AYGÜL KONAR

Konu ile ilgili bölge halkı Keşan Kaymakamlığı ve CİMER üzerinden itirazlarına devam ederken, Saros Gönüllüleri’nin katkıları ile bölge halkına fikirlerini sorduk. Yerel halk, projeye neden itiraz ettiklerini açıkladılar. 

TÜRKİYE GÜNDEMİNE 3. SIRAYA DÜNYA GÜNDEMİNDE 33. SIRAYA YERLEŞTİLER

Aynı zamanda Saros Gönüllüleri, 31 Mayıs 2020 Pazar akşamı, dünyanın en önce gelen sosyal medya platformlarından birisi olan Twitter üzerinden #sarosumadokunma etiketi üzerinden yaptıkları TT çalışmasıyla Türkiye gündemine 3. sıra ile yerleşmeyi başarırken, dünya gündeminde de 33. sıraya yerleşti. 

Saat 19.30’da başlatılan TT çalışmasına başta Haluk Levent ve Çağatay Ulusoy olmak üzere birçok ünlü isim destek olurken, Trakyalı olmayan birçok vatandaşın da destek verdiği görüldü. Saros Gönüllüleri’nin Twitter hesabından gece boyunca paylaşılan görseller, tweetlerin renklenmesine, süslenmesine ve Saros Körfezi’nin güzelliklerinin bir kez daha gözler önüne serilmesine sebep oldu. Pazar akşamı başlatılan ses duyurma ve farkındalık çalışmasında, haberimizin yazıldığı şu saatlerde, 22.100 tweet atıldığı görüldü ve itiraz tweetlerinin devam ettiği gözleniyor. 

Vatandaşlar projeye neden itiraz ettiklerini şu cümlelerle ifade ettiler: 

 “BAŞKA BİR YER BULAMAMIŞLAR MI?”

“Hayır, ister miyim? Biz 1976’dan beri buradayız. Burası bizim nefes aldığımız yer. Burası bizim cennetimiz. Cennetimizi yok etmeye onların hakkı var mı? Biz buranın bekçileriyiz. Biz buranın korucularıyız. Yıllardır bu ormanlarda yangın olsa biz koştuk. Denizlerde bir sıkıntı olsa biz koştuk. Biz anlamıyoruz. Bu güzelliği, bu tabiatı, bu canlıları neden yok etmek istiyorlar. Burada ne ararsanız var. Mercan, ıstakoz, karides, ahtapot, her şey var. Bunlar başka bir yer bulamamışlar mı? Gitsinler kendi memleketlerini talan etsinler. Yapmasınlar, davayı geri çeksinler. Akıllarını başlarına koysunlar, biraz düşünsünler. Yetkililerin aklı var. Faydalı bir şey olsa biz yardımcı oluruz. Faydası olacak ama büyükbaşlara faydası olacak bize değil. Bize zararı var. Söylenecek çok şey var ama susuyorum.” 

“YAPILMAYA KALKILIRSA KEPÇENİN ÖNÜNE YATACAĞIM”

“Cumhurbaşkanımızdan çok rica ediyoruz, denizimizi topraklarımızı kirletmesin. Bizim başka bir gelirimiz yok. Asla istemiyoruz. Asla da izin vermeyiz. Torunlarımı düşünüyorum, kendimi düşünmüyorum. Denize girilemeyecek. Havamız, toprağımız, denizimiz kirlenecek. Yapılmaya kalkılırsa kepçenin önüne yatacağım. Ben ölürsem öleyim. Torunlarım güzel yaşasın. Engel olacağız. İstemiyoruz.”

“ASLA BAŞLATMAYIZ”

“Benim Bodrum’a gitmeye param yok. Ben ancak buradan kazancımı sağlayabilirim, burada denizime girebilirim. Bizim köyümüzün başka bir geliri yok. Denizimiz ve ormanımız var. Kirlenmesine asla izin vermeyiz. İstemiyoruz. Denizimiz kirlenecek, arazilerimizde hiçbir hayır kalmayacak. Zaten ne kadar yerimiz var ki? Denizden balık yiyoruz. Bütün köyümüz razı değil. Hele bir başlasın, asla başlatmayız.”

“BU KÖYDE KANSERİ YENDİM”

“İstemiyorum. Havamızın kirlenmesini, denizimizin kirlenmesini istemiyoruz. Köyümüze çok yakın, ben kanser hastasıyım, bu köyde kanseri yendim. Daha da diyecek bir şeyim yok.”

“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İÇİN İSTEMİYORUZ”

“Razı gelmiyoruz, istemiyoruz. Denizimizin kirlenmesini, ormanımızın yok olmasını istemiyoruz. Çocuklarımızın geleceği için istemiyoruz. Balıklarımız yaşayamaz.”

“BİZİ ZEHİRLEMEK Mİ İSTİYORLAR?”

“Hayır istemiyoruz, her şeyimiz doğal. Bizi zehirlemek mi istiyorlar? Denizde balığımız, ormanda mantarımız, her şeyimiz doğal. Gelirlerse de kepçenin önüne yatacağız, onlar gidene kadar kalkmayacağız. Asla istemiyoruz.”

“BURAYA GELME SEBEBİMİZ TEMİZ OLMASIYDI”

“Yapılmasını istemiyorum. Çünkü ben Saros’a temiz diye geldim. Ama dolgu yapılırsa buraya gelmiş olmamızın anlamı bile kalmaz. Taze balıklarımızı yiyoruz, taze ürünlerimizi yiyoruz. Bu güzellikler yok olmasın. Biz Marmara’yı bırakıp Sazlıdere’ye temiz diye geldik. Ereğli’de böyle bir dolum istasyonu yaptılar ve biz orayı bu yüzden terk ettik. Şu anda Ereğli’de denize girilmediği gibi, Ereğli’deki insanlar orayı bırakıp Gümüşyaka’ya kaçıyorlar. Buradan da kaçmak istemiyoruz. Buraya gelme sebebimiz temiz olmasıydı. Buranın da aynı şekilde olmasını istemiyoruz.”