BÜLENT SAYLAM – MEHMET AYTAÇ

Medya Keşan Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Bülent Saylam ve Editör Mehmet Aytaç’ın hazırlayıp sunduğu programda, son günlerde Keşan’da yaşananlar değerlendirildi.

“TÜM DÜNYANIN ATATÜRK’ÜN FİKİRLERİNE İHTİYACI VAR”

Programın açılışında 10 Kasım Atatürk’ü anma programlarından bahseden Bülent Saylam, törenlerle ilgi bilgiler verdikten sonra sözü Mehmet Aytaç’a bıraktı. Törenleri takip ettiğini kaydeden Aytaç, Keşan’daki 2 dakikalık saygı duruşu sırasında çalınan siren sesinin, diğer yerlere göre kısık olduğunu ileri sürdü ve bu konuda çalışma yapılma yapılmasını istedi. Aytaç, daha sonra Atatürk ile ilgili düşüncelerini aktaran Aytaç; “Ulu Önderimiz Atatürk’ü her gün her dakika her saniye arıyoruz, özlüyoruz. Yaşadığımız bu çağda hem dünyada hem de Türkiye’de Atatürk, olması gereken, yaşaması gereken, fikir anlamında yüceltilmesi gereken biri. Bütün dünya şu an Atatürk’ün fikirlerine muhtaç. Bu yolda tüm dünyanın çalışma yapması lazım. Ekonomik, insani yaşam, bilim hem de medeniyet anlamında Atatürk’ün fikirlerine ihtiyacımız var” dedi.

“ESKİDEN BÖYLE SÖYLEMLER YOKTU”

Programın devamında Bülent Saylam, Keşan Belediyesi’nin eski hizmet binasının yıkımı sırasında yaşananlar ve siyasiler tarafından yapılan açıklamaları hatırlattı. Bu açıklamaların ve yaşananların Keşan siyasetine yakışmadığını vurgulayan Saylam; “Eskiden böyle söylemler yoktu. Arşivimiz şurada, açıp bakalım. Kim kime ne söylemiş, nasıl söylemiş? Bu noktada bir trend mi var? Rol modellerden dolayı Keşan siyaseti de genel siyasetin aynası gibi olmaya başladı. Yanlışa yanlışla devam ediliyor” dedi.

“MECLİS’TE NEDEN DİLE GETİRİLMEDİ?”

Saylam, 4 Kasım’da Belediye Meclisi’nin toplandığını hatırlatarak, “Meclis’te dilek ve temenniler bölümünde hiçbir şey söylenmedi. Ardından eski hizmet binasındaki bir dükkânda açıklama yapıldı” dedi. Bunun üzerine konuşan Aytaç ise şu ifadeleri kullandı: “O gün evet meclis devam ederken söküm de yapılıyordu. Hiç kimse kalkıp da dilek ve temennilerde ya da öncesinde bir önerge vererek ‘arkadaşlar, biz şimdi bu arada mecliste toplandık ama bir tarafta da böyle bir durum var. Orada oturan insanlar var bir şekilde boşaltmaya çalışıyor ama üzerlerine yıkılacak. Yanlış bir durum var bunu durduralım’ diye bir baskıda bulunmadılar. O an durdurabilirdi meclis. En azından o gün için durdurabilirdi. İnsanlara o gün sonuna kadar bir süre daha tanınabilirdi.”

“BİZİM İŞİMİZ SORMAK. BİLGİ İSTİYORUZ, VERMİYORLAR”

Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun, düzenlediği basın toplantısı sırasında, daha önceki yıllarda Medya Keşan Gazetesi’nin yine bir yıkımla ilgili olarak manşetten verdiği “Talan, tavan yaptı” örnek göstermesi üzerine konuşan Bülent Saylam, şunları söyledi: “Bu bizim attığımız bir manşetti. 2013 yılının Ocak ayında pazaryeri yıkılmıştı. Oradaki hal binası yıkımı vardı. Orada yıkım sırasında çok büyük şeyler oldu. Vatandaşlarımız oradaki demir parçalarını almak için birbirleriyle yarıştılar. Başkanımız, bizim manşetimizi göstermiş. Teşekkür ederiz. Bize bazen yapıştırıyorlar CHPli gazete diye. O dönem CHP’li belediye vardı ve bizim manşetimiz de buydu. Bazen böyle etiketler yapıştırıyorlar bize. Belediye Başkanı da yapıyor bunu, ima ediyor bazı şeyleri. Biz işimizi yapmaya çalışıyoruz. Toplantıda bir soru sordum. Bana ‘Neden soruyorsun?2 diyor. Biz gazeteciyiz, sorarız bunu. Sizin orada açıklamanız sırasında 15 Haziran’a kadar bütün kiracıların çıkması yönünde bir süre verdiğinizi söylediniz. 15 Haziran’a kadar süre verdiyse belediye başkanı ve 4 Kasım’da bu işlemler başlıyorsa bu tarihler arasında kaç tane düğün yapılmış Köşk Düğün Salonu’nda ve Teras Düğün Salonu’nda diye merak ettim ve sordum, başkanımız 3-4 tane dedi. Merak ettim belediyeye gittim, sordum ama bilgi vermediler.”

Program, Keşan’daki muhalefet ve diğer siyasi partilerin konuya bakış açıları ve değerlendirmelerinin konuşulmasıyla sona erdi.