HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Saat 11.00 sıralarında, Cumhuriyet Meydanı'nda başlayan törene, Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mustafa Özay, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Sesli, Keşan Şehit Aileleri ve Gazileri Yardımlaşma Derneği Başkanı Ferhat Dönmez, gaziler, siyasi partilerin ilçe başkanları ile temsilcileri, bazı STK'ların temsilcileri şehit aileleri ve vatandaşlar katıldı.

Programın sunumu, Yekta Baydar Ortaokulu Türkçe Öğretmeni Tuğçe Büyükvarlık tarafından yapıldı. Tören, Keşan Kaymakamlığı, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı çelenklerinin, Atatürk Anıtı’na sunulmasıyla başladı. Tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı okunmasıyla devam etti.

Törende günün anlam ve önemini belirten konuşma, Garnizon Komutanlığı'ndan İkmal Binbaşı Tolga Yaylımateş tarafından yapıldı.

TÜRK MİLLETİ İŞGALE VE ESARETE ALIŞIK OLMAYAN BİR MİLLETTİR

Ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e dünya harp tarihinin en çetin muharebelerinden biri olan Sakarya zaferinin ardından, TBMM tarafından gazilik unvanı verildiği 19 Eylül'ü tüm gazileri de onurlandıran Gaziler Günü olarak kutlamanın kıvanç ve mutluluğunu yaşadıklarını belirten Yaylımateş, “Türk ordusu bundan bir asır önce Sakarya'da düşmanı bozguna uğratarak Viyana'da bozguna uğratarak başlayan çekilmeye son vermiş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu büyük zafer sonrasında başkomutanına duyduğu şükranı O'na mareşallik rütbesi ve gazilik unvanı vererek taçlandırmıştır. Üzerinde bulunduğumuz coğrafyanın, bu eşsiz toprakların vatan vasfını kazanabilmesi kolay olmamıştır. Anadolu'muzun vatanlaşması, Türk'ün mührünün vurulması, Malazgirt'ten Sakarya'ya uzanan tarih içerisindeki muharebeler, kahramanlıklar, fedakarlıklar ve Kuva-yi Milliye ruhu ile mümkün olmuştur. Türk milleti ‘Ölürsem şehit, kalırsam gazi’ anlayışı ile tarihi boyunca hür ve bağımsız yaşamış, işgale ve esarete alışık olmayan bir millettir. Türk Milleti için bir başka devletin boyunduruğu altında yaşamak, ölümden de ağır bir durumdur. Kutsal vatan topraklarını istila etmek isteyen düşmana karşı, yurdunu kanının son damlasına kadar koruyan kahraman Türk Milleti, geçmişte olduğu gibi bugün de ülkesinin bütünlüğüne kast edecek her türlü tehdidi ortadan kaldırma konusunda azim ve kararlılığı ile Türkiye Cumhuriyeti'ni koruyacak güç ve kudrettedir.” dedi.

ORDUSUNA BÜYÜK ÖZGÜVEN VE CESARET AŞILAYAN YÜCE TÜRK MİLLETİ’NE ŞÜKRAN VE SAYGILARIMIZI SUNARIZ

Tolga Yaylımateş, konuşmasının devamında gazilere seslenerek, “Değerli gazilerimiz, geçmişten bugüne de bir devleti devlet yapan vatan, millet, bayrak, egemenlik gibi değerleri korumak ve bu değerler üzerine kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasını sağlamak için her türlü hain saldırıya karşı göğsünü siper eden sizler, aziz milletimiz ve Türk Silahlı Kuvvetlerimiz için çok anlamlısınız. Sizler aynı zamanda millet olarak sahip olduğumuz şanlı geçmişimiz ile aramızda en güçlü bağın en önemli sembolleri cesaret ve feragat duygularının yaşayan abidelerisiniz. Sergilediğiniz kahramanlık destanları ile tarihin altın sayfalarına kaydedilen isimleriniz, yüce Türk Milleti’nin gönlünde ve hafızasında sonsuza kadar yer almaya devam edecektir. Kutsal vatan topraklarının korunması uğruna vermiş olduğunuz kahramanlık dolu mücadeleniz en büyük yol göstericimizdir. Sizlerden aldığımız güç ile bu kutsal mücadeleyi nesiller boyu sürdüreceğimizden hiç kuşkunuz olmasın. Bu vesile ile bugünlere ulaşmamızı sağlayan ebedi başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarını, milletimizin bağımsızlığı ve devletimizin bölünmez bütünlüğü için hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi rahmetle gazilerimizi minnet ve şükranla anarız. Değerli şehit ve gazilerimizin kıymetli aileleri ile eşsiz tarihi boyunca desteğini hiçbir zaman esirgemeyerek ordusuna büyük özgüven ve cesaret aşılayan yüce Türk Milleti’ne şükran ve saygılarımızı sunarız” diye konuştu.

BU YURT BAŞTAN BAŞA ŞEHİT VE GAZİLER DİYARIDIR

Programda daha sonra Keşan Şehit Aileleri ve Gazileri Yardımlaşma Derneği Başkanı Ferhat Dönmez konuştu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 19 Eylül 1921 tarihinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e Mareşallik rütbesiyle birlikte gazilik unvanının veriliş günü olduğunu ifade eden Dönmez, şunları söyledi: “Vatanı ve milleti için canını hiçe sayıp, gazilik mertebesine ulaşmış kardeşlerimizin varlığını bir kez daha hatırlamak üzere burada toplanmış bulunuyoruz. Şehitlik ve gazilik unvanı, hiçbir maddi değer ve dünyevi değerlerle ölçülemeyecek derecede büyüktür. Gazilerimizin temsil ettikleri değerlerin bilinciyle onurlu, ağırbaşlı duruşuyla, vatan sevgileri ve kahramanlıklarıyla yeni nesillere rehberlik edeceklerdir. Kahraman askerlerimizin taşıdığı ‘gaza’ ruhu olduğu müddetçe, bütünlüğümüze ve milli birliğimize kastedenlerin kirli emelleri asla gerçekleşmeyecektir. Gazilerimiz, şanlı tarihimizin ebedi kahramanları, destansı tarihimizin yaşayan abideleri, milletimizin bağımsız olma şuurunu diri tutan efsaneleri ve Türk vatan severliğinin, Türk kahramanlığının, Türk fedakarlığının ölümsüz destanlarıdır. Çanakkale ve İstiklal Savaşı’nda tüm yokluk ve imkansızlıklara rağmen, vatanına bayrağına ve İstiklaline sahip çıkmasını sağlayan ruha sahipsiniz. Sizler şehitlerimiz ile birlikte Cumhuriyetimiz teminatı ve temel taşlarsınız. Sizler vatan için yaşayıp öldünüz. Siz toprağa değil kalplere gömüldünüz. Bu yurt baştan başa şehit ve gaziler diyarıdır. Gazilerimiz sadece yaşarken değil, bu aziz millet var olduğu müddetçe bu topraklarda yaşayan herkes için bir onur ve şeref kaynağıdır. Gazilik nesiller boyu taşınacak onurdur. Bacağım, kolum, gözüm olmadan yaşayabilirim ama Vatanım olmadan yaşayamam diyen gazilerimiz vatan size minnettardır.”

YİNE UNUTMAYINIZ, EMANETİNİZ EMANETİMİZDİR

Hain pusularla söndürülen yaşamlara her gün yenilerinin eklendiğini kaydeden  Dönmez, “Katillerin elleri acımadan kahpece arkadan uzanıyor gencecik bedenlere. Düşmanları bu güzel vatanın bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumak adına güvenlik güçlerimiz canı pahasına mücadelelerini sürdürmektedir. Eskiden olduğu gibi ülkenin ve milletin şerefini ve onurunu korumakta ve canı pahasına savaşmaktadır. Bundan dolayıdır ki, devletine ve milletine bağlı olan hiç bir Türk vatandaşı şehitlerini ve gazilerini görmezlikten gelemez. Ey şeref abidesi, bir an bile tereddüt etmeden bizler rahat edelim diye nefesini veren şehidim, gazim unutmayınız kalbimizde yeriniz apayrı. Sizlere imrenen gözlerle bakıyoruz. Gözlerinizdeki ışıltı bizleri tarihimizin derin destanlarına alıp götürüyor. Ve yine unutmayınız; emanetiniz emanetimizdir. Gözünüz arkada kalmasın. Sizlerin sahip çıktığı gibi bizlerde kanımızın son damlasına kadar sahip çıkacağız. Bu vatanı namerdin elini dedirtmeyeceğiz. ‘Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz.’ diyerek yollarına devam eden gazilerimizin ebediyete kadar bu aşk ve azimle yürümelerini diliyor, Başta Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere; bu mücadeleye iştirak eden büyük Türk ordusunun kahraman mensuplarını, onu her şeyiyle destekleyen aziz Türk Milletini ve vatanları uğruna hayatlarını feda eden demokrasi şehit ve gazilerini, ülkemizin sessiz kahramanları olan bütün şehit ve gazilerimizi sevgi, saygı, anıyor, hürmetle bir kere daha yürükten selamlıyorum” ifadelerini kullandı.

ŞEHİTLİK ZİYARETİ

Yapılan konuşmaların ardından, Cumhuriyet Meydanı’ndaki tören sona erdi. Tören sonrasında gazilerle birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi. Törene katılanlar, daha sonra Asri Mezarlık’ta bulunan Şehitlik’e geçti. Buradaki törende, şehitlerin mezarları başında dualar okundu. Katılımcılar, duaların okunmasının ardından şehit kabirlerine kırmızı karanfil bıraktı. Tören daha sonra sona erdi.