RÖPORTAJ-HABER:

BÜLENT SAYLAM-MEHMET AYTAÇ

Paşayiğit’teki düzenli depolama ve elektrik üretim tesislerinde Saha Sorumlusu Çevre Mühendisi Barış Aktaş ile birlikte sorularımızı yanıtlayan Erhan Engin, birliğin Keşan, İpsala Enez, Yenimuhacir, Yenikarpuzlu, Beğendik ve Esetçe belediyelerini ve ayrıca İl Özel İdaresi’nin hizmet verdiği köyleri de kapsayan bir yapı olduğunu söyledi.

“DAHA ÖNCE ÇÖPLER ÇEVREYE ZARAR VERECEK ŞEKİLDE ATILIYORDU”

GÜNEKAB’ın kuruluş amacının, bölgedeki atıkların düzenli olarak depolanması ve bu atıklardan milli sermayeye katkı sağlayabilmek olduğunu ifade eden Erhan Engin; “Bu atıklar daha önceleri vahşi depolama veya düzensiz depolama sahalarında maalesef çevreye zarar verici nitelikteydi. Sonuçta tüketiyor olsak bir çöpümüz oluşacaktır ve bu çöpte bir şekilde bertaraf edilmek zorunda. Çünkü toplum tüketir. Yani bu genel kuraldır, tükettikçe atıklarımız oluşacak. Birçok çeşit atık mevcut. Bunların ayrışması, organik atıkların veya geri dönüştürülebilir atıkların ayrıştırılması, bunlardan faydalanabilmeniz için kurulmuş bir birliktir” dedi.

İlk çöpün alana 2016’da döküldüğünü bildiren Engin; “Daha önceki bunu yaşayanlar hatırlayacaktır. Yeni Mahalle’nin alt tarafında düzensiz bir depolama sahası mevcuttu. Aylarca çöp kokuları, yangınlar oluyordu burada. Bunlar aylarca sürüp gidiyordu. Söndürülemiyordu çöpün yapısından dolayı. Bu tesisle birlikte bunları engellemiş olduk. Aynı zamanda bu atıkların değerlendirilmesini sağladık” şeklinde konuştu.

AKTAŞ: “ÇÖPTEN ÇIKAN METAN GAZINDAN ELEKTRİK ÜRETİYORUZ”

Tesisin nasıl işlediğini ve çöpün gelişinden bertaraf edilmesine kadar ilerleyen süreci ise Tesis Sorumlusu Çevre Mühendisi Barış Aktaş anlattı.

Tesise ilk olarak çöp araçlarının geldiğini söyleyen Aktaş, şu bilgileri verdi: “Evsel atıkları taşıyan araçlar kantara giriyor. Kantardan sonra ayrıştırma tesisimize giriyor. Ayırma tesisinde metal, plastik, kağıt, bunlar ayrıştırılıyor. Kısacası geri kalan organik atıklar sahaya depolamaya gidiyor. Sahada depolandıktan sonra da üzerine yaklaşık 1 metre toprak örtüsü ile örtüyoruz. Oksijeni çekmemesi için. Düzenli bir şekilde depoluyoruz. Sahamızın altında da en alt kısımda bir kil tabakası var. Üstünde membran var geotekstil malzemesi var. Hiçbir şekilde çöp suları da doğaya karışmıyor. Aşağıdaki çöp suyunda toplanıyor. Tekrar bunu yapıyoruz. Bizim işletmeci firma olarak ikincisi tıbbi atık sterilizasyon tesisimiz var. Başkanımızın dediği gibi çevre beldelerden böyle ilçelerden tıbbi atıkları topluyoruz. Soğuk hava deposu olan bir tıbbi atık aracımız var. Onları sterilize edip yine tekrar depolama sahamızda döküyoruz. Kısacası durum bu. Enerji için de çöpün içine attığımız delikli borular var. Ortalama 100 metre uzunluğunda. Sistem burada işliyor. Çöp gazını, metan gazını çekiyoruz biz. Balona emiş yapan, vakum yapan sistemin olan blower ile balona depoluyoruz. Gazı balondan da çalıştıracağınız zaman jeneratöre tekrar diğer blower yardımıyla emiş yapıyoruz. Çöp gazımızı jeneratöre veriyoruz. Jeneratörün arkasındaki alternatör yardımı ile elektrik üretip şebekeye sisteme giriş yapıyoruz. Yani elektrik üretiyoruz.”

Tesisin elektrik üretim kapasitesiyle ilgili bilgiler veren Birlik Başkanı Engin ise; “Verilere göre, ortalama verilere göre 1 hanenin günlük tüketimi 67 kilovat saat, toplam tüketimi günlük olarak verilmekte. 6 kilovat olarak verilen bu. Enerji böldüğümüzde yaklaşık. 1260 kilovat yani yüksek miktarda 1 hane tüketimini buradan sağlamış oluyoruz. Bu bir de saatlik olarak günde yaklaşık 15-16 saat civarı çalışıyor. Nüfus artışına bağlı olarak da ilerleyen zamanlarda çöp miktarı atık miktarı arttıkça da bu üretim daha da artacak. Yani şu anda 15-16 saatlik kapasitemiz var. 24 saate de ulaşacağımızı düşünüyoruz. Yani ne kadar organik malzeme gelirse o kadar çöp gazı üretimimiz artıyor” dedi.

“ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTIYORUZ”

Çöpten elektrik üretim tesisinde tüm işlemleri bir firmanın üstlendiğini kaydeden Engin, şu açıklamayı yaptı: “GÜNEKAB olarak biz kurulum aşamasında belirli sözleşmeler yaptık. GÜNEKAB buraya işletmesi için bir işletmeci buldu. Özel bir firma işletiyor. Şu anda özel firma burada tüm işlemleri yapıyor. Ayrıştırmayı ve vahşi depolama işlemlerini yapıyor. Bu arkamızda görmüş olduğunuz tesisi de kendileri yaptı. Bu üretilen tesisten direk olarak şebekeye yani devlete satışı yapıyor. Enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz biliyorsunuz. Bu işlemler enerjide dışa bağımlılığı azaltıyor ve aynı zamanda bir geri katma değer elde etmiş oluyoruz. Firma burasını 25 yıl süreyle işletecek. 25 yıldan sonra da artık duruma göre sözleşme yenilenir veya işte şartlar değişir, ne olur bilemeyiz. Şu anda enerji üreten bu firmanın kurduğu jeneratör ulusal şebekeye doğrudan enerji vermekte ve satışını yapmaktadır. Bu aslında insanların cebine katkı sağlıyor mu derseniz, doğrudan katkı sağlamaz. Yani herhangi bir indirim gibi doğrudan katkı sağlamaz. Fakat biz dışarıdan ne kadar enerjiyi az alırsak aslında ekonomimize o kadar katkı sağlamış oluruz. Sizin de bildiğiniz gibi cari açıkta en büyük payı enerji oluşturmakta. Bunun ne kadar kapatabilirsek aslında dolaylı yoldan tüm milletimize enerjisini bir şekilde kendi vatanımız için de sağlamış oluyoruz. Daha önce doğaya salınan bu gazların yakalanıp kullanılmasını sağlıyoruz.”