12 Eylül 1980 TSK’nın ülke yönetimine el koyması sonrasında merhum Turgut Özal tarafından kurulan (ANAP) ilk seçimlerde iktidar oldu. Halk o gün parti ve adayları iyi tanıma şansı olmadı. Kapatılan partiler zaten yasaklı. Edirne ANAP adayı olarak ilk teklifi Celil Tanyolaç’a sundu. İşleri nedeniyle kabul etmeyip bazı arkadaşlara teklif etmeye başladı. Önder Gazetesi sahibi gazeteci Feyzullah Aktan’ı uygun bularak konuyu ona anlattı. Aktan bu teklifi karşısında benim siyasi görüş ve prensiplere “uygun değil” diyerek nezaketle geri çevirdi. Oysa seçilmesi %50 değil %100 garantiliydi. Tanyolaç daha sonra bu teklifi İsmail Üğdül’e getirir ve o bunu kabul eder hatta masraflarını dahi üstlenmeyi taahhüt etmiştir. Aslında bu yazımı doğru veya yanlışlığını tamamlamak için Celal Tanyolaç’ın tamamlamasını çok isterim. Yazımın asıl sebebi siyasette bir pay kapabilmek için BBP Genel Başkanın AKP genel başkanına iltifat ederek “eli bol” partisinden kendini tek başına milletvekili seçtirebilmek, yine aynı MHP Genel Başkanının siyasi prensip ve ilkelere ters olmasına rağmen AKP’nin yanında yer alması ve saltanatı koltuğu korumasından başka tarifi olmaz. Her iki genel başkan seçilmek uğruna ilkelerini terk etmişlerdir. Gazeteci Feyzullah Aktan’ın ne kadar onurlu hareket ettiğini ve milletvekilliği tekliflerini geri çevirdiğini çok iyi anladım.

Onurlu bir adam, susuzluğunu giderdiği kuyuya taş atmaz. O da öyle yaptı. Siyasi yaşamını tek partide kapattı ve dönüşü olmadı. 38 yıl yoldaşı oldum, bana söylediği sözü sizlere yazmadan geçmek istemiyorum. Size düşmanlık edene ayakkabının tekini at çünkü o ikincisi ne zaman gelir diye rahatsızlığı hiç bitmeyecektir. Zaten hayatını yazdığı “Domuz Dolabı” kitabında okurlarına aktardı. Keşan’ın yaşayan tarihine uzun ömürler diliyorum.