Baz olarak Yayla’yı alsam da aslında tüm kıyı sorunlarımız aynı ve maalesef çözümsüz. Yıllardır tartışıp duruyoruz belediyeler sahili taşımaktan, çözüm üretmekten çok uzak. Sahillerimizde  yerel yönetimlerin kurulabilmesi bir bütçeye sahip olması ve hükümetlerce tüm sahillere yazın artan nüfusları baz  alınarak yardım ve destek verilmesi. Bölge milletvekillerimiz bir kanun teklifi ile, aslında tüm Türkiye’nin kanayan yarasına parmak basabilirler. Yazın 25.000- 30.000 olan sahiller kışın 1000- 2000 kişiye düşüyor .Ancak bu rakamlar bile çoğu sahilde orta ölçekli bir kasabadan fazla olabiliyor. Keşan sahilleri kışın çoğu köyden fazla insanı barındırıyor.

Ben sizlere çözümsüzlükler ve nedenleri konusunda aydınlatmaya çalışacağım. Amacım asla kişi, kurum, bölge insanı yada yapısını küçük düşürmek değil, aksine az da olsa uç örneklemelerle konulara dikkat çekmektir.

Evet Keşan kurumları ister seçilmiş isterse atanmış olun, suçlusunuz.

Çünkü Yayla’nın özellikle ne kadar  büyüdüğünün farkında değilsiniz. Çalışmıyorsunuz, bilgi güncellemesi yapmıyorsunuz, doğru kadro kuramıyorsunuz. Doğal olarak da ne çalışıyor ne de çözüm üretebiliyorsunuz. Önce doğru bilgi, sonra sorunu görmemek ve çözüm.

Süreç bu olmalı.

YAYLA ERİKLİ KIYASLAMALARI;

Önce  buradan başladım geçen sene, pandemi nedeniyle zaten tüm halk sıkıntıdayken ben de  tuz biber ekmek istemedim. Erikli Yayla ne kadar insan, bina barındırıyordu? Elektrik şirketinden bilgi almak istedik abone sayısı ile ilgili ancak öyle karmaşık bir sistem kurmuşlar ki bize rapor veremediler. Bir  meclis üyemizden  su abone sayısını istedik. 

Erikli: 3450, Yayla: 3545, Danişment: 325 bilgisi geldi.

Olamazdı. Biz Erikli’den Danişment’le beraber bu kadar büyük olmamalı idi. Araştırmaya devam ettik. Belediyemize gittik. Panoda rakamlar ise şöyleydi: Erikli 4973 mesken, 209 işyeri, Yayla Danişment hattı ise 4738 mesken 114 işyeri.

Bu sefer  bilgi edinme hakkımız kullanıp resmi yazıyla istedik bilgileri. Erikli 5372 ev ve işyeri toplamına karşın, Yayla-Danişment hattı 4903 ev ve işyeri çıktı. Bu kadar  farklı verilerin neden oluştuğunu öğrenmeye çalıştık. Ve şu sonuca vardık. Aslında bölgede uzun yıllardır güncelleme yapılmıyordu. Bu rakamlar tahminen 5 ya da 6 yıl önceki veriler olmalıydı. Çünkü geçen sene Yayla Danişment su abone sayısı şifai bilgiyle 6488 idi. Doğruluğu gözlemlerimize göre çok mantıklıydı. Çünkü Yayla’da Marin City , Ali’nin yeri, Egelife ve Ofline inşaatları kayda girmemiş ve Danişnment’te inşa edilen biten ya da yarım devam eden 300’e yakın ev kayıt dışıydı…

Yayla-Danişment hattı bu sene 7.000’in evin üzerine çıktığını düşünüyoruz.

ÇIKAN SONUÇ ŞU: YAYLA–DANİŞMENT HATTI  ERİKLİ’DEN BÜYÜKTÜR.

Şimdi soruyorum atanmış ve/veya seçilmiş yöneticilerimize;

İlçe Sağlık Müdürlüğü, sizler bu veriler karşısında hala Erikli’ye 3 doktor 1 hemşire gönderirken Yayla insanını ne olarak görüyorsunuz? İnsan sağlığına ilgi bu mudur? Üstelik Yayla’nın 20 senedir sağlık ocağı bile var. Neden ilgisizsiniz? Çoğunuzun yeterli liyakat ve bilgiye sahip olduğunuzu varsayıyoruz. Neden Yayla insanlarının sağlık sorunlarına bu kadar duyarsızsınız?

Orman İşletme Müdürlüğü, sizler orman alanlarının temizlenmesi ve orman vasfı  çeşitli nedenlerle kaybolan alanları neden takip edip tekrar ormana kazandırmazsınız? Ve çok merak ettiğim konu. Siz neden Edirne’ye değil de Çanakkale’ye bağlısınız.Yayla’da kiraladığınız mesire alanı dolaşıyor musunuz? Kiralama şartlarına uygun mu, görüyor musunuz? Mesela deniz kıyısını da kiraladınız mı o tesise? Orman vasfını yitirmiş alanları ağaçlandırmayı düşünüyor musunuz?

Banka yöneticileri, Yayla’mız yazın bölgedeki çoğu ilçeden daha kalabalık. Üstelik bölgenin en büyük limanı bizde ve en az 250 tekneye ev sahipliği yapıyor. Yayla’da 2 pansiyon, 100 civarında apart ve en az 800 civarında  ev iç turizme hizmet veriyor. Şunu diyebilirsiniz Erikli ve Yayla’da ikamet edenlerin çoğu emekli memur, günlük para arzı az olabilir, emisyon yetersiz kalabilir, kabin güvenliğinde sorun çıkabilir. Bunların hiçbiri çokça gerçekçi değil, nüfus yapımıza göre; Yayla kışın bile onlarca köyden ve hatta Erikli’den daha aktif. Bakın Mart ayı Erikli’de yerel tek bir market çalışırken, Yaylada 2 yerel marketin yanında 2 A101, Şok ve Migros açıktı. Erikli’de 4 bankamatik varken neden bizde hiç yok? Ben bunun liyakat sorunu olduğunu düşünmeye başladım. İşini iyi yapamayan arkadaşların küçük kasabalara gidişleri hızlanmalı artık.

PTT ve kargo şirketleri, sizler de suçlusunuz. Gönderilerimiz ve mektuplarımız Yayla’ya gelmiyor. Ve açıkça getirmeyeceğinizi bize söylüyorsunuz. Ama bildirilerinizde kargonuz dağıtıma çıktı demeyi biliyorsunuz.Göndericiye, götüremeyeceğinizi deklare etmiyorsunuz. Bence artık dürüst olun. Siz PTT'ciler, bana 3 sene önce şu itirafı yapmıştınız. Mektup gelince ‘adresinde bulunamadı kaşesini basıp geri gönderiyoruz’ demiştiniz. Yapmayın, haber alma özgürlüğümüzü kısıtlamayın. Artık Yayla’da kışın bile en az 400-500 aile kalıyor. Ve ben size kızıp meydana grafikerlerime Yayla haritasını çizdirip astırdım. ‘Tüm site isimler ve sokakları artık yazılı orada’ bulmadık diyemeyeceksiniz. Zabıta büromuzun yanında görebilirsiniz. 

Ve son belediyemiz, aslında  size çok daha uzun bir yazı hazırladım, buraya sığmaz onu ayrıca yine yayınlayacağım elbette. Sahiller ve Yayla ile ilgili bir Master Plan şart. Ve sizde  bunu yapabilecek kadroları göremiyorum. Ya da kendinizi gösteremiyorsunuz. En başta Yayla ve Erikli hakkında net bilgilere sahip değilsiniz maalesef. Kadrolarınızı çalıştırıp tüm bilgileri bir an önce güncelleyin bence. Kısaca sıralayayım, sahillerimiz eskiden temizleniyordu, şimdi yok. Sahilimizde cankurtaran kulesi vardı ve cankurtaranımız da vardı, şimdi yok. Yangın istasyonumuz yok, yangınlara zamanında gelemiyorsunuz. Daimi büronuz yok, halkın taleplerini alamıyorsunuz. Kumsal sorunumuz sanırım hiç umurunuzda bile değil, doğru girişimlerde bulunmuyorsunuz.

En kızdığım husus, Marin City önündeki çocuk parkını bir işletmeye nasıl verirsiniz? Çocukları hiç mi sevmiyorsunuz? Neden oraya çocukların eğleneceği bir alan yapmadınız? O alan planlarda çocuk parkı gözüküyor tadilat planı yapıp vasfını değiştirdiniz mi? Kılıfına uydursanız da Yayla bu adımınızı asla unutmayacak.

İkinci kızdığım husus, belediyeler, STK’lar ve halka gözlerini kapamamalı hiçbir zaman. Kütüphane alanı istedik 2 senedir çıt yok. 3 sayfalık acil yapılması gerekli işler listesi verdik. Çıt yok.

Üçüncü kızdığım husus, bizlere misafir muamelesi yapılması. Sayın başkan çöp vergimizi veriyoruz, emlak vergimizi veriyoruz , su paralarını veriyoruz, Keşan esnafına katkı sunuyoruz. Ne  vermiyoruz, ikametgâhımız burada olmadığı için iller bankasından bizim adımıza yardım alamıyorsunuz. Bu orana baktım ama kesin rakamı bulamadım. Sanırım kişi başına 20 ila 50 lira arası. Sayın başkan biz su aboneliği için bile size 2.250 lira civarında para ödüyoruz. Bir  kerelik de olsa en az 12 yıllık iller bankası yardımını size veriyoruz yani. Dedim ya belediyemize ayrı sayfa açacağız. Ama atık istasyonumuzun çalışmadığı ya da randıman vermediği konusu kafamızı çok karıştırıyor. Elimizde  bazı raporlar var ve biz  belediyemizden atık su ve deniz suyunun tahlil sonuçlarını yayınlamasını bekliyoruz. Son 3 sene hariç her sene bu sonuçlar yayınlanıyordu. Ha  gayret  sayın başkan halk sağlığını düşündüğünüzü ispat edin ve yayınlayın şu su analiz raporlarını.

Yayla’da sorun çok ama Keşan’da da suçlusu çok.

Umarım kimseyi kırmadan meramımızı anlatabildik. En derin sevgi ve saygılarımla.Sürçü lisan ettik ise affola.