Bir türkü söylerim köyüme dair
Çarıklı, dövenli günlere dair
Karasu Çayı’ndaki göçmen kuşların
Meriç Boyları’na göçüne dair.
*
Söylediğim türkü candan, yürekten
Şikayetim yoktur asla felekten
Ezilsem, büzülsem, geçsem elekten
Türkümü söylemekten vazgeçemem ben.
*
Bildiğim bu yerin toprağı taşlı
Kim demiş taş altın, killi kıraçlı
Yolları toz toprak, tezekle kaplı
Bu köye bir göç var, gönüller yaslı
Söylediğim türkü bunlara dair
*
Yıl 1924, Anadolu nâr
Ferman etmiş Atatürk: “mübadele var! "
Göç yolu insan dolu; arabalar dar
Turna kuşu, turna kuşu, senden ne habar?
Bizim burda, her kanatta birkaç yetim var
Söylediğim türkü bu göçe dair
*
Cumhuriyet kurulmuş, yürekler gülşen
Bir yaz günü, gönülde şafak sökerken
Radiboş, Kayalı, Çatak... Belen’den
Çoluk çocuk, dul, yetim açarak yelken
Konmuşlar buraya kuşlar kadar şen
*
Manda-öküz arabası,sonra da tren
Uzunköprü istasyonu durmuşlar biran
Keşan’a gelince vermişler siren
Karasu'ya benzer dere görünce
Köprünün etrafında yapmışlar fren.
*
Peşkirler üstünde tarhana yerken
Analar çocuklara süt kaynatırken
Burası iyi mi kötü mü derken
Salmışlar sığırları çayıra erken
Isını vermişler buraya birden
*
Söylediğim türkü bunlara dair
Mübadele denilen bir göçe dair..
**
Bırakıp geride bağ bahçeleri
Doğdukları çift katlı tahta evleri
Tarlayı, sığırı ve keçileri
Karasu boyundaki değirmenleri

Gözleri buğulu çocuklar gibi
Demişler: "Elveda canım Rumeli!
*
Viraneye dönmüş bu topraklarda
Zaman; ah, vah! çekmek zamanı değil
La havle! çekerek yaşananlara
"Başlamalı" demiler yeni hayata
*
Boyunduruğu takıp öküz boynuna
Geçmişler sırayla saban ardına
Çoluk-çocuk, genç-yaşlı,kadın-kız-kızan
Avuç avuç ter dökmüşler kuru toprağa
*
Demişler;"Burada yerleşmeliyiz
Toprağı gergef gergef işlemeliyiz
Zümrüdi Anka Kuşları gibi
Külümüzden yeniden dirilmeliyiz! "
Yepyeni türküler söylemeliyiz!
*
Böyle yerleşmiş atalar bu topraklara
Ve geçmişte kalan günler adına
Vasiyet etmişler evlâtlarına:
-Araştırıp bulsunlar diye torunlarımız
Neden "Altıntaş" dedik köyün adına!!
...............*.........