Edirne Saros Turizm Altyapı Hizmet Birliği…

Kısaca ESTAB…

Birliğin meclis toplantısında tartışma yaşandı…

Belediyelerin bütçelerinden ödedikleri katkı paylarının binde 1’den, binde 2’ye yükseltilmesini içeren…

Tüzük değişikliği talebine Keşan Belediye Başkanı Helvacıoğlu ile…

İpsala Belediye Başkanı Ünsal itiraz ettiler…

Neden sadece belediyelerin payına zam yapılıyor ve neden yüzde 100 artış oluyor?

Şeklinde şikâyetleri oldu…

Hiç uzatmadan yorumlayalım…

Haklıydılar…

Ben olsam ben de itiraz ederdim…

Güya; kültür ve turizmi koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerinde, alanın bütüncül bir anlayışla korunması, geliştirilmesi, tanıtımı, kültür ve turizme ilişkin sosyal ve teknik altyapının gerçekleştirilmesi ve işletilmesini sağlamak amacıyla alandaki bütün mahalli idarelerin katılımı ile kurulan bu birlikler…

Belediye içinde belediye oldular…

Yanlış anlaşılmasın peşinen söyleyelim…

Birlik yönetimini eleştirmek için yazmıyorum bunları…

Benim takıldığım konu bu sistemin yanlışlığı…

Sonuçta görevi biter, bu yönetim gider, başkası gelir…

Ama dert bitmez…

Çünkü bu kuruluşlar siyasallaştı…

Amacından ve misyonundan uzaklaştı…

Ki siyasi olduklarını şu anki Birlik Başkanı Sayın Paçaman da meclis toplantısında söylemişti…

Bu kuruluşlar belediyelere yüktür…

Belediyeler, zaten yapması gereken ve belli bir bütçe ayırdıkları turizm çalışmalarına…

Neden bir de başka kuruluşlara üye olmak ve para vermek zorunda bırakılıyor?

Anlamak mümkün değil…

Ayrıca birliğin çok da önemsenmediği…

Sezon öncesi yapılan meclis toplantısına katılımdan belli oluyor…

Turizmcilerin olmadığı bir turizm meclisi ne işe yarar ki?

Geçenlerde Keşan Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) da sezon öncesi değerlendirme toplantısı düzenlemişti…

Toplantıda ESTAB temsil edilmemişti…

Odanın toplantısında ESTAB yok, ESTAB’ın meclisinde Keşan TSO yok…

E hani bütüncül anlayış?

Peki ESTAB kurulduğu günden bugüne kadar…

Meselâ…

Saros’u yok etmesinden korkulan…

FSRU Liman inşaatının yapımına engel olabildi mi?

Belediye’nin Erikli’ye su getirme projesine katkı sağladı mı?

Kaliteli turizm için planlama yaptı mı?

İşletmelere nitelikli personel sağlamak için bir girişimde bulun mu?

Ev pansiyonculuğunun kurumsallaşıp düzene sokulması için bir çalışma yaptı mı?

Kumsal kiralamalarını engelleyebildi mi?

Ya da engelleyemiyorsa bile en azından belediyeye kazandırılması için mücadele etti mi?

Keşan-Enez karayoluna…

Yayla Balıkçı Barınağı tahribatına…

Gala Gölü’nün korunmasına…

Tuz Gölü’nün temizlenmesine…

Arıtmaların sağlıklı çalıştırılmasına…

Betonlaşmaya… Aşırı imara karşı hamleleri oldu mu?

Saros’un doğasının ve çevresinin korunmasında projeleri var mı?

Bir uygulama hoteli yapıp işletmeyi düşündü mü meselâ?

Gibi gibi…

E ama bunlar bizim işimiz değil ki…

Derseniz de eğer…

Altyapı ve Hizmet Birliği, ne iş yapacak ki?

Derim…

Bir diğer mesele de, tüzük değişikliğinin geçerli olup olmadığı…

Belediye Başkanı Helvacıoğlu, yaptığı açıklamada kararın geçersiz olduğunu iddia ediyor…

Bakalım…

ESTAB tüzüğünün 40. maddesinde şöyle diyor;

“Birlik tüzüğü, birlik meclisi üye tam sayısının üçte iki çoğunluğunun kararı ve Edirne Valisinin onayıyla gerçekleşir”

Diyor da… Bu madde, o meclis toplantısına katılan üye tam sayısının 3’te 2’sini mi?

Yoksa birliğin meclis üye tam sayısının 3’te 2’sini mi ifade ediyor?

Sanki orası biraz muamma…

Eğer ilk düşündüğümüz doğru ise Vali’nin de onayıyla karar geçerli olur…

Hayır ikinci doğrusuysa…

Karar geçersizdir…

Ve eğer tüzüğe aykırı şekilde karar alındıysa…

Kararın alınmasında da ısrar edildiyse…

Birliğin de hükmü kalmamıştır…

Eğer durum gerçekten Helvacıoğlu’nun dediği gibi ise…

Yani tüzük değişikliği kararı usulsüz ise…

Bu kurumsal hata, ESTAB için sonun başlangıcıdır…

Her neyse zaten dediğim gibi…

Bu tarz kuruluşlar, Türkiye genelinde kapatılmalı…

Paraya dayalı hizmete ihtiyacımız yok…

Zaten insanlar vergilerini, harçlarını veriyorlar…

Faturalarını ödüyorlar…

Bunu da hizmet geri dönüşümü için yerine getiriyorlar…

Daha da diğerlerine ne gerek var?

PARALI TEMİZLİK HİZMETLERİ

Turizm, ESTAB, hizmet falan demişken atlamayalım…

İşletmeci bir arkadaşım şikâyette bulundu…

Dedi ki;

“Ben emlak vergimi ödüyorum…

Su faturalarımı ödüyorum…

Mecburen üye olduğum yerlerin katkı paylarını ödüyorum…

Su getiriliyor, bağlantı bedelini ödüyorum…

Kumsal kiralıyorum bedelini ödüyorum…

Kazanç vergilerimi ödüyorum…

Bakanlığın talep ettiği ekstra turizm vergilerini ödüyorum

Çevre ve temizlik vergilerimi ödüyorum…

Ödemediğim hiçbir şey yok, borcum da yok…

Ama belediyemiz, Erikli’de yol temizliği yapmak için bile…

Gelip bizden para istiyor…

Neden?”

Biz de O’nun adına soralım…

Neden beyler neden?

OKUMAYAN ATATÜRKÇÜLER İLE İŞİMİZ ÇOK ZOR

Geçen yazımızda Keşan Atatürk Stadı ile ilgili isim değişikliği önerisinde bulunmuştuk…

“Atatürk’ün adını stattan kaldırın” diye başlık attık…

Yazıya çok sayıda yorum geldi…

Birbirinden ilginç isim önerileri aldık…

Teşekkürler…

Ancak kendine “Atatürkçüyüm” diyen bazı okurlarımız… (Ya da okumazlarımız)

Sadece başlığa bakarak tuhaf tuhaf yorumlarda bulunmuşlar…

Burası Trakya Atatürk kalır, sen gidersin…

Sen kimsin ki Atatürk’ün adını kaldırıyorsun…

Gibi buna benzer birkaç şey yazan olmuş…

Vallahi ne deyim…

Okumadan bu kadar oluyor işte…