SONGÜL KONAR

Belediye meclis üyelerine sağduyu çağrısı yapan Gergin, şiddetli tartışmaların vatandaş tarafında karşılığı olmadığını vurguladı. Belediye meclisinin nasıl çalışması gerektiğiyle ilgili fikirlerini de paylaşan Gergin, hizmet noktasında bazı kararların meclis tarafından alındığını hatırlatarak, Millet İttifakı üyelerinin işleri yavaşlatmalarının onlara zarar vereceğini söyledi.

Sözlerine Gara’da şehit olan 13 vatandaşımızı rahmet ve minnetle anarak, başlayan Nehir Gergin: “Hain terör örgütü PKK, milletimizi bir kez daha üzmek adına böyle bir katliam gerçekleştirdi. Devletimizin bundan sonraki yapacağı tüm uygulamalar ve operasyonlarla terör örgütünün sonunun geldiğine bizim inancımız tam” dedi.

“FİKİR ÇATIŞMALARINDAN ÖTE FİKİRLERİMİZİ NASIL İFADE ETTİĞİMİZ ÖNEMLİ” 

Son yapılan belediye meclisinde yaşanan tartışmalara değinen Gergin, bundan önceki başka meclislerde de benzer durumların yaşandığını belirterek: “Meclisin yetkisinin bir grupta başkanlık yetkisinin farklı grupta olmasından dolayı haliyle fikir çatışmaları yaşanabiliyor ama fikir çatışmalarından öte fikirlerimizi nasıl ifade ettiğimiz önemli. Ben Cumhur İttifakı grubu adına söz alıyorum ve Cumhur İttifakı’nın ciddiyetini, olaylara bakışını ve ifadedeki sükûnetini her zaman yansıtmaya çalışıyorum. Ortamı germemek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Geçen mecliste ki gerginlik iki grubun arasındaki gerginlik olarak değerlendirilmemeli. Orada Alaaddin Bey’in Müslim Beye bir ifadesi oldu. Müslim Bey de bundan dolayı tepki gösterdi ve iki grupta orada sağduyuyla olayı yatıştırmak için elinden geleni yaptı. Hiçbirimiz orada bir olayın büyümesini istemeyiz. Onlar da kendi aralarında daha sonra konuştular ve birbirleri ile anlaştılar diye biliyorum. Burada Müslim arkadaşımızın tepkisi Alaaddin Bey’in söylediği sözden ziyade, onun evveliyatında yaşananlar. Kendisi de zaten sosyal medyadan bir açıklama yapmıştı. O günkü plan bütçe komisyon toplantısında Müslim Beye bazı şeyler atfedildi. Haksız cevap verildi onu da söyleyeyim. Alaaddin Beyin orada ‘Sen benim muhatabım değilsin’ demesi üzerine tansiyon yükseldi. Süleyman Beyin saygı çerçevesinde kalınması ile ilgili ifadeleri oldu. Ama bana göre bu ifadeyi kendisi de doğru yapamadı. Eleştirmek için söylemiyorum. Karşı taraftan saygı isterken kendi tarzı da daha saygı çerçevesinde olmalıydı. En nihayetinde konuştuğu kişi belediye başkanı. Bazı ifadeleri ortaya koyarken, hangi kelimeleri seçtiğimizin bence önemi var. Tabi o anki tansiyonun yükselmesiyle oda olabilir, ona da problem yok. Biz bir şekilde uzlaşmak ve bu meclisi 3 yıl daha sürdürmek zorundayız. Halkın bize yüklediği görev bu.  Vatandaşlarımız meclis çoğunluğunu Millet İttifakı’na, başkanlık makamını Cumhur İttifakı’na verdi.  Burada üstümüze düşen yükler var. Cumhur İttifakı başkanlık makamıyla, Millet İttifakı da belediye meclisindeki çoğunluğuyla üzerine yüklenen ağırlığı taşıması gerekiyor. Biz bunu grubumuz olarak yaptığımızı düşünüyoruz. Millet İttifak’ının da halkın sorumluluğun gereklerini yapması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

“BİRBİRİMİZİN SES TONUNUN FARKLILIĞINI BİLE KUCAKLAYAMIYORUZ”

Meclisin yönetiminin meclis başkanında olduğunu vurgulayan Nehir Gergin: “Öncelikle bunu kabul etmesi gerekiyor. Meclis başkanı da belediye başkanımız. Belediye başkanının konuşma tarzı, ses tonu,  kullandığı ifadeler onun üslubu.  Kişisel bir takım şeylerin bazıları tercihtir, bazıları da yaratılıştır. Kimi insanın sesi daha gür ve daha yüksektir. Kimisini daha narin, daha cılız olabilir. Bunlar farklılıklarımız. Bu farklılıklara bile saygı duyamıyorsak biz siyasetçiler olarak toplumun daha büyük farklılıkların nasıl kucaklayacağız? Ama genelde halkın önüne çıktığımızda söylediğimiz ifadeler hep bunlar oluyor. Her türlü farklılığı kucaklarız oluyor. Ama geçen belediye meclisinde birbirimizin ses tonunun farklılığını bile kucaklayamıyoruz. Bu da bizim tutarsız olduğumuzu gösterir. Keşan belediye başkanının onlara bir hakareti, yanlış bir ifadesi olmadı. Tansiyon yükselmiş olabilir. Bu durum bazen hepimizde yaşanabilir. O mecliste başkanda yaşanmış olabilir ama buradan yola çıkarak daha da yükseltmek mi doğru olan yoksa tansiyonu düşürüp, Meclisin ağırlığını ortaya koymak mı? Geçen mecliste ben Cumhur İttifakı’nı temsilen Millet İttifakı’nı izlemeyi tercih. Çoğu zaman söze girmedim, izledim, bekledim çünkü bende girsem, ortam daha da sertleşebilir. Mecliste kameralar açık olduğu için, halka açık olduğu için ne yazık ki bazı anlarda gereksiz cümleler sarf ediliyor. Tamam, siyaset yapıyoruz. Siyasetin gereği olarak orada söz almak istenebilir ama söz almak istemeden konuşulduğunda aynı anda 5 kişi, 6 kişi konuştuğunda işte orada ne yazık ki Meclisin ağırlığı ortadan kalkıyor. Bu polemik konusu olamaz kayıtlarda mevcut. Cumhur İttifakı’ndan aynı anda 3 kişinin 4 kişinin konuştuğu anlar var mı? Bakalım. Ama Millet İttifakı’nda aynı anda 6 kişinin konuştuğu anlar var. Aynı anda 6 kişi konuşursa, başkanda 6 kişinin sesini bastırmak için daha fazla sesini yükseltmek zorunda kalabilir. Buruda birazcık özeleştiri yapmak gerekir. Şu anda ne yazık ki çok basit şeyleri konuşuyoruz. Yani ilkokulda yaptığımız şeyleri şu an tekrar konuşuyoruz” diye konuştu. 

MECLİSİN HOŞGÖRÜLÜ VE SAYGI ÇERÇEVESİNDE OLMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM

Daha hoşgörülü ve daha saygı çerçevesinde bir meclis olması gerektiğini hatırlatan Gergin, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Meclisten sonra Temenniler kısmında söz alınabilir. Temennilerde başkan bey süre kısıtlaması koymuyor. Hatta meclisten önce gidip, başkana ben meclis sonrasında sunum yapmak istiyorum dese, ekranda sunum bile yapabilir. Ama ne yazık ki o anda sanki Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeymişiz gibi herkes farklı bir atmosfere giriyor. Ben burada meclis arkadaşlarımı da kırmak, incitmek istemiyorum. Sonuçta biz mesai arkadaşıyız, beraber çalışıyoruz. Ama ben daha hoşgörülü ve daha saygı çerçevesinde bir meclis olması gerektiğini düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki meclislerde bu havayı yakalarız ve vatandaşa da örnek oluruz. Bazı meclislerin vatandaşımızın da hoşuna gittiğini düşünmüyorum. Yüksek ses, birbirimize kin, öfke, nefret duyarcasına yapılan konuşmaların da vatandaşta karşılık bulduğunu düşünmüyorum.” 

“BAZI ÇÖZÜMLER BAŞKANLIK MAKAMINDA ANCAK BAZI ÇÖZÜMLERDE BELEDİYE MECLİSİNDE”

Çözüm bekleyen konunun sadece pazaryeri olmadığını söyleyen Gergin, açıklamasının devamında: “Halk çözüm bekleyen tüm sorunlar için ilgili makamlardan gereğinin yapılmasını bekliyor. Millet ittifakı bizim gönül belediyeciliği lafımıza atıfta bulunuyor ama yerel seçimlerde onlarında bir ‘Derman Belediyeciliği’ ifadesi vardı. Seçimden sonra bu ifadeyi kullanmaz oldular. Onu hatırlatmak isterim. Bazı çözümler başkanlık makamında ancak bazı çözümlerde belediye meclisinde. Millet Keşan’da bu görevleri bölüştürdü. Onların da belediye meclisiyle derman üretmeleri gerekiyor. Bunu amasız yapmaları gerekiyor. Vatandaş günün sonunda bizim sorunumuz çözüldü mü, çözülmedi mi diye bakar. 3 yıl sonra tekrar halkın karşısına çıkacağız. Biz belediye meclisinden yetki alamadığımız için bazı sorunları çözemediğimiz de belediye meclisinin çoğunluk olan kısmına halk neden çözülmedi diye soracaktır. Bu soruların cevaplarını hazırlamaları gerekiyor. Hem bizim adımıza hem onlar adına söylüyorum. Burada siyasi konuşma yapma niyetinde değilim ama halkın vatandaşın beklentisine, sesine kulak verdiğimiz zaman, vatandaş oldu mu olmadı mı noktasında. Amalara, lakinlere bakmıyor. Bize başkanlık makamı ile yapabileceğimiz ama yapmadığımız bir şey olursa neden yapmadınız diye soracak. Ama Millet İttifakı’na da meclis çoğunluğu gereği yapılması gereken bir iş yapılmamışsa neden yapmadınız diye onlara soracak. Yani yapılmayan, yapılamamış işlerin tek sorumlusu başkanlık olmayacak. Bunu özellikle söylemek isterim. İşi yavaşlatmak, aksatmak bize zarar vereceği kadar daha fazla onlara da zarar verecektir. Biz de halkız, 3 sene sonra burada oluruz, olmayız, bunu bilmiyoruz. 3 sene sonra belki de normal vatandaşlar olarak hizmet bekleyen durumunda olacağız. Ben de soruyorum Keşan Belediye Meclisi gerçekten hizmet ediyor mu?” ifadelerini kullandı.

“SOSYAL MEDYADA YAPILAN KONUŞMALARA, YORUMLARA ÖYLE ÇOK ALDANMAYALIM” 

Meclis üyelerinden ziyade ilçe başkanlarının da bu işin içinde olduğunu kaydeden Nehir Gergin, sözlerini şöyle tamamladı: “Kendi partim içinde söylüyorum. Hep beraber buradayız. Herkesin fikri var burada. Yani ilçe başkanları da şu anda partilerini 2023’ e hazırlıyor. 2023 genel seçiminde belediye meclisinde alınan ya da alınmayan kararlar karşımıza çıkacak. Vatandaş unutmaz. Türk insanı balık hafızalı derler. Ben buna inanıyorum. Türk insanı unutmaz. Günü geldiğinde bana göre karşılığını verir. Yani sosyal medyada yapılan konuşmalara, sosyal medyada yapılan yorumlara öyle çok aldanmayalım. Orda yorum yapan insanlar toplumun çok az bir kısmı. Toplumun çoğunluğu gününü bekliyor. Sandık geldiğinde önüme ben konuşurum diyor. O yüzden bu sandık kaygısını daha şimdiden gütmek bana göre çok doğru değil. Şu anda güdülmesi gereken kaygı, vatandaşın belediye meclisinden ve Keşan belediye başkanlığından hizmet beklentisi olmalı. Bunu karşılık verebiliyor muyuz? Bu kaygıyla yaşamamız lazım şu anda.”