AYGÜL KONAR
Keşan Kent Koseyi Başkanı Hasan Karagöz, yaptığı açıklamada, Saros Gönüllüleri’nin, iki yıldan beri Trakya'nın ve Saros Körfezinin ekolojik yıkım projesi olan Saros FSRU Gemi Limanı ve Kara Boru Hattı'na karşı körfezi saran bir dayanışma ile büyük bir mücadele verdiklerinin altını çizdi.
“SAROS FSRU GEMİ İSKELESİ PROJESİ KÖRFEZİMİZİ MAHVEDECEKTİR”
Açıklamasında, Saros körfezinde halka rağmen ısrarla kurulmak istenen Saros FSRU Limanı'nın yeniden başlatılan Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde halkın itirazları görmezden gelinerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca verilen ÇED Olumlu kararının iptali için, Edirne İdare Mahkemesinde yürütmeyi durdurma istemli olarak kurumun ve gönüllünün davacı olduğu iptal davalarını açtıklarını söyleyen Hasan Karagöz, “Saros Gönüllüleri iki yıldan beri Trakya'nın ve Saros körfezinin ekolojik yıkım projesi olan Saros FSRU Gemi Limanı ve Kara Boru Hattı'na karşı körfezi saran bir dayanışma ile büyük bir mücadele vermektedirler. Doğalgaz taşıyan 100 bin tonluk Dev Kargo gemilerinin 12 ay sürekli olarak Saros Körfezi’ne girip çıkması ve Saros FSRU Gemi İskelesi projesi kapsamında 24 ay sürecek inşaat ve dolgu çalışmaları körfezimizi mahvedecektir. 17 Kilometre uzunluğunda kara boru hattının kurulması için binlerce ağaç kesileceği ÇED raporunda açıkça yazılmaktadır. Saros Körfezi'nin biyoçeşitliliği ülkemizi çevreleyen tüm denizlerimizden çok daha zengindir. Deniz çayırlarının bulunduğu alanda yapılacak en ufak bir faaliyet bile tüm Akdeniz ekosistemine geri dönüşü mümkün olamayan hasarlar verecektir. Çevreyi korumakla ve kamu yararına, halka hizmetle görevli T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu projenin Ganos Fay Hattına çok yakın yüksek tehlikeli 1. Derece Deprem Bölgesinde kurulmasına izin vermektedir. Bilimsel uyarılara, bilirkişi raporlarına, mahkeme kararlarına uymak yerine hukuksuz olarak 2. ÇED sürecini halkın katılımı olmadan yazılı itirazlara rağmen ısrarla devam ettirmek ne anlama geliyor? Ülkemizde enerji açığı olmadığı halde doğalgazdaki dışa bağımlılığı attıracak bu pahalı projedeki ısrarın nedeni nedir? 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı ve 1/25.000 ölçekli Edirne İl Çevre Düzeni Planına aykırı bu göre proje alanı Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi/Turizm Merkezi olarak planlanmıştır. Danıştay 6. Dairesi Başkanlığının verdiği karara göre ‘Enez Dalyan Gölünden Evreşe Ovası kıyısına kadar uzanan kuzey Saros Körfezi kıyı kuşağının doğal yapısı ve içerdiği ekolojik çeşitliliğin korunması’ gerekmektedir. Mahmutköy Botaş Doğalgaz Ana Dağıtım Hattına kadar 17 kilometre boyunca yapılacak orman kesimleri, tarım arazi tahribatı bölgenin fauna ve florasını da çok olumsuz etkileyecektir. Deniz ve kara canlıları öncelikle inşaat, hafriyat, orman kesimleri, yol açmalar ve sonraki gemi faaliyetleriyle sayı ve tür olarak nesilleri tehlike altına girecektir.Proje alanı Saros Körfezi’nin ve Koru Dağlarının en duyarlı yörelerindendir. Proje alanına 5,8 km mesafede olan Saros Körfezi Sulak Alanı bulunmaktadır” dedi.
“KORUMA ALTINDAKİ ÖZEL BÖLGELERE BU TÜR TİCARİ BİR YATIRIM YAPILAMAZ”
Proje ve ÇED raporunun ‘Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi’ne ve Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planına aykırı olduğunu vurgulayan Karagöz, “Hassas alanlara, koruma altındaki özel bölgelere bu tür ticari bir yatırım yapılamaz. Projede kamu yararı bulunmadığı BOTAŞ şirketinin mahkemeye verdiği cevap dilekçesi ile ortaya çıkmıştır. Saros körfezi BOTAŞ şirketinin doğalgaz dış alım ve dış satım taahhütlerinin yerine getirilmesinde istasyon göreviyle kurban edilemez. Edirne İdare Mahkemesinin 2019 / 943 Esas sayılı kararı ile önceki ÇED Olumlu Kararı iptal edilmiştir. Edirne İdare Mahkemesi Nihai Çed Raporundaki 14 önemli hukuksuzluğu ve ÇED Yönetmeliğine aykırılığı hüküm altına almıştır. Mahkeme iptal kararına dayanak olan 10 Uzman ve Akademisyen tarafından hazırlanan Bilirkişi Raporunda ise 90 civarında bilime ve ÇED Yönetmeliğine aykırılık ayrıntılı olarak tespit edilmiştir. 90 ayrı hukuksuzluk varken Çevre ve Orman Bakanlığının 2009/7 sayılı genelgesi uygulanamaz. Çünkü ortada bir veya bir kaç aykırılık değil 90 civarında bilime, hukuka ve ÇED yönetmeliğine aykırılık vardır. Mevzuata tamamen aykırı olan Trakya'nın ve tüm Saros Körfezi’nin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına zarar verecek, doğal yaşamı ortadan kaldıracak Edirne İli Keşan İlçesi Sazlıdere ve Gökçetepe Köylerinde BOTAŞ Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. tarafından yapılması planlanan SAROS FSRU GEMİ İSKELESİ projesine ait Nihai ÇED raporunun ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararı verilen Saros FSRU Gemi İskelesi ve entegre boru hattı projesine karşı 3. iptal davamızı açıyoruz.
Mahkeme kararına, Bilirkişi raporuna ve 2009/7 sayılı Bakanlık genelgesine aykırı olarak başlatılan ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararı verilen Saros FSRU Gemi İskelesi Projesinin yürütmesinin durdurularak iptal edileceğine inanıyoruz. Bilime ve hukuka aykırı bu projeye karşı Saros Gönüllülerinin dayanışması ve mücadelesi proje iptal edilene kadar devam bilimsel, hukuksal ve toplumsal olarak devam edecektir. Saygıdeğer Kamuoyuna ve değerli basınımıza saygılarımızı ve teşekkürlerimizi sunuyoruz” şeklinde konuştu.
