AYGÜL KONAR

CKD Keşan Şubesi Başkanı Nilüfer Erk Oğuz, tanışma ve dayanışma gecesinde bir konuşma gerçekleştirdi.

“DERNEĞİN AMACI ÜLKE VE HALK YARARINA GELİŞTİRİLMESİ İÇİN ÇALIŞILMASIDIR”

Konuşmasına “Hoş geldiniz kız kardeşlerim” diyerek başlayan Oğuz, Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin kuruluş ve amacından bahsederek şunları söyledi: “Cumhuriyet Kadınları Derneği 5 Aralık 1997’de kurulmuştur. Genel Merkezi Ankara’dadır. Türkiye’de 100’e yakın şubesi bulunmaktadır. Türkiye’nin en büyük kadın derneğidir. Genel başkanı Dr. Canan Arıtman’dır. 

Derneğin amacı; Ulusal kurtuluş savaşı ve Cumhuriyet Devrimleri ile kazanılmış olan ekonomik ve siyasal bağımsızlığın, özgürlük, demokrasi ve aydınlanmanın korunması, savunulması, ülke ve halk yararına geliştirilmesi için çalışılmasıdır. Dernek Şubemiz, Genel Merkezimizin takdiri ve yönetim kurulu kararı ile şahsımın kurucu başkanlığında, Nazife Yergök, Vildan Çolak, Banu Saygı ve Gerçek Gürel’in kurucu üyeliği ile 29 Mart 2019 tarihinde kurulmuştur. Bu vesile ile bu onurlu görevi bizlere tevdi eden Genel Başkanımız Sayın Dr. Canan Arıtman’a, Genel Merkez Örgütlenme Sekreterimiz Sayın Mihriban Tatar’a ve genel merkez yönetim kurulu üyelerimize şahsım ve yönetim kurulumuz adına teşekkür ediyorum. Kuruluş sürecinde, bana güvenip destek olan, taşın altına elini koyan, seninle her şeye varız diyen, kurucu üyelerimiz Nazife Yergök, Vildan Çolak, Banu Saygı ve Gerçek Gürel hanımefendilere, bu cesur Cumhuriyet kadınlarına minnettarım.”

“CUMHURİYET DEVRİMİ AYNI ZAMANDA ‘KADIN DEVRİMİDİR!”

Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak kendilerini kurtuluş savaşı öncesinde Mustafa Kemal’in bizzat kurduğu ve savaşın kazanılmasında çok büyük katkıları olan ‘Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti’nin günümüzdeki versiyonu gibi gördüklerini söyleyen Oğuz, şöyle devam etti: “Cumhuriyet devrimi aynı zaman da ‘Kadın Devrimidir’ Bu nedenledir ki Atatürk, dünyada yüzyılın en büyük kadın hakları savunucusu olarak kabul edilmiştir. Ulu önder, Türk kadınını yücelterek ve yükselterek Cumhuriyetimizi kurmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ü minnet ve şükranla anıyorum. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti, Cumhuriyet Devrimlerini ve kazanımlarını, vatanımızın ve milletimizin bölünmez bütünlüğünü ve tam bağımsızlığını, korumak ve yüceltmek öncelikli görevimizdir. Bu görev aynı zamanda Atatürk’e, Cumhuriyetimizin kurucularına ve yüz binlerce şehidimize olan borcumuzdur. Bu görev, gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzdur. Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak kendimizi kurtuluş savaşı öncesinde Mustafa Kemal’in bizzat kurduğu ve savaşın kazanılmasında çok büyük katkıları olan ‘Anadolu kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti’nin günümüzdeki versiyonu olarak görüyor ve aynı misyonu yükleniyoruz. Cumhuriyet Kadınları Derneği toplumun bütün sorunlarına karşı duyarlıdır. Bu bağlamda; Keşan Şubesi olarak bizler de hem Ülkemizin hem de yaşadığımız bölgenin sorunlarına duyarlı olup mücadele edeceğiz. Önce ‘KADIN HAKLARI’ diyeceğiz! Kadınların sosyal, ekonomik ve siyasal hakları konusunda yaşadığımız toplumu bilinçlendireceğiz. Derneğimizin genel merkezi 2019 yılını ‘seçilme hakkı mücadelesi yılı’ olarak ilan etmiştir. Genel merkezimiz ve şubelerimiz nezdinde mücadelemiz örgütlü olarak başlayacaktır. Ülkemiz ne yazık ki kadın cinayetleri, kadın istismar' ve kadına yönelik şiddette ilk sıralarda. Bu bir Ülke problemidir! Bu konuda farkındalık yaratacak, mücadele edeceğiz.”

“KADINLARIMIZIN ÜRETTİKLERİNİ KAZANCA DÖNÜŞTÜRMELERİNDE DESTEK OLACAĞIZ”

Bölgede kadınının çalışma hayatına etkin katılımı ve kadın istihdamının artmasında yönlendirici ve teşvik edici olacaklarını belirten Oğuz, “Bölgemizde açılacak olan Gıda Organize Bölgesinde ve mevcut diğer sanayi kollarında kadın istihdamının oluşması ve artması için sektöre yönelik kadınlarımıza kurslar açılmasına ön ayak olacağız. Kadınların çalışma hayatında etkin olabilmesi adına yeterli sayıda kreş yapılması için baskı oluşturacağız. Girişimci kadınlarımıza destek olacak, mikro kredi uygulamalarının bölgemizde de uygulanmaya başlaması için önderlik edeceğiz. Gerek tarım sektöründe gerekse el emeği göz nuru çalışan kadınlarımızın ürettiklerini kazanca dönüştürmelerinde destek olacağız. Önce çocuklarımız önce gençlerimiz diyeceğiz! Atatürk, çocuklara ve gençlere bayram hediye eden dünyadaki tek liderdir. Mustafa Kemal, ülkemizin geleceğini çocuklara ve gençlere emanet etmiştir. Üzülerek ve utanarak söylüyorum, çocuk istismarında ülkemiz ilk sıralardadır. Çocuklarına sahip çıkamayan bir millet geleceğine de sahip çıkamaz! Bizler bu bilinçle evlatlarımız için mücadele edeceğiz. Çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimine katkı sunacağız.” dedi. 

“BİZİ BİR ARAYA GETİREN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK SEVGİSİDİR”

Konuşmasına dernek olarak verecekleri önceliklerden bahseden Oğuz, son olarak şunları söyledi: “Önce engelli hakları diyeceğiz. Hepimiz bir gün engelli bir birey olabiliriz. Engelli kardeşlerimizin eşit yaşam hakkı için mücadelelerine destek verecek, farkındalık yaratacağız. Önce çevre diyeceğiz. Hem ülkemizin hem de bölgemizin çevre problemlerine duyarlı olacağız. Saros demek öncelikle Keşan demek. Dünyanın kendi kendini temizleyebilen sayılı körfezlerinden olan Saros Körfezi milli servetimizdir ve ne yazık ki tarumar edilmektedir. Bizler milli servetimiz olan Yayla sahili, Mecidiye, Sazlıdere için mücadele edeceğiz. Önce tarım diyeceğiz. Bölgesel tarımı destekleyecek, yerel tohum yetiştirilmesi ve yerel tohum takasında etkin olarak çalışacağız. Tüm bu mücadelemiz ve faaliyetlerimizde, Kaymakamlık, Belediyeler, kamu kurumları, meslek odaları ve derneğimizin amacıyla örtüşen STK’lar ile dayanışma içinde olacağız. Bu akşam burada bir araya gelen vatansever ve cesur Cumhuriyet kadınları, kız kardeşlerim, sizlerle gurur duyuyorum. Her birimiz farklı deneyimlerden, farklı hayatlardan, farklı acılardan ve farklı dünya görüşlerinden süzülerek geldik. Bizi bir araya getiren Mustafa Kemal Atatürk sevgisidir. Cumhuriyetimizin kurucu ilkelerine ve Atatürk devrimlerine olan bağlılığımızdır. Bizi bir araya getiren ruh kuvayi milliye ruhudur. Vatan ve millet aşkıdır. Gerisi zaten teferruattır. Çok çalışacağız kız kardeşlerim. Atatürk’e ve Cumhuriyete borcumuz var! Şimdi bu borcu ödeme zamanı! Biz Türk kadınıyız. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Güçlüyüz! Aynı zamanda şefkatli ve merhametliyiz! Azimliyiz! Emekçiyiz! Doğamız gereği hayat vereniz! Biz varoluşuz! Biz bu dünyanın vicdanıyız! Vicdanımızın sesini duyurmak için bir araya geldik. Hoş geldik.”