Yıl 1962,
Aylardan Eylül ya da Ekim.
Çiçeği burnunda bir ortaokul öğrencisiyim
Keşan’da başka ortaokul yok
Gün; Çarşamba günü öğleden sonra
25 kuruşu olanlar, haydi sinemaya!
Çekirdekçi Salih Aga,
Sinema kapısı önünde
koluna taktığı çekirdek camekânıyla
…..bir ileri bir geri gezinip durmakta
"Başlıyoor!... Başlıyooor!" diye bağırmakta
“DOKUZ DAĞIN EFESİ-Fikret Hakan-Serpil Gül”
“BERDUŞ:Zeki Müren-Turan Seyfioğlu-A.T. Tekçe-
Feridun Karakaya-Kadir Savun-Nubar Terziyan
........................ve daha bir çok figüran
Sinemanın tahtadan dış kapısı üstündeki
...tahta panoya yapıştırılmış film afişlerinden

…..Namık Kemal Caddesi’ne bakmakta
Tarihi kokulu bu sokağa, sinema hoparlerinden
Zeki Müren’den Müzeyen Senar’dan
………..şarkılar yayılmakta
Tahta iskemlelerde boş yer yok
Sinemanın alçacık balkonu bile dopdolu
Bahar ve Gamsız Gazozları
…………..…. “Pat! Pat!” diye patlamakta
Kavrulmuş kabak çekirdekleri
körpe dişlerin arasında çıtır çıtır çıtırdamakta
Gündöndü çekirdeği henüz görünmüyor ortalıkta
Tahta iskemleler gıcır gıcır gıcırdamakta
Öğrenciler
..merakla gözlerle beyaz perdeye bakmakta
Beklenen an geldi
perde arkasından ard arda gelen
…………..….....üç “gong” sesi
Toprağa düşen yağmurun gülü açtırdığı gibi
……açtırıverdi sahnenin güvez perdesini
Alkışlar çınlatıyor içeriyi
Ve kararan sinemanın
makinist dairesinden beyaz perdeye uzanan
……….yoğun bir ışık huzmesi
Birden
bizi sinemaya getiren
…… Nezir Balkan Öğretmen’in sesi:
-Sessiz olun, kesin gürültüyü!
Perdede
…gelecek filmlerden parçalar gösteriliyor tek tek
Bilet kesen Cevat Işıklar
………... elindeki gece feneriyle
arada, kapıdan içeri bakıyor çekingen, ürkek
Filmin adı FOSFORLU CEVRİYE
Perde üzerinde oyuncuların adları
Başrollerde
… Neriman Köksal ve Orhan Günşiray adı
Diğer oyuncular “esas çocuk”la “esas kız’ın”
………………..yardımcıları
Kitipiyoz, Camgöz, Fosforlu Cevriye
Bazı oyuncuların filmdeki lâkapları
Filmde, insanın yüreğini yakan bir türkü
“Karakolda ayna var…
Kız kolunda damga var…
Gözlerinden bellidir Cevriyem
…………Sende kara sevda var
Mariye de fosforlum/Sende kara sevda var!
Film, ruhuma nakşediyor sanki
… Yıllar geçti hala aklımda bazı sahneleri
Demek ki
sinemalar da canlı varlıklar (!)
………… bütün kültür değerleri gibi
Yaşatırsan yaşar her biri
Bu kırmızı kiremitli tek katlı binayı
……… yaşatamadık gitti
Onun yerinde
kocaman bir aparman boy veriyor şimdi…
Kent Müzesi’nde yaşatabilsek bari!