BÜLENT SAYLAM

1 TEMMUZ’DA SON BULDU

Pandemi nedeniyle uygulamada olan kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin desteği ve işten çıkarma yasağı 1 Temmuz itibariyle son bulduğunu belirten Aydemir, “Sendikaların çaresiz devam etsin dediği, patronların ise büyük bir istekle devam etmesini istediği kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği (ücretsiz izin desteği) uygulamaları gerçekte ne işçilere ne de küçük esnafa yaradı! Adı işçi ve küçük işletmelere destek olan bu uygulama ile patronların işçi başı maliyeti düşerken işçiler ise bir yandan işsizlik tehdidi ile düşük ücrete, ağır ve fazla çalışmaya diğer yandan işsizlik ile açlık ve sefalet dayatmasıyla karşı karşıya kaldılar. Pandemide ilan edilen işten çıkarma yasağı sözde kaldı. Gerçekte yaygın bir ücretsiz izin uygulandı. Yani ücretsiz izin adı altında milyonlarca işçi, işten çıkarıldı. Nakdi ücret desteği adı altında ücretsiz izin kapsamına alınan 2 milyon 600 bin kişi önce günlük 39 liraya (nisan ayından itibaren de günlük 47 liraya) yaşamaya mahkûm edildi. Kağıt üstünde ücretsiz izinli görünen milyonlarca işçi gerçekte işten atılmış oldular.” dedi.

İŞSİZLİK MAAŞINDAN BİLE MAHRUM KALACAKLAR

Erdal Aydemir, açıklamasına şöyle devam etti: “Pandemide işten atılma yasaklandı denilse de, 2 milyon 600 bin işçi aylık 1.169 TL’ye son üç aydır da 1.500 TL’ye yaşamaya mahkum bir şekilde çaresiz evlerinde beklediler. Sonuç olarak, nakdi ücret desteği adı altında dayatılan ücretsiz izin ile patronlar için tazminat ödeme zorunluluğu ortadan kalktı. İşçiler hem işsiz kalıp hem de işsizlik ödeneğinden daha az ücret aldıkları için gelir kaybına uğradılar. 1 Temmuz’dan itibaren de pek çoğu, işsizlik maaşı için gerekli olan son 3 yılda 600 gün prim ödeme şartını yerine getiremediklerinden işsizlik maaşından bile mahrum kalacaklar. Pandemi boyunca sefalet ücreti, normale dönüşte de işsizlik, açlık, sefalet. Milyonlarca işçi ve ailesine dayatılan budur.”

1 MİLYON 200 BİN KİŞİNİN İSE BİR KISMININ İŞİNDEN ATILACAĞI GÜN GİBİ AÇIKTIR

Ücretsiz izne gönderilmeyen ve kısa çalışma ödeneğine mahkum edilen 1 milyon 200 bin kişinin bir kısmı uzun süre zaten kimseyi doyurmayan yasal asgari ücreti bile alamadığının altını çizen Aydemir, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Başka bir kısmı ise işten atma tehdidi karşısında hem fiilen çalıştılar hem de kısa çalışma kapsamına sokuldular. İşçilere pandemi ve daralan ekonomiyi öne sürerek kısa çalışma ödeneğine başvuran metal, otomotiv ve petro kimya fabrikaları başta olmak üzere anlı şanlı işletmeler şimdi de geçtiğimiz yıl ne kadar büyüdüklerini ve kar ettiklerini açıklıyorlar.Gelinen nokta bugün şu veya bu zamanda ücretsiz izin kapsamına alınan 2 milyon 600 bin kişinin çok büyük kısmının işsizliği resmileşirken, kısa çalışma ödeneğinden yararlanan 1 milyon 200 bin kişinin ise bir kısmının işinden atılacağı gün gibi açıktır. Pandemi ile gelen kısa çalışma ödeneğiyle çalışma koşullarını ağırlaştıran, sömürüyü artıran patronlar şimdi de küçülmeye gidiyoruz diyerek bir yandan işçi çıkarmayı diğer yandan yaklaşan TİS’lerde (toplu iş sözleşmelerinde) kazanılmış hakları gasp etmek ve ücretleri baskılamak istiyorlar.”

GERÇEK ENFLASYON ORANINDA ARTTIRILMASI İÇİN EK ZAM YAPILMALIDIR

Erdal Aydemir, açıklamasını şöyle tamamladı: “Her geçen gün artan enflasyon ve ardı ardına gelen zamlar zaten işçinin cebindeki paranın alım gücünü düşürürken ekmeğini de küçültmektedir. İşten atmaları konuştuğumuz bu günlerde, elektriğe (ocakta gelen % 6 zamma ek olarak) haziranda yapılan %15 zamla birlikte son üç yılda yapılan zam %100’ü aşmış oldu. Doğalgaza yıl içinde gelen yedinci zammın miktarı %12 oldu. Bir yanda pandemi ve kriz ile artan enflasyon ve zamlar diğer yanda işsizlik, düşük ücret dayatmasıdır. Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin uygulaması uygulanan iş yerlerinde işten atmalar yasaklanmalıdır. Herhangi gelir girmeyen her eve, en az asgari ücret üzerinden ödeme yapılmalıdır. Elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet faturalarında yapılan zamlar geri alınmalı, geliri olmayan ailelerin faturaları devletçe karşılanmalıdır. Başta asgari ücret olmak üzere, işçilerin eriyen ücretlerinin gerçek enflasyon oranında arttırılması için ek zam yapılmalıdır.”