BÜLENT SAYLAM

“Güvenli turizm sertifikası kapsamında denetleniyoruz”

Turizm sezonunun başlamasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İşçimen, “2021 yılı turizm sezonunun bölgemize hayırlı olmasını diliyorum. Pandemi nedeniyle, 2 yıldır kayıp yaşanıyor. Alınan son tedbirlerle birlikte vakalarda düşüşler yaşandı ve daha iyi konuma gelindi. Bu durum sezona umutla bakmamızı sağlıyor. 2020 yılında başlayan bir yatırım projemizin devamını bitirdik. Otelimiz, güvenli turizm sertifikası kapsamında denetlenmektedir. Bütün hijyen kuralları, sağlık üniteleri ve revirine kadar her şeyi tamamladık. 2021 yılının daha güzel ve verimli şekilde olmasını bekliyoruz.” dedi.

“REZERVASYONLAR BİZLERİ SEVİNDİRİYOR”

Sezonla birlikte, rezervasyonların başladığını belirten Mustafa İşçimen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelen rezervasyonlar bizleri çok sevindiriyor. Temmuz, ağustos ve eylül aylarında uzun vadeli rezervasyonlar gerçekleştiriliyor. 10-15 günlük rezervasyonlar yapılıyor. Hatta, Almanya’dan bölgemize gelecek insanlar, 21 günlük rezervasyon yaptırmaya başladı. Bölgede bir firmayla çalışmaya başladık ve Makedonya, Sırbistan ile Hırvatistan’dan tatil için talepler gelmeye başladı. Bunlarda 1 hafta ya da 10 günlük rezervasyonlar yaptırıyorlar. Bu bölgemiz açısından son derece iyi oluyor.”

SAROS ÇOK ŞEY KAZANACAK

Bölgede faaliyet gösteren işletmecilere seslenen İşçimen, şunları söyledi: Bu sezon, Saros’a gelen misafirler çok önemli. Çünkü metropole, Doğu Avrupa’ya, Balkanlara en yakın bölge biziz. Bundan ötürü de, işletmelerin kendilerini yenilemeleri gerekiyor. Bu yıl, birçok işletme kendisini yenilemiş durumda. Müşteri psikolojisi ve davranışları konusunda, tüm arkadaşlarımızın dikkatli olması lazım. İnsanları bölgeye bir defalık geliyor diye görülmemeli. Onların bizim aile misafirimiz olacak gibi düşünülürse, Saros çok şey kazanacaktır.”

“DENİZ SALYASI, ALLAH’A ŞÜKÜR BÖLGEMİZDE YOK”

Marmara Bölgesi’nde yaşanan deniz salyası olayıyla ilgili konuşan Mustafa İşçimen, “Deniz salyası, Allah’a şükür bölgemizde yok. Deniz salyasının olmaması, bu yıl bölgeyi müthiş bir yer haline getirecektir. Bu yıl, daha fazla bir yoğunluğun olacağını düşünüyorum. Bizim rezervasyonlarımız ve ev kiralamaları iyi seviyede. Kiralamalar, 15 günlük ve 1 aylık yapıldığını duyuyoruz. Evlerin şuanda yaklaşık yüzde 40’ının kiralanmış durumda. Erikli’nin çıtasının her geçen gün yükseldiğini gösteriyor. Bu da, iyi bir yaz sezonunun geçirileceğinin ışıklarıdır. Bu ışıkları söndürmemek biz işletmecilerin elindedir. Kendimizi iyi şeyler yapmaya yönlendirmeliyiz.” şeklinde konuştu.

SEZONUN 15 EKİM’E KADAR UZAYACAK

İşçimen sözlerine şöyle devam etti: “Turizm Bakanlığı’na bağlı biz ve Erikli Otel olmak üzere iki tesis bulunuyor. Bu tesislere kurumlar tarafından biraz daha ilgi gösterilmesi gerekiyor. Çünkü gelen misafirlerimizi rahat ettirebilmek için kumsal hizmetini de, eklememiz lazım. İnsanlar bunu da bekliyor. Ayrıca, iklimsel değişiklikler nedeniyle, sezonda kaymaya başladı. Ben, sezonun 15 Ekim’e kadar uzayacağını düşünüyorum. Eylül ve ekim ayları, daha sıcak olacak ve hareketli geçecek. Benim umudum her zaman var.”

TURİZM TEŞVİKLERİNDEN YETERİ KADAR YARARLANAMIYORUZ

“Saros Körfezi’ndeki tesisler, turizm teşviklerinden yeteri kadar yararlanabiliyorlar mı?” şeklindeki soruya cevap veren Mustafa İşçimen, sözlerini şöyle tamamladı: “Bölgemiz turizm teşviklerinden yeteri kadar yararlanamıyor. Saros, Türkiye’de bilinen bir marka yolundadır. Marka altında mücadele etmek birlikteliği doğurmaktadır. Saros’u marka yapacaksak, ilk önce Ankara’da bölgenin ne istediğini anlatmamız lazım. Ankara, turizm potansiyeli anlamında bölgeyi yeterince bilmiyor. Çünkü turizm denildiğinde, Ege ve Akdeniz gündeme geliyor. Saros, koruma ve gelişme bölgesi iken; turizm bölgesine geçmesi lazım. Turizm bölgesine geçildiğinde teşviklerin açılması lazım. Biz, yatırım yapıyoruz ama bunun karşılığında herhangi bir teşvik alamıyoruz. Sadece kendi öz kaynaklarımızla yapmaya çalışıyoruz. Sadece ben değil; tüm işletmeler bu şekilde yapıyor. Saros, turizm bölgesi olmuş olsa, teşvikler ve yatırım indirimleri, elektrik gibi destekler gelecektir. Teşvikler yıllar önce vardı. Hatta, 1988 yılında ilk teşviki alan işletmeyiz. Oteli yenilerken ve büyütürken teşvik, yatırım indirimleri aldık. Ama 1993 yılında bu teşvikler kalktı. O günden bugüne teşvik ve destek yok. Kaymakamlık, belediye, kurumlar ve STK’lar olmak üzere hep birlikte Ankara’ya çıkartma yapmalıyız. Bölgenin ilerlemesi için 5 ve 10 yıllık turizm planlaması yapmamız lazım. Sezonun şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.”