BÜLENT SAYLAM

Yeni üretim döneminin tüm çiftçilere hayırlı olması dileklerini ileten Açar, “Önümüzdeki üretim sezonunun başındayız. Üreticimiz bu anlamda; nelere dikkat etmelidir. Neleri doğru yapmalıdır. Konuları hakkında bir değerlendirme yaparak konuya açıklık getirilmesinde fayda vardır. Her şeyden önce üretici; geçmiş üretim sezonunu gerek iklimsel anlamda olsun gerekse üretim teknikleri anlamında olsun değerlendirerek yeni üretim sezonuna başlamalıdır. Nitekim uzun yıllar dikkate alındığında ilk defa özellikle hububat ekilişlerine bu kadar bir gecikme ile başlanıldığı görülmektedir. Aslında gecikme de söz konusu değildir. Bu konuda herhangi bir panik yapılmamalıdır. Zamanı şimdi gelmiştir. Uzman kuruluşlarımız da; bölgemiz genelinde hububat ekiliş tarihlerinin 15 Ekim - 15 Kasım tarih aralığında yapılmasını tavsiye etmektedirler. Son yıllarda iklim değişiklikleri de dikkate alındığında ekimlerin Kasım ayı içerisinde yapılmasına da dikkat edilmelidir. Geçmiş üretim sezonunun özellikle kış döneminin ılık ve de takip eden mevsim ve aylarda da yeterli yağışların düşmemesi neticesinde hububat üretim alanlarında ciddi sorunlar yaşanmıştır. Bir anlamda kuraklıkta devam etmektedir. Her ne kadar son günlerde yağışlar düşmüş olsa da iyi bir tohum yatağı hazırlanması anlamında yeterli yağışlar düşmemiştir.” dedi.

PLANLAMA, TARIMSAL ÜRETİMDE DE ÖNEMLİDİR

Tecrübelerin dikkate alınarak işin başında doğru bir planlama yapılarak işe başlanması gerektiğini kaydeden Lütfü Açar, şunları söyledi: “Planlama, tarımsal üretimde de önemlidir. Hedeflenen üretimlere ulaşmakta değişen iklim şartları da dikkate alınarak üretim planlaması ekim öncesi devresinde yapılmalıdır. Bu anlamda; ekim öncesi hazırlık döneminde doğru işler yapılmalıdır. Akabinde ekimle birlikte de yine hedeflenen üretimler doğrultusunda özellikle gübreleme programı yapılmalıdır. Bölgeye adaptasyon sağlamış tohum kullanılmalıdır. En önemlisi de doğru ekim metotları ile ekim yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki; ekim döneminde yapılan eksik uygulamaların ileride telafisinin de mümkün olmadığı bilinmelidir. Neticesinde ekimle birlikte eksik ve de yanlış uygulamalar verimin %20-25 seviyelerinde eksik gerçekleşmesine neden olmaktadır. Bu ise ciddi bir durumdur. Özellikle üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Aslında üretim izlenebilir olmalıdır. Çünkü geçmiş üretim sezonu değişen iklim şartları da dikkate alınarak değerlendirildiğinde; dekara 300-350 kg ile 600-650 kg verim aralığında üretimlerin olduğu da görülmüştür. İşte bu konu ilgili kesimler tarafından ele alınmalı ve üretici bu doğrultuda yönlendirilmelidir. Düşük verim neden alındığının yanında yüksek verimlerin ne şartlarda alındığı değerlendirilmelidir. Üretici ekonomik davranmalıdır. Çünkü tarımsal üretimin pahalı bir işlev olduğu unutulmamalıdır. Bu itibar iledir ki ekim öncesi hazırlık devresi olsun akabinde de ekim devresi olsun bu anlamda önemli devrelerdir. Bir anlamda maliyetlerin verimle ilişkilendirildiği devrelerin bu devreler olduğu bilinmelidir. Marjinal fayda işin başında planlanmalıdır. Bu itibar iledir ki tarımsal üretimde de planlama önemlidir. Yeni üretim sezonunun başta üreticimize, bölgemize ve de ülkemize hayırlı olsun.”