldı. 

Açıklamada ilk sözü CHP Keşan İlçe Başkanı Recep Pekcan aldı. 

PEKCAN: “HUKUKTA HAKKIMIZI ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Saros Körfezini çevreleyen ilçelerin, İlçe Başkanları ve İl Genel Meclisi Üyeleri ile beraber Sazlıdere’de yapılması planlanan FSRU Limanı ile ilgili defalarca yaptıkları açıklamayı bu şekilde bir kez daha tekrarladıklarını vurgulayan CHP Keşan İlçe Başkanı Recep Pekcan, “Biliyorsunuz ki yaklaşık iki yıldır bu süreç var. İlk ÇED toplantısını Sazlıdere’de yapmaya çalışmışlardı, gerçekleşmemişti. İkinci toplantıyı Keşan’da yaptılar. Fakat oradaki itiraz dilekçelerimizi veremedik. Söylediklerimizi anlatamadık. Ondan sonra ÇED raporunu olumlu olarak geçirdiler. Daha sonra dava açıldı ve davadaki 10 bilirkişi ÇED raporuna olumsuz dedi. Bu rapor 113 sayfalıktı. 90 civarında hukuksuzluk tespit edildi. 14 hukuksuzluk hüküm altına alındı, iptal edildi, sevindik. O arada imar planları belediyede bir ay süre ile askıya çıktı. Bu sırada kendi aramızda bir komisyon oluşturduk. Mimar, Makine Mühendisi, Çevre Mühendisi ve ikisi meclis üyesinden oluşan arkadaşlarımız ile 1520 sayfalık rapor okundu. Bununla ilgili itiraz gerekçeleri tespit edildi. Daha sonra bununla ilgili dava açıldı. Pandemi sürecinde İDK diye bir şey icat ettiler. Katılım sağlanmadı. İDK’ da ikinci bir ÇED geçti. Öyle bir karışık yere geldik ki, İptal edilen ÇED raporu için temyize başvuruldu. Bu bitmeden İDK ile ikinci ÇED yapıldı. Bununla ilgili de çalışmalar sürüyor. İtirazlar yapılacak. Hukukta hakkımızı aramaya devam edeceğiz. Saros Körfezi’nin kuzey kıyıları kültür ve turizm koruma alanı. Buraya yapılmaması lazım yani. Danıştay 6. dairesinin aldığı kararlar var. Doğal yapı ve ekolojik çeşitliliğin korunması gereken bir yer. İl çevre düzeni planında enerji ve depolama alanı olarak ayrılmamış bir bölge. Hemen yakınında koskoca bir fay hattı geçiyor. Körfeze çok fazla zarar vereceğini söylüyoruz. Barselona sözleşmesinde ayrı hükümler var. bölgemiz yangın bölgesi, bu bölge ne olacak. Ormanlar kesilecek, tarım alanları yok edilecek. Parti olarak FSRU yapılmaması ile ilgili iki meclis kararı çıkardık. Belediye Başkanının engellemelerine rağmen, ilkinde oylatmamasına rağmen İYİ Parti ve CHP’li meclis üyesi arkadaşlarımızın oylarıyla imar ile ilgili davada kullanılmak üzere bir meclis kararı çıkardık. Başından beri tüm toplantılara katılıyoruz. Milletvekillerimiz Ankara’da konu ile ilgili tüm çalışmaları yapıyorlar. İl Genel Meclisi çevre komisyonunun çevre ile ilgili raporları var. İl genel meclisinde de neden yapılmaması ile ilgili rapor geçti. İtiraz dilekçelerini verip davalara müdahil olduk. Meclis üyesi arkadaşlar dava açtılar. Tüm itiraz dilekçelerinde hep birlikte katılım sağladık. Geldiğimiz yer tekrar burası. Bu işi son derece iyi götüren ve çok özveri ile çalışan Kent Konseyimize ve Saros Gönüllülerine, Avukat Bülent Beye teşekkür ediyoruz. Çok büyük bir aileyiz, bu aile giderek büyümeye devam edecek. Bu olayın içindeyiz, arkasındayız, önündeyiz, her yerindeyiz. Halkın bilinçli olarak devam ettiği bu sürecin iyi yönetildiğini görüyoruz. Burada başı çekmesi gereken kişi belediye başkanıydı. Geçende talihsiz bir açıklama yaptı. BOTAŞ genel müdürünü Keşan’a davet ettim. Nedir bu FSRU diye soracağım. Yaygara büyük, böyle tepki olmaz. Milleti galeyana getirip yangına körükle gidilmez. Bu iş ile ilgili defalarca toplantılar yapıldı. Söylediğim rapor bir ay belediyede asıldı. Başkanın bu konuda bilgisi yoksa bu bir problemdir. Bilip de bir şey söylemiyorsa o başka bir problem. Gönlümüz Keşan Belediye Başkanı olarak FSRU’ya karşı olduğunu açıklayıp, yanımızda bu olay ile ilgili bizimle beraber çalışması” diye konuştu. 

Daha sonra sözü CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu aldı. 

GAYTANCIOĞLU: “NEDEN ÖZELLİKLE İKTİDAR PARTİNİN TEMSİLCİLERİ BU YATIRIM YANLIŞTIR DİYEMİYOR?”

Sözlerine geçtiğimiz günlerde Ergene Nehrinin temizlenmesi ile ilgili yapılan açılışın, kimsenin ruhu bile duymadan yapıldığını vurgulayarak başlayan Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “İki buçuk milyar liraya şimdi Ergene Nehrini temizlemeye çalışıyorlar. Cuma günü bir açılış gerçekleştirdiler, kimsenin ruhu bile duymadı. Neden bunu anlatıyorum; 1980’li yılların ikinci yarısında istihdam gelecek, Türkiye üretecek diye o zamandan karşı çıkmamıza rağmen birinci sınıf tarım arazilerine bu tür fabrikaları yapmayın, çevreyi kirleten yatırımlar yapılmasın dememize rağmen Lüleburgaz, Çorlu, Çerkezköy, Ergeneye kıyı olan hatlara fabrikalar kuruldu. O fabrikalar çevreyi bozdu ve şu anda Trakya’da kanser vakaları ciddi anlamda arttı. Bu 20-25 yıllık bir olay. CHP o zaman da doğruları söyledi, çevrenin katledilmesine karşıydı, şimdi de katledilmesine karşı. Doğalgaz limanını yapmayın. Bilim adamları karşı çıkıyor. Konusunda 10 ayrı uzman, bu konuda tecrübeli kişiler bu işin olmayacağını söylemişler. Doğa katledilir, bitki örtüsü yok olur demişler. Köylüler yok olur demişler, tabiat dengesi bozulur demişler, kendini temizleyen körfez yok olur, gider demişler. Ama vahşi kapitalizm ve onun işbirlikçileri bunu görmezden geliyor. Susuyorlar ya da bizimle dalga geçercesine konuşuyorlar. Bu sadece CHP’nin karşı çıkması değil. Çevre gönüllüleri, dernekler, halk, toplum örgütleri herkes karşı çıkıyor. Sorduğunuz da kime fayda sağlayacak? Yatırım olduğu da şüpheli, istihdam da yaratmıyor. Biz gelecek nesillere körfezde yüzebilsinler diye karşıyız. Ergene’de bundan 30 sene önce balık tutuluyordu, orada yüzen insanlar şimdi elini bile sokamıyor. Saros Körfezi de buna mı benzesin? Biz CHP olarak geniş bir aileyiz. Körfezimize kıyı olan Eceabat, Gelibolu, ilçe örgütleri ve ilçe başkanlarımız, İl genel meclisi üyelerimiz, bizler buradayız. Burada bir karşı duruş sergiliyoruz. Bu karşı duruşu sadece CHP sergilemiyor, sivil toplum kuruluşları da sergiliyor. Artık işi siyasi malzeme haline getirmeyelim. Bunu herkes görebiliyor neden Belediye Başkanımız göremiyor? Neden özellikle iktidar partinin temsilcileri bu yatırım yanlıştır diyemiyor? Bilim mi, uzmanlar mı yanlış söylüyor? Bu kadar insan mı bundan çekiniyor, endişe duyuyor? Gelecek nesillerin kötü olacağını, üretimin biteceğini, ekolojik dengenin bozulacağını görmüyorlar mı? Pandemi sürecinde AKP bu işlere çok girdi, nerede hukuksuzluk varsa yaptı. Her yerdeki karşı çıkışları oldubittiye getirerek çeşitli maddeler üreterek, hukukun arkasından dolandı. Bugünler gelip geçecek. Tahribatlar o kadar kolay geçmiyor. Ergene’ye yapılan tahribat bitmedi. Ergene ne zaman temiz akacak, uzmanlara göre 8-10 sene sonra. Şimdi Saros körfezi tertemiz, doğal denge bozulmamış, niye bozmaya çalışıyorsunuz? Enerji için mi? Tamam enerji bize lazım. CHP yatırımlara karşı olan bir parti değil, enerjiye karşı olan bir parti değil. CHP temiz enerji istemektedir. CHP doğa ile dost yatırımlar istemektedir. Çevre hepimize lazım. Sadece bize değil, bir sonraki kuşaklara da lazım. Bu karşı duruşumuz devam edecek. Bilim adamlarının yanındayız. Çevreci örgütler ile beraber olacağız. Kent Konseyi ile birlikte hareket ediyoruz. Karacaali Köyü’nde de ÇED toplantısı var. Biz kömür çıkarmaya karşı değiliz. Bunun yöntemi var. bilimsel açıklamaları var. çevreye zarar vermeyen yatırımlar nasıl yapılır bunun birçok yöntemi var. bu yatırımları ucuza mal etmek için yapmaya çalışıyorlar. AKP artık ülkeyi yönetemiyor, her şeyi bir torba yasası içine koyuyor. Yarınki torba içinde nişasta bazlı şeker, hobi bahçeleri, sulama kooperatifleri var. biz hep haklı çıkmaktan yana gocunmuyoruz, akıl var, mantık var. AKP ve onu yönetenleri buradan bir kez daha uyarıyoruz, çevre sadece bizim çevremiz değil, gelecek nesiller sadece bizim gelecek neslimiz olmayacak. Onların da çocukları bu coğrafyada yaşayacaklar. Bizim olduğu gibi onların da bu vatana borçları var.” 

Daha sonra sözü CHP Gelibolu İlçe Başkanı İsmail Parlak aldı. 

PARLAK: “BU YANLIŞ PROJEYE HAYIR DEMEK İÇİN BURADAYIZ”

Saros’un kirlenmesiyle birlikte tüm bölgenin zarar göreceğini vurgulayan Parlak, şunları söyledi: “Değerli basın, bizler Gelibolu’dan bu yanlış projeye hayır demek için buradayız. Toplantı için teşekkür ederim. Saros Körfezi dünyanın en temiz suyu olan körfezlerden birisi. Çok büyük bir alanı kapsayan Saros’un kirlenmesinden sadece Keşan etkilenmeyecek. Bütün bölge zarar görecek. Bizler doğru yapılan her şeyin arkasındayız ve destekçisiyiz. Geleceğimizi ve doğayı, nehirlerimizi katleden projelere her zaman hayır demek için buradayız ve hayır diyeceğiz. Yarın torunlarımıza açıklamamızı yapamayız. Şu anda elimizden gelen her türlü direnci göstereceğiz. Neden olmaması gerektiğini yeterince açıkladık. Partimiz ile birlikte bu projeye hayır diyoruz. Gelibolu şu an otoban sistemiyle yok oldu. Bir otoban projesiyle tarım alanlarımız yok edildi. 30 yıl sonra sebze meyveyi televizyonlarda görürüz gibi geliyor. Sütlüce ve Bayırköy bizim sebze meyve depomuzdu fakat arazisini alıp götürdüler. Tarımı bitirdiler. Tarımla birlikte deniz ve ormanlarımıza da zarar vermeyin diyoruz.”

Daha sonra sözü, Eceabat İlçe Başkanı Metin Övün aldı. 

ÖVÜN: “SAROS’UMUZ ŞU AN TÜM TRAKYA’NIN İNCİSİDİR”

Eceabat İlçe Başkanı Metin Övün, şunları söyledi: “Tüm örgüte bu toplantı için teşekkür ederim. Böyle temiz bir vatanı kazandıran atalarımı şükranla anarken, aynı teşekkürü biz evlatlarımızdan alabilecek miyiz diye düşünüyorum. Sarozsumuz şu an tüm Trakya’nın incisidir. Tüm dünyada bu güzellik tanınıyor. Yılda 4 milyon insan körfezimizi ziyaret ediyor. Pırıl pırıl sularımıza hayran oluyorlar. Biz Saros’un ergeneye dönüşmesini istemiyoruz. CHP olarak her daim bu dayanışmanın içinde olacağız.” 

Övün’den sonra sözü Enez İlçe Başkanı Vedat Avcu aldı. 

AVCU: “BU PROJEYE TÜM GÜCÜMÜZLE KARŞIYIZ”

Enez İlçe Başkanı Vedat Avcu: “Yarım adamızın ilçe başkanlarına merhaba diyorum. Saros körfezi bu projeden çok büyük bir alan olarak etkilenecek. Buna hayır dememiz gerekiyor. Bu işin iyi araştırılması gerekiyor. Güzelim kumsallarımızın etkilenmesini istemiyoruz. Önümüzdeki yayla balıkçı barınağı örneğini biliyoruz ve bu ondan çok daha büyük bir proje. Yayla’da deniz ne hale geldi, aynı şeyin tüm Saros Körfezi’ne olmasını istemiyoruz. Bu projeye tüm gücümüzle karşıyız”  diye konuştu. 

Daha sonra sözü CHP Edirne İl Genel Meclisi Üyesi Şenol Kılıç aldı. 

KILIÇ: “İLK BAKIŞTA BİLE BU PROJENİN SAKAT VE TEHLİKELİ OLDUĞU BÜTÜN ÇIPLAKLIĞIYLA GÖRÜLMEKTEDİR”

Sözlerinde “Bu kadar güzel nadide olan Saros Körfezi’nin hukuksuzca uydurma ÇED raporlarıyla oldu bittiği ile vahşice katledilmesine, Edirne İl Genel Meclisi olarak hayır diyoruz” vurgusunu yapan Kılıç, “Dünyanın kendi kendini temizleyebilen 3 körfezinden biri olan, tertemiz deniziyle kumsallarıyla balık kuş ve bitki örtüsü çeşitleriyle ormanlarıyla havasıyla Türkiye’nin incisi durumundaki Saros Körfezi, yapılmak istenen likit doğal gaz ve petrol limanı ve boru hattı nedeniyle maalesef büyük tehdit altındadır. Bu konu son 2 yıldır Edirne’mizin Trakya’nın hatta Türkiye’nin gündemindedir. Bu konuda büyük mücadele veren tüm kuruluşlara basınımıza ve halkımıza teşekkür ederim. Bizler de bugün burada Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Çanakkale ve Edirne İl Genel Meclisi başkan ve üyeleri, Gelibolu, Eceabat, Keşan, Enez, İpsala CHP İlçe Başkanları olarak bu ciddi ve tehlikeli konuya tekrar dikkat çekmek bir kez daha Saros’uma dokunma demek için toplandık. FSRU olarak adlandırılan bu tesis neden, niçin Saros Körfezi’ne yapılmamalı sorusuna elbette ki bu konuda uzman kişiler kuruluşlar en doğru ve ayrıntılı cevapları vermişlerdir, vermeye devam etmektedirler. Ama ilk bakışta bile bu projenin sakat ve tehlikeli olduğu bütün çıplaklığıyla görülmektedir. Saros Körfezi büyük denizlerin yanında ufak bir akvaryum gibidir. Binlerce grastonluk gemiler bu akvaryumu kirletecek, bitki örtüsü değişecek balık çeşidi yok olacaktır. Deniz suyu sıcaklığı eksi yönünde azalacaktır. Aktif durumda olan Kuzey Anadolu fay hattı Saros Körfezi’nden geçmektedir dolayısıyla 1.derece deprem bölgesidir. Oluşacak depremde bu tesis büyük tehlikelere yol açacaktır. Boru hattı nedeniyle on binlerce ağaç kesilecektir. Kuş türü çeşidi azalacaktır. Bölge olası bir yangında yangın önleme ve söndürme alt yapısından yoksundur. Bölgeye katacağı büyük bir istihdam yoktur. Büyük gemilerin yaratacağı dalgalar nedeniyle kıyı kumsal alanlar yok olacaktır. Bu olumsuzlukları çoğaltmak mümkündür. Saros Körfezi yöresi turizm ve tarım bölgesidir. Tüm Trakya’nın ve İstanbul’un yazın nefes aldığı tatilini geçirdiği huzur bulduğu ikinci yaşam alanıdır. Minyonlarca insan buralara gelip gitmektedir. Bu kadar güzel nadide olan Saros Körfezi’nin hukuksuzca uydurma ÇED raporlarıyla oldu bittiği ile vahşice katledilmesine, Edirne İl Genel Meclisi olarak hayır diyoruz. Unutmayalım ki dünyada bir sürü petrol tesisi doğal gaz tesisi boru hattı var. Ama ikinci bir Saros Körfezi yok. Doğanın bize sunmuş olduğu bu güzel körfezi bir İzmit, Aliağa olmasın diye korumak kollamak başta siyasi iktidarlar olmak üzere hepimizin görevidir. Gelecek nesillere torunlarımıza borcumuzdur. Sarosuma dokunma yaşam alanıma dokunma” diye konuştu. 

Kılıç’tan sonra sözü Çanakkale İl Genel Meclisi Başkanı Sadık Göğüsgeren aldı. 

Çanakkale İl Genel Meclisi Başkanı Sadık Göğüsgeren: “Saros Gönüllüleri Derneği vasıtası ile bu sorundan haberim oldu. Büyük ve özveriyle çalışıyorlar kendilerine teşekkür ederim. Sözü Güneş hanıma bırakıyorum” dedi. 

PEHLİVAN: “BİZ ARTIK KANADA’DA YASAK OLUP DA TÜRKİYE’DE YASAL OLAN MADENLERDEN YILDIK USANDIK”

Göğüsgeren’den sonra, CHP Çanakkale İl Genel Meclis Üyesi Güneş Pehlivan ise: “Gerekli bilgilendirmeler yapıldı. Bu proje iskele diye servis ediliyor. Fakat iskele falan değil, liman. Birinci derecede yangın bölgesinden bahsediyoruz. Duman dedektörü vb. önlemler dışında doğru düzgün bir sistemden bahsedilmediğini görüyoruz. Orman ve deniz ekosistemiyle dünyanın ender görülen özelliklerine sahip bir bölge, fakat yok edilmeye çalışılıyor. Projeyi kim finanse ediyor? Projeden kim faydalanıyor. Zaten bunlar araştırıldığında ipuçları ortaya çıkıyor. Eğer siz aynı şeyi İspanya ve İtalya’da yapamıyorsanız, yalnızca Türkiye’yi seçtiğinizde yapabiliyorsunuz burada bir tuhaflık vardır. Kusura bakmayın ama burada Türk halkı için kamu yararı değil, rant yararı sağlanıyor. Bu proje yapılabilir, ama seçilen bölgede ciddi bir sıkıntı var. Biz Türkiye’de rant ilişkilerinin bir parçası olmak istemiyoruz. Hukuki ve sivil mücadelemizde yanlarında olacağız. Biz artık Kanada’da yasak olup da Türkiye’de yasal olan madenlerden, İtalya’da yasak olan Türkiye’de yapılabilen tesislerden yıldık usandık. Burası bir hukuk devletidir ve biz onurlu bir yaşam istiyoruz. Mücadelemizi de sonuna kadar vereceğiz. Tarım alanları yok olunca her parti mensubu aç kalacak. Denizler ve ormanlar yok olduğunda, iklim değişikliği ve deniz ürünlerinin yok olmasından hepimiz etkileneceğiz. İdeoloji gözetmeye gerek yoktur. Temiz hava doğal bir yaşam hakkıdır. Çevre kirliliği herkesi etkiler” diye konuştu. 

Açıklamanın ardından, toplantıya katılar Sazlıdere Muhtarı Mehmet Özdemir ile birlikte limanın yapılması planlanan alanı ziyaret ettiler. 

GAYTANCIOĞLU: “UZMANLAR KARŞI, HALK KARŞI, AMA HÜKÜMET BURADA ISRARCI”

Sazlıdere’deki ziyaret sırasında CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “Burası Sazlıdere Köyü, burası Saros Körfezi. Buraya Gelibolu, Eceabatlı arkadaşlarımız geldiler. Keşanlılar, Enezliler burada. Yani Saros’a kıyı olan herkes burada. Ortak bir amaç için bir araya geldik. Buraya bir liman yapılmak isteniyor. Uzmanlara göre buranın doğası kirlenecek. İnsanlar denize giriyor, belki 10 sene sonra giremeyecekler. Burada bir sürü balık çeşidi, ekolojik denge var, hepsi alt üst olacak. Uzmanlar karşı, halk karşı, ama hükümet burada ısrarcı. Biz doğamızı korumak istiyoruz. Gelecek nesillere tertemiz doğa bırakmak istiyoruz. İnsanlar denize girebilsinler, balık yiyebilsinler, tarım yapabilsinler, üretim olsun. Tabi ki enerji de lazım. Ama bu enerji buradan çıkmasın, başka yerlerde olsun, başka yerlerde taşınsın. Bu güzel doğayı kirletmeyelim. Çocuklarımıza temiz bir doğa bırakalım. Hepimiz doğamızı korumak, sahip çıkmak istiyoruz.”

Kılıç’tan sonra sözü Çanakkale İl Genel Meclisi Başkanı Sadık Göğüsgeren aldı. 

Çanakkale İl Genel Meclisi Başkanı Sadık Göğüsgeren: “Saros Gönüllüleri Derneği vasıtası ile bu sorundan haberim oldu. Büyük ve özveriyle çalışıyorlar kendilerine teşekkür ederim. Sözü Güneş hanıma bırakıyorum” dedi. 

PEHLİVAN: “BİZ ARTIK KANADA’DA YASAK OLUP DA TÜRKİYE’DE YASAL OLAN MADENLERDEN YILDIK USANDIK”

Göğüsgeren’den sonra, CHP Çanakkale İl Genel Meclis Üyesi Güneş Pehlivan ise: “Gerekli bilgilendirmeler yapıldı. Bu proje iskele diye servis ediliyor. Fakat iskele falan değil, liman. Birinci derecede yangın bölgesinden bahsediyoruz. Duman dedektörü vb. önlemler dışında doğru düzgün bir sistemden bahsedilmediğini görüyoruz. Orman ve deniz ekosistemiyle dünyanın ender görülen özelliklerine sahip bir bölge, fakat yok edilmeye çalışılıyor. Projeyi kim finanse ediyor? Projeden kim faydalanıyor. Zaten bunlar araştırıldığında ipuçları ortaya çıkıyor. Eğer siz aynı şeyi İspanya ve İtalya’da yapamıyorsanız, yalnızca Türkiye’yi seçtiğinizde yapabiliyorsunuz burada bir tuhaflık vardır. Kusura bakmayın ama burada Türk halkı için kamu yararı değil, rant yararı sağlanıyor. Bu proje yapılabilir, ama seçilen bölgede ciddi bir sıkıntı var. Biz Türkiye’de rant ilişkilerinin bir parçası olmak istemiyoruz. Hukuki ve sivil mücadelemizde yanlarında olacağız. Biz artık Kanada’da yasak olup da Türkiye’de yasal olan madenlerden, İtalya’da yasak olan Türkiye’de yapılabilen tesislerden yıldık usandık. Burası bir hukuk devletidir ve biz onurlu bir yaşam istiyoruz. Mücadelemizi de sonuna kadar vereceğiz. Tarım alanları yok olunca her parti mensubu aç kalacak. Denizler ve ormanlar yok olduğunda, iklim değişikliği ve deniz ürünlerinin yok olmasından hepimiz etkileneceğiz. İdeoloji gözetmeye gerek yoktur. Temiz hava doğal bir yaşam hakkıdır. Çevre kirliliği herkesi etkiler” diye konuştu. 

Açıklamanın ardından, toplantıya katılar Sazlıdere Muhtarı Mehmet Özdemir ile birlikte limanın yapılması planlanan alanı ziyaret ettiler. 

GAYTANCIOĞLU: “UZMANLAR KARŞI, HALK KARŞI, AMA HÜKÜMET BURADA ISRARCI”

Sazlıdere’deki ziyaret sırasında CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “Burası Sazlıdere Köyü, burası Saros Körfezi. Buraya Gelibolu, Eceabatlı arkadaşlarımız geldiler. Keşanlılar, Enezliler burada. Yani Saros’a kıyı olan herkes burada. Ortak bir amaç için bir araya geldik. Buraya bir liman yapılmak isteniyor. Uzmanlara göre buranın doğası kirlenecek. İnsanlar denize giriyor, belki 10 sene sonra giremeyecekler. Burada bir sürü balık çeşidi, ekolojik denge var, hepsi alt üst olacak. Uzmanlar karşı, halk karşı, ama hükümet burada ısrarcı. Biz doğamızı korumak istiyoruz. Gelecek nesillere tertemiz doğa bırakmak istiyoruz. İnsanlar denize girebilsinler, balık yiyebilsinler, tarım yapabilsinler, üretim olsun. Tabi ki enerji de lazım. Ama bu enerji buradan çıkmasın, başka yerlerde olsun, başka yerlerde taşınsın. Bu güzel doğayı kirletmeyelim. Çocuklarımıza temiz bir doğa bırakalım. Hepimiz doğamızı korumak, sahip çıkmak istiyoruz.”