HABER MERKEZİ

Süleyman Zâtî Efendi’nin hayatı, eserleri ve düşünceleri üzerine 2005 yılında doktora çalışması yaptığını belirten Şimşek, Zâtî Efendi’nin, 18. yüzyılın önde gelen mutasavvıf şairlerinden biri olduğunu, Türk edebiyatında da önemli bir yere sahip olduğunu ifade ederek, aslen Gelibolulu olsa da Keşan’da tekkesini kurmuş, uzun yıllar burada faaliyet göstermiş ve vefat etmiş bir gönül insanı olduğunu kaydetti.

NE YAZIK Kİ KEŞAN HALKI ZÂTÎ EFENDİ’Yİ UNUTMUŞTUR”

Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Selami Şimşek, bu konuda şu açıklamalarda bulundu: “Edirne’nin gönül sultanı Hasan Sezâyî-i Gülşen’i, Keşan’ın ise Süleyman Zâtî Efendi’dir. Ne yazık ki Keşan halkı Zâtî Efendi’yi unutmuştur. Süleyman Zâtî Efendi’nin hayatı, eserleri ve düşünceleri üzerine 2005 yılında doktora çalışması yaptım. Zâtî Efendi, 18. yüzyılın önde gelen mutasavvıf şairlerindendir. Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Osmanlı döneminde defalarca elle yazılan ve üç kez matbaada basılan divanının yanında altı kıymetli eseri daha vardır. Aslen Gelibolulu olsa da Keşan’da tekkesini kurmuş, uzun yıllar burada faaliyet göstermiş ve vefat etmiş bir gönül insanıdır. Celvetilik tasavvuf yolunun kurucusu Aziz Mahmud Hüdâyî’nin yolundan olup, Ruhu’l-Beyân tefsiri ile meşhur İsmail Hakkı Bursevî’nin öğrencisidir. Başta oğlu Hüseyin Şâhî Efendi olmak üzere Edirneli Ali Senâî Efendi, Şeyh Mustafa Efendi, Şeyh Seyyid Ebûbekir Efendi ve Ârif Efendi gibi sûfîler, şairler yetiştirmiştir.”

SÜLEYMAN ZÂTÎ EFENDİ ADINA BİR ANIT MEZAR YAPILMASI OLDUKÇA YERİNDE OLACAKTIR”

Keşan’ın böylesine kıymetli ilim, irfan ve edebiyat insanına bugüne kadar onca girişimine rağmen yetkili makamlar tarafından gereken ilgi ve alakanın gösterilmediğini ifade eden Şimşek, bu gönül insanının uzun araştırmalarına rağmen kabrini, türbesini Keşan’da tespit edemediğini, kaynaklarda Bulgar İstilası sırasında yıkıldığı belirtilmekle birlikte Cumhuriyet dönemi roman yazarlarından Safiye Erol tarafından 1940’lı yıllarda Yörükoğulları Âile Kabristanı’nda bizzat görüldüğünü belirtti. Keşan’ın dördüncü belediye başkanı rahmetli Hüseyin Zati Yörüker’in bu gönül sultanı ile bir bağının olabileceğine de işaret eden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hüseyin Zati Yörüker’in babası Mustafa Bey’in Süleyman Zati ve onun oğlu Hüseyin Şâhî’nin isimlerinden mülhem evladına ‘Hüseyin Zati’ ismini vermiş olabilir, ailesinin onunla bir manevi bağlantısı da bulunabilir, ayrıca kabrinin de bu âile mezarlığında olması ihtimal dahilindedir, bu sebeple orada Süleyman Zâtî Efendi adına bir anıt mezar yapılması oldukça yerinde olacaktır.”

Süleyman Zâtî ile ilgili hazırladığı külliyat niteliğindeki eserin yayımlanması için Edirne Valiliği’ne sunduğunu da belirten Şimşek son olarak yetkililerden Keşan’daki kültür, sanat, eğitim vb. Kurumlarından birine onun isminin verilerek yaşatılması, vefa borcunun ödenmesini gerektiğini istirhamında bulundu.