İlçemiz Mecidiye sahilinde irili ufaklı 10’dan fazla yapı kooperatifi 20 yılı aşkın bir süredir bu bölgedeki arazileri mülk edinmiş, bu alanın yapılaşmaya açılacağı düşüncesinden hareketle faaliyetlerini sürdürmektedir. 

Birçok kooperatif üyesi arazilerinin aralarında parsellenmesi sonucu kendi alanlarında prefabrik yapılar inşa etmiş, yine birçok mülk sahibi arazisini gayri resmi bölerek satışını gerçekleştirmiş, alan kişiler bu alanlar üzerinde prefabrik yapılar, birçoğu betonarme yapılar inşa etmişlerdir. 

2018 yılında çıkarılan imar affı ile bu yapılar resmiyet kazanmış ve “yapı kayıt belgelerini” almışlardır. Nitekim sahil şeridinde üç binden fazla yapı bu halleri ile kabul edilmiş, bölge bu haliyle yapılaşmaya fiilen açılmış durumdadır. Ancak, hiçbir altyapı hizmeti sunulmamaktadır. Verilen elektrik ve telefon hizmeti de tam olarak yasallığa kavuşturulmuş değildir. 

2002 yılında bölgede Askeri yasak bölge, imar kanununa muhalefet, çevre kirliği ve SİT alanına yapı inşa edilmesinden hareketle yıkım işlem yapılmış, 30 kadar yapı yıkıldıktan sonra işlem bir anda durdurulmuş, olan yapıları yıkılan 30 kişiye olmuştur. Diğer yapılar varlığını sürdürmüş ve 2018 yılında çıkarılan yasa ile de yasal hüviyetlerine kavuşmuştur.

2020 yılında da 31 Aralık 2017 tarihinden sonra yapılan yapıların yıkım işlemi başlatılmış, 20 den fazla yapı yıkılmış veya yıktırılmış, diğer yapıların da İl Özel İdaresi tarafından yıkım kararları alınmış, yıkılacağı söylenmektedir.

Bu arada Mecidiye sahili MUÇEV denen bir firmaya kiraya verilmiş, muhtemeldir ki bu firma tarafından sahil üçüncü şahıslara kiraya verilecek, prefabrikte olsa birçok yapı inşa edilecektir. 

Yine Saros bölgesinde bütün kurallar ve haklar çiğnenerek Doğal gaz transferini sağlayacak liman ve nakil hattı inşa edilmekte, hiçbir kanun tanınmadan büyük bir çevre felaketine ve yıkıma seyirci kalınmaktadır. 

Görünen o ki vatandaşın “şu denizin olanağından kendi zor ekonomik koşullarında ben de yararlanmak için ne yapabilirim” diye girdiği arayışlar, iş yaptım diye övünen idarecilerimiz eliyle yasaklanmakta, yılların birikimi bir günde yerle bir edilmektedir. Ve böylece Mecidiye Sahilinin namusu kurtarılmış olmaktadır.

Üstelik bu yapı inşa edenler hakkında davalar açılmakta, zaten büyük bir iş yükü altında olan yargı önüne dosyalar yığılmakta, vatandaşın mağduriyeti katlanmaktadır.

Devlet adamı olmak kolay iş değildir. Ben yaptım oldu tavırları çözüm üretmemektedir. 50 yıldır bu bölgede süren kangrenleşmiş bir soruna gerçekçi çözüm seçenekleri üretebiliyor musunuz.. Üç bin yapının içinden birkaç tanesini yıkarak çözüm ürettiğini sananlar, aslında bir büyük çözümsüzlüğün girdabında boğulmaktadırlar.