HABER MERKEZİ

Bölgede yaşanan ağaç kesimleri hakkında, Keşan eski Orman İşletme Müdürü İbrahim Tanış’ın görüşlerini aldık.

“UYGULAMA, YAKLAŞIK 15-20 YIL ÖNCE BAŞLADI”

Endüstriyel plantasyon kapsamında kesilen ağaçlar hakkında bilgilendirmede bulunan İbrahim Tanış, “Bu uygulama, yaklaşık 15-20 yıl önce başladı. Sanayinin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hızlı yetişen türlerin kesimleri gerçekleştiriliyor. Fakat plantasyon denildiğinde, ağaç haline gelmeden kesim gerçekleşip, yeniden ekimi yapılıyor. Buna ağaç tarım deniliyor. Plantasyon için belli bir alan ayrılıyor ve burada hızlı gelişen türler yetiştirilmektedir” dedi.

“YANLIŞ MÜDAHALELERLE KÖTÜ DURUMA GELDİ”

“Keşan’da görevde bulunduğunuz süre içerisinde, endüstriyel plantasyon çalışmaları yapılıyor muydu?” şeklindeki soruya cevap veren Tanış, şunları söyledi: “Bizim dönemimizde, plantasyon çalışmaları için ayrılan bir saha ve ağaç tarımı yoktu. Ancak, bizden sonra çalışmalar başladı. Ormanlar ne yazık ki, katledilmeye başlandı. Özellikle Enez ve Orhaniye tarafında güzel ağaçlandırma çalışmaları vardı ama yanlış müdahalelerle kötü duruma geldi.”

“HİÇBİR GELİŞMİŞ ÜLKE ORMAN KAYNAKLARINI KESMEZ”

Endüstriyel plantasyon adı altında yapılan kesimlerin doğru olup-olmadığını örnek vererek anlatan İbrahim Tanış, sözlerini şöyle sürdürdü: “1970’li yıllarda, orman konusunda dünyanın en zengin ülkeleri arasında Finlandiya ve Rusya yer alıyordu. Türkiye olarak, o dönemlerde kızılçam ihraç ettik. Yapılan bu çalışmayla da, o süreçte gurur duyuldu. Hâlbuki hiçbir gelişmiş ülke orman kaynaklarını kesmez ve israf etmez. Teknik müdahale neyse onu yapar. Dünyada iklim değişiklikleri yaşanmaya başladı ve bunun nedenleri arasında, yağmur ormanları ile orta Afrika’daki ormanların yok edilmesi yer almaktadır. Bu ormanlar, Avrupa ülkeleri tarafından yok edildi ve buralar artık, çöl gibi oldu. Fakat Fransa, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerin, kendi orman kaynaklarına dokunmadığını görmekteyiz. Gelişmiş ülkeler, üçüncü dünya ülkelerinin kaynaklarını tükettiler.”

“YILLARI YENİDEN GERİ GETİRMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Tanış, “Bölgede, FSRU limanı çalışmaları yapılıyor. Bu çerçevede, ağaç kesimleri de gerçekleştiriliyor. BOTAŞ tarafından kesilen ağaçların yerine yenileri ekiliyor. Bu konudaki düşünceniz nedir?” şeklindeki soruya ise, şöyle cevap verdi: “Yılları yeniden geri getirmek mümkün değildir. Ağaç ve ormanlarda, bir insan gibi canlıdır. Bir insanı öldürüp, yeniden canlandırmak mümkün değilse, ağaç ve ormanlar içinde bu durum aynıdır. Orman, bir ekosistemdir. Orman, birkaç ağacın bir araya gelmesiyle oluşan bir yapı değildir. Bu ekosistemin yeniden oluşması için en az 50-60 yıl geçmesi gerekiyor. 1000 tane ağaç kesip, yerine ‘100 bin fidan diktik.’ şeklindeki söylem doğru değildir. Yılları ve aynı düzeni geri getirmeniz mümkün değildir. Ayrıca, 100 bin fidan dikildiyse, yaklaşık 40 hektarlık alanda dikilmiş olması gerekiyor.”

“ANAYASA’DA, ‘ORMAN ALANLARI DARALTILAMAZ’ ŞEKLİNDE KESİN BİR EMİR VAR”

“Bölgede, FSRU limanı projesi çerçevesinde, zeytin fideleri dağıtıldı. Bölge oksijeni için zeytin ağaçları çok uzun sürede yetişmesi nedeniyle, kesilen kızılçam ağaçlarının yerini tutması mümkün müdür?” şeklindeki soruya cevap veren İbrahim Tanış, şöyle devam etti: “Mümkün değildir. Hepsinin dikilmesinin amacı farklıdır. Zeytin ağacı, 3-4 yıl içerisinde ürün verebilir ama kızılcam öyle değildir. Kızılçamın idare müddeti 60 yıldır. Ama plantasyon çalışmaları nedeniyle, idare müddeti daha kısadır. Kesilen ağaçlar, fabrikaların hammadde ihtiyacı için kullanılıyor. Anayasa’da, ‘orman alanları daraltılamaz’ şeklinde kesin bir emir var. Bundan ötürü de, orman alanları satılamıyor ve devir edilemiyor. Devir edilmesi ve satılması için anayasanın değiştirilmesi gerekiyor. Bu mümkün olmayacağı için kamu yararı denilerek, 49 yıllığına kiralama işlemi yapılıyor. Bu durumda, anayasanın arkasından dolanmış olunuyor. Geçen süreç içerisinde amacın dışına çıkılıyor ve orman yok oluyor. Kamu yararı denilerek, ormanlar talan edildi.”