Dr. Fatma Çalik Orhun

Belediye binası, parklar, çeşmeler, spor sahaları, su yolları, mezbaha ve işyerleri yaptıran Ahmet Hamdi Bey, imar konusunda da Keşan’ın önünü açmış, şehre elektirik gelmesi için çalışma başlatmış ve İbrice’de düzenlenen plaj eğlenceleri ile Keşan halkını sahil kültürüyle de tanıştırmıştır.

Her ne kadar Keşan’a çok değerli hizmetleri bulunsa da kıymeti pek bilinmeyen Belediye Başkanı Ahmet Hamdi Bey ile Kaymakam Saadettin Bey’in öyküsünü Tarihçi Dr. Fatma Çalik Orhun kaleme aldı.

1930 SEÇİMLERİNDE KEŞAN

1930 Türkiye’de ikinci kez çok partili hayata geçme denemelerin yaşandığı yıl olmuştur. Türkiye’nin ikinci muhalefet partisi bu yıl kurulmuştur: Serbest Cumhuriyet Fırkası! (SCF) Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulduktan sonra Keşan’da da teşkilatlanması gerçekleşmiştir. Aslında Keşan’da teşkilatın kurulması biraz Cumhuriyet Halk Fırkası'nın (CHF) içindeki hiziplenme sonucu olmuştur. Keşan’da Cumhuriyet Halk Fırkası’ndan ayrılarak Serbest Cumhuriyet Fırkası’nı kuran kişiler, fırka yönetiminde fikirlerine önem verilmediği, teşkilat yönetiminde aynı kişilerin bulunmalarının partiden ayrılmalarına neden olduğunu görevli mebuslara bildirmişlerdir. 1930 yılında Keşan’da Cumhuriyet Halk Fırkası Kaza İdare Heyeti Reisi Enezli Hüseyin'dir ve Keşan Belediye Başkanı Zati Yörüker’in yerine aday gösterilmişti. Bunun üzerine Zati Yörüker ve 16 üye CHF'den istifa ederek SCF'nin kuruluşuna öncülük etmiştir. SCF’nin Keşan’da kuruluşuna Bezzaz Muhlis Bey, Arif Bey, Yaşar Bey, Pomak Ali, Emin Bey, İbrahim Bey, Ahmet Bey, Hamdi Bey, Şaban Bey ve Bekir Bey gibi ismler yer almıştır. 1930 Eylül ve Ekim aylarında yapılan Türkiye’nin ilk yerel seçimleri Keşan’da çok hareketli geçmiştir. Eylül’ün son haftası Keşan’da oy kullanma süreci başlamış ve seçimleri Cumhuriyet Halk Fırkası'nın 358 oyuna karşılık 959 oyla Serbest Cumhuriyet Fırkası kazanmış ve eski Belediye Başkanı Zati Bey tekrar belediye başkanı seçilmiştir. Fakat seçimler yargıya taşınmış ve danıştay tarafından seçim feshedilerek 10 Ocak-1 Şubat 1931 tarihinde yenilenmiştir. Yenilenen seçimi Ahmet Hamdi Bey kazanmış ve Keşan Belediyesi tekrar Cumhuriyet Halk Fırkası'na geçmiştir.

Halikanlar Keşan’da

1930lu yıllarda Türkiye’deki iç iskan politikalarından biri de göçebe halkların yerleşik hayata geçirilmesi olmuştur. Bu kapsam Kürtleşmiş Türk aşiretlerinden olan Halikan aşireti Trakya ve Aydın’a nakledilerek serpiştirme suretiyle iskan edilmiştir. 1930 yılında İran’dan Türkiye’ye gelen Halikanlar 405 ailedir. 1932 yılında Halikan aşiretinden Edirne’ye 100 aile gelmiş ve 100 ailenin 35’i Keşan’a sevk edilmiş ve her bir hane Keşan’ın ayrı ayrı köylerine iskan edilmiştir. Kendilerine arazi ve ev verilmiş ise ziraate vakıf olmadıklarıdan dolayı bunların arazisii imece usuluyle işlenerek gelen göçmelere yardım edilmiştir.

Keşan’da Fırtınalı Modernizasyon Başlıyor

Genç Türkiye Cumhuriyet’i uzun bir savaş dönemininin ardından her alanda olduğu gibi bayındırlık alanında büyük eksiklikleri ve ihtiyaçlara sahipti. Öncelikle idari taksimat düzenlendi.1930 yılında 1580 sayılı Belediye Kanunu ile nüfusu 2000’i geçen yerlerde Belediye kurulmasına dair kanun çıkarıldı. Çıkan bu kanunla Keşan’da Belediye kurulmuş ve artık Keşan’da kasabadan şehir görünümüne dönüşüm başlamıştır. Keşan’da çağdaş bir kent görüntüsü ve altyapısına yönelik çalışmalar başlamıştır. 1930lu yıllarda başlayan çalışmalar kısıtlı bütçe ve imkanlarla oldukça yavaş ilerlemekteydi. 1934 yılına gelindiğinde imar işleri hızlanmış ayırca salgın hastalıklarla mücadele de başlatılmıştı. Keşan merkez ve bütün köylerinde büyük bir temizlik hareketine girişilmiş ve kireçle badana yapılmıştır. Kazadaki temizlik Kaymakam Saddedin ve Belediye Başkanı Ahmet Hamdi beyler tarafından yakından ve titizlikle takip edilmiştir. Günler geçtikçe Keşan’da imar faaliyeti artmakta, eski ahşap evler yerlerini modern, kargir binalara bırakmaktadır. Keşan’da ilk betonerma binayı kasabanın tam orta yerine 1934 yılında belediye yaptırmıştır. Binanın üst katı Ziraat Bankası ile Ziraat Kredi Kooperatifi yer almış, alt katı da 3 ayrı dükkan halinde kiraya verilmiştir. Belediyenin yanı sıra Keşan halkı da kasabayı güzelleştirmek için yeni yeni yeni binalar yaptırırken diğer taraftan da belediye azami gayret sarfederek halkın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadır. Yine 1934 yılında kasabada asri bir mezbaha ve birçok çeşmeler inşa edilmiş, mevcut çeşmelerin su yolları tamir olunmuş, kasabanın en güzel yerinde bir spor sahası tanzim edilmiş, güzel bir park yapılmış ve parka bir de Atatürk büstü yapılması yönünde karar alınmıştır. Belediye tarafından birçok yeni iş yeri binası yaptırılmıştır. Diğer yandan kasabanın planlı bir şekilde imar hareketlerine devam edilmesi için şehir planı ve haritasının yapılması için bütçeye tahsisat koyulmuş ve ayrıca elektrik olmayan kasabaya elektirik getirilmesi içinde çalışmalara başlanmıştır.

1935 tarihli bir haberde Keşan’daki imar işleri şu cümlelerle ifade edilmektedir. “Keşanda gördüğüm imar faaliyetide ayrıca kayda şayandır. Kaymakam ve Belediye Reisi başbaşa çalışıyorlar. Keşan’ın ortasına güzel bir park ve havuz yapılmıştır. Bu iki gencin Keşanı pek yakında daha düzgün ve güzel bir şehir haline getirecekleri ümid edilmektedir. Bu sene çok mühim olan su ve harita işlerini ele almışlardır.”

“HATTA KASABANIN ÇERÇEVESİNDEKİ YÜCE DAĞLARIN ADI DA KURUDAĞDIR!”

Erken Cumhuriyet döneminde Keşan’ın iki önemli sorunu vardır; su ve elektirik. Suyun da elektiriğin de Keşan’a gelmesi için çalışmalara başlanmışsa da netice almak için daha on yıllık bir süre gerecektir.

Keşan’da başlayan bu imar faaliyeti çerçevesinde 1937'li yıllara gelindiği çizilen harita ve planlarla artık şehirin imarı daha modern bir hal almaya başlamıştır. Öncelikle şehrin içinde yer alan esnaf için şehir merkezinden ayrı bir konumda bir çarşı tasarlanmış ve buraya nakledilmiştir. Keşan’da Borsa ve iki katlı bir hal yapılmıştır. Diğer yandan tahta evlerin yıkımına başlanmış ve belediyenin de desteği ile belli bir plan dahilinde taş binaların yapımına başlanmıştır. Şehrin imarının yanı sıra temizlik ve çevre düzenine de önem verilmeye başlanmış ve çöp kutuları şehrin sokaklarına konulmuştur. Sokak ve caddelere akan pis suların ana lağımlara bağlanmaya başlanmıştır.

Dönemin basınında ilgi çekici bir diğer haberde Keşanlıların plajla buluşması olmuştur. Yaz dönemini anlatan haberde; “Yaz gelince Keşan’da bağ, bahçe gezintileri başlar, sebze bahçelerine ve yakın köylere toplu gezintiler yapılır. Temiz açık kırlarda ağaç gölgelerinde eğlentiler olur. Her gün akşam serinliğinde hastane civarında piyasa edilir. 1935 yazında Keşan halkı plajla tanışmıştır. Kaymakam, Belediye Reisi başta olmak üzere her hafta otuz km mesafedeki İbrice sahiline gidilmektedir. Deniz ve kum banyolarından sonra sahilde mahsus yaptırılmış gölgeliklerde yemekler yenilmekte, oyunlar tertip olunmakta çok samimi ve güzel vakit geçirilmektedir. Biraz uzak olmakla beraber otomobille gidiş, gelişler de ayrıca bir zevk vermektedir.” ifadeleri yer almaktadır. Demek ki Hastane Caddesi'ndeki "turlama" geleneği 1935'lere kadar uzanmakta.