AYGÜL KONAR

Yerelde ve ülke genelinde; siyasetten ekonomiye, sağlıktan eğitime, tarımdan turizme pek çok konuya dair soruların yerel basın temsilcileri tarafından yöneltildiği ve bölgenin sorunlarının ele alındığı “Online Buluşmalar” Zoom toplantısı ile saat 20.00’de yapıldı ve Kesanonline.com’un Facebook hesabı üzerinden canlı yayınlandı. 

“İNSANLARDA MUTLULUK KALMADI”

Yerel ve ülke gündemini değerlendiren Gaytancıoğlu, “Biz Türkiye’nin kurucu partisiyiz. Çok ciddi sorumluluklarımız var. İnsanlarda mutluluk kalmadı, huzursuzluk var, mutsuzluk var. Bunu çok yakından görüyorum. Çok basit ihtiyaçlarını alamıyorlar. Çocuğunun istediği çeyrek ekmek köfteyi alamayacak durumda insanları görüyor, gözlemliyorum. Bunu neden söyledim? 14 milyon kişi yoksulluk yardımlarından yararlanırken, bu sayı 21 milyon kişiye çıkmış. Yani aslında olayın temeli bu. Ciddi bir özelleştirme yaptınız. Biz bunların çoğuna karşı çıkmıştık. Haberlerde gördüm bir roman mahallesinin elektrikleri kesilmiş çünkü özelleştirildi, yani karşı çıkamıyorsunuz. Halk bunları konuşuyor. Gündemde inanın bunlar var. Kiminle konuşsak işler çok kötü borcumu ödeyemedim,  eşime pazar parası verdim, yetmemiş, kredi kartının ekstresini ödeyemedim diyor. Esnaf arkadaşımız bazıları emekli inanın ben çoğuna soruyorum, emekli maaşını aldığın zaman ne yapıyorsun diye. Tekele gidip sigara alıyorum diyor. Yani emekli maaşıyla dükkanına bir şeyler almaya, satmaya çalışıyor. Esnaf kuruluşlarına gidiyoruz. Onlar da aynı” ifadelerini kullandı.

“TOPLUMDA BİR GELECEK KAYGISI VAR”

Toplumda ciddi anlamda gelecek kaygısı olduğuna dikkat çeken Gaytancıoğlu, açıklamalarına şöyle devam etti: “Son bir buçuk yıldan beri bunları görüyoruz. İnanın toplumda bir gelecek kaygısı var. Yani şimdi muhalefette erken seçim istemek güzeldir. Sürekli seçim olsun ama Türkiye’yi sürekli seçim atmosferinde tutmakta zor. Ama buradan bir çıkış yok. Çünkü politika aynı. Yani hep aynı yanlışı yaparak doğru bulamazsınız. Esnafın durumu çok kötü. Gerçekten büyük bir bütçemiz var. Gelir kaynakları da çok fazla. Çünkü direk vergi almıyor AK Parti hükümeti.  Bundan önceki hükümetlerde böyle yapıyordu ama oran bu kadar değildi. AKP daha fazla yüklendi. Yani kim sigara içiyorsa, kim telefonla konuşuyor, kim elektrik tüketiyorsa, doğalgaz tüketiyorsa, oradan alınan vergileri artırdı. Yüzde 80 bu şekilde vergi alıyor. Yani vergiler ödeniyor. Çünkü herkes bir şekilde alışveriş yapıyor. Bu toplanan ana vergilerle devletin çarkları dönmüyor. Sigortalı çalışandan işsizlik fonu kesiliyor, işverende işsizlik parasını ödüyor maaşları öderken orada toplanan 115 milyar para vardı. Yani bu para burada bu pandemi de kullanılabilirdi. Yine Merkez Bankası’nın yedekte duran paraları vardı. İşte bunlar pandemi ile kullanılabilecek kaynaklar. Çalışanlarının hepsine yakını yöneticileri haricinde asgari ücret alıyor. Asgari ücret ortalama gelir oldu. Düşünün ilerde çocuğunuz olduğunu, okula gönderdiniz, bir araba alacaksınız. Arabaya mazot koyacaksınız, benzin koyacaksınız, asgari ücretle bunları yapmanız çok zor ki. Ya da üretim yapacaksınız. Üretim maliyetleri son derece yüksek. Böyle bir devlet yönetimi biz hak etmiyoruz. Bizim istediğimiz toplumsal büyümedir. Herkesin bu büyümeden nasibi olmasıdır ben bunu görüyorum, yani insanlarda ciddi bir umutsuzluk var. Özellikle boşanmalar arttı. Yani Türkiye’de ciddi sorunlar varken, biz niye baroların bölünmesi tartıştık?”

ÇIKAN YAPILANDIRMA KANUNUNDA ÇİFTÇİ YOK

Çiftçinin desteklerinin verilmesi gerektiğini vurgulayan Okan Gaytancıoğlu, “Gerekli, işsizliği çözmemiz gerekir. Yani bunları konuşmamız gerekir. Meclis kapanmadan önce yapılandırma kanunu çıktı ve 500 milyar liralık yapılandırma içinde çiftçi yok. 14 gün kapanma önerdik. Onu bile yapmadılar. Eğitim İş şube başkanımız Nedim Zobar bir konuyu gündeme getirdi. Dedi ki, hala Keşan’ın bazı yerlerinde, mahallelerinde, köylerinde internet yok. Varsa da çok zayıf bir bağlantı hızıyla dersleri takip etmek zorunda kalıyorlar öğrenciler. Bu konuda yatırımların eksik olduğunu zayıf olduğunu zaten her fırsatta söylüyorum. Kaldı ki ulaştırma bakanı bürokrat olmasına rağmen sanki AK Parti’nin milletvekiliymiş üyesiymiş gibi plan bütçe komisyonu olsun, Meclis Genel Kurulu’nda olsun siyaset yaptı. Kendisini şiddetle kınadık. Hatta hızlı trenin görüşmeleri ve Uzunköprü’nün tarihi köprüsünde incelemelerde bulunmak için Edirne’ye geldi. Aralık’ta Uzunköprü’ nün tarihi köprüsünün ihalesinin yapılacağını söyledi. İhalenin ne zaman, nerede yapıldığını sorduk cevap alamadık” dedi.

“OSB’ Yİ DESTEKLİYORUZ”

Açıklamasında OSB’yi desteklediklerinin altını çizen Gaytancıoğlu, “OSB’ nin alt yapısı tamamlanıyor. Planlı bir sanayileşme. Biz bunu savunuyoruz. Her fırsatta da savunmaya devam edeceğiz. Yani kurumları zaten yıpratma diye bir konumuz olamaz ama iktidar partisinin her şeyi biz yapıyoruz mantığı çok yanlış. Tabi ki iktidar onlar oldukları için iş takiplerini onları yapacaklardır. Ama biz burada iktidara destek vermeye devam ediyoruz. Özellikle istihdam konusunda onlara destek vermeye devam edeceğiz ve planlı sanayileşme konusunda kaldı ki Keşan’da yapılacak gıda ihtisas OSB tam anlamıyla temiz enerjide kullanacağı için birçok yatırımcıyı da inşallah çeker. Bir an önce biter umarım, çünkü Keşan tam bir çekim merkezi olacak. Çanakkale Köprüsü’nün yapılmasıyla birlikte deniz yolu bağlantısı olacak. Demiryolu bağlantısı yakın yerlerinden geçecek. Yani karayolu zaten İstanbul’a en yakın bide yurt dışı bağlantıları olacak. Biz sonuna kadar destekliyoruz. Yani her şeyi CHP engelliyor diye düşünmeyelim. CHP hiçbir şeyi engellemez. Doğru olmayan şeyleri biz elimizden geldiğince engelleriz” diye konuştu.

“HER ŞEYİ İTHALATLA ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Türkiye’nin atrım ülkesi olduğunu vurgulayan Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “İktidar her şeyi biliyor ve çok samimiyetsizler. Yanlış yapıyorlar. Bu şeker fabrikalarının özelleştirilmesine de böyleydi. Her gün gümrük vergilerini sıfırlıyorlar. Her şeyi ithalatla çözmeye çalışıyorlar. Türkiye tarım ülkesi. Buğday ithal ediyoruz. Korucuköy barajının projesi hazır ama nedense bir çivi çakılmış. Para kazanabileceğimiz yatırımları neden yapmaz? Hamzadere barajını dolaştım, bilgi aldım. Çok mükemmel bir baraj. Ciddi anlamda işlemlerini bitirmiş ama yine tamamlanması için ciddi bir kaynağa ihtiyaç var. Yani şimdi 8 tane uçağı görünce devletteki israfı görünce inanın çok üzülüyorum. Türkiye’deki bütün bakanlıklarda bulunan 130 bin tane kamuya ait araç var. Almanya'da 8 bin tane araç var. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir ülke, yani Suriyelileri düşünüyorum. 40 milyar dolar harcadık oraya, yani 40 milyar doları oraya harcayan iktidar neden Korucuköy barajına destek bulamaz. Meriç Nehri gibi bir niyetimiz var. Oradan su basarsınız, o dolduğu zaman 100 bin dekar alanı sularsınız. Birdenbire orada buğdaydan 300 kilogram verim alırken 700- 800 kilogramlara çıkarsınız. Mısır tarımı yaparsanız, çiftçinin geliri artar. İnsanlar İstanbul’dan Çorlu’dan geri gelir. İnsanlar tarımdan para kazanırsa ne işi var Çerkezköy’de, Çorlu’da İstanbul’da. Asgari ücretli orada çalışacaklarına gelirler,  köylerinde yatırım yaparlar gitmezler ama su olursa bunlar gerçekleşecek.”

“BU YOL GERÇEKLEŞİRSE TURİZM ARTACAK”

Enez karayolunun yapımıyla ilgili konuşan Gaytancıoğlu, “Enez karayolu 2021’de tamamlanacak dediler. Kasım ayında meclis plan bütçe komisyonunda tekrar sordum, burası ölüm yolu yani en azından yaz nüfusu ve kış nüfusu arasında 100 bin fark var. Bu yol gerçekleşirse turizm artacak, kültürü atacak, ticaret artacak, köylere fayda sağlayacak, hatta insanlığa katkı sağlayacak. Sorduğumda 2021 yılı için herhangi bir bütçe ayrılmadığını söylediler. Orada bir tane arabanın kaza yapması, bir kişinin yaralanmasının sorumlusu iktidardır. Bu kadar paraları var kaynakları başka yerlere kullanıyorlar. Alt tarafı bir bölünmüş yol yapacaklar. Şimdi de bahane olarak diyorlar ki işte arazi toplulaştırması yapılıyor. Arazi toplulaştırması ile bunun ne ilgisi var? Karayolunun tekrar ben takipçisi olacağım ve her fırsatta sizleri de bilgilendireceğim” dedi.

“HANİ DEVLETTE DEVAMLILIK VARDI”

Devamında Mecidiye’de bulunan taş ocaklarıyla ilgili konuşan Okan Gaytancıoğlu, “Mecidiye’ de mevcut taş ocaklarının ruhsatları bitince yenilenmeyecek denmişti. Bunu bizzat Veysel Eroğlu söylemişti. Yeni bakana dedim ki devlette devamlılık vardır. Daha önceki bakanımız böyle söylüyordu, şimdi duyuyoruz. Mecidiye’deki yeni ocaklara ruhsat vermiyorsunuz, iyi ama mevcut ocakların ruhsatlarını yenilediniz bir de kapasitelerini artırdınız. Hani devlette devamlılık vardı. Siz samimi değilsiniz dedim. Her fırsatta inanın bunun da takipçisi olacağım ama maalesef Türkiye’de en az işleyen sektör, adalet, yargı. Yine başka bir çevre sorunu olan doğalgaz limanıyla ilgili olduğu gibi bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle maalesef meclis ve dev yargı sistemi de baypass ediliyor” ifadelerini kullandı.

“BÜYÜK BİR ÇIKARMA YAPACAĞIZ”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun FRSU limanı ile ilgili bilgisi olduğunu dile getiren Gaytancıoğlu, şöyle devam etti: “Hatta bizim doğa ve insan haklarından sorumlu genel başkan yardımcımız Ali Öztunç’u davet ettim. Gelecekti ama biliyorsun Elazığ’da deprem oldu gelemedi. Geçen kent konseyi başkanımız Hasan Karagöz ve Bülent Kaçar birkaç açıklamalarda bulundular. Bizde parti olarak destek verdik. İkinci bilirkişi raporu açıklandı ama yürütmeyi durdurma kararı halen çıkmadı. Ali Öztürk ve çok sayıda milletvekili arkadaşım gelmek istiyor. Bilirkişi raporunda 14 tane bilim uzmanı olumsuz dedi. Böyle bir rapor çıktı sonra ikinci keşfe gittik. Sizlerden de birçok arkadaşımız oradaydı. Yani dosyalar verildi ve bilim adamları raporlarını yazsın diye beklendi. 10 Ocak’a kadar süre vardı. Greyderler çalışmaya başladı. Yani bu çok yanlış bir şey. Sayın genel başkan yardımcımız Ali Öztürk’ü buraya getireceğiz. Büyük bir çıkarma yapacağız ama tabii biz şunu istiyoruz, yargının bu sürece müdahil, yargı kararlarına da hükümetin uyması gerektiğini istiyoruz. Çünkü ben o ikinci keşifte özellikle BOTAŞ yetkililerine şunu söyledim, yani FSRU gemileri zaten İskenderun’da çalışıyor. Yani buradaki limanın kapasitesini artırın. Yani siz yılda bir, iki gemi gelecek diyorsunuz ama biz hiç öyle sanmıyoruz. Çünkü Katar’la yapılan bir anlaşma var. Karşı çıkmamıza rağmen doğa katlediliyor. CHP olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız.”

“CİDDİ BİR KAMU YARARI OLMASI GEREKİYOR”

“Mideciye’ deki asgari kampın kaldırılması ve oradaki sahil hattının meradan arsa vasfına çevrildiği konusunda duyumlarla ilgili bir bilgim yok Ama hemen sorarız. Askeri kamplar, askeri tesisler, belirli anlaşmalar çerçevesinde iki ülke tarafından yapılan anlaşmalar gereği oluyor. Bir arazinin meradan başka bir şeye çevrilmesi için mera komisyonunun oluru gerekiyor. Ciddi bir kamu yararı olması söz konusu. Böyle bir kamu yararını ne amaçla yapacaklar? Bunu sorarız. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ ne önerge olarak pazartesi hemen veririz.”

“ERKEN SEÇİM OLURSA TÜRKİYE POLİTİKALARINI DEĞİŞTİRMEK ZORUNDA”

Türkiye’nin yönetilemediğini söyleyen Okan Gaytancıoğlu, “Kanser tedavisi olması gereken hastaya aspirin veriyor hükümet. Artık Türkiye’nin yönetilemediği ortada. Bölgemizdeki çok önemli projelere bile kaynak bulamadığını görüyoruz. Erken seçim olursa Türkiye politikalarını değiştirmek zorunda. Tarım konuştuk, hep ithalattan bahsediyoruz. Bizde üretimden bahsediyoruz. Buna karşılık da buluyoruz. Türkiye’de erken seçim şartları vardır ama 2018’de Türkiye yeni bir rejime geçti. Tek adam rejimine geçti. Yani burada erken seçim olması için Cumhurbaşkanının büyük etkisi var. Çok ucube sistem, Cumhurbaşkanı isterse 45 gün içinde tek başına Türkiye’yi seçime götürebiliyor ya da 301 milletvekilinin buna evet demesi lazım. Ancak erken seçim şartları vardır. Bunu eğer iktidar isterse yapabilir. Yani bizim istememiz ile olmuyor. Biz yarın da bile seçim yapılsa Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm örgütlerimizle hazırız. Zamanında yapılacak bir seçime de hazırız. Türkiye kan kaybediyor, bunu görüyoruz. Gençlere ciddi anlamda işsiz yani yeni politikalara ve dinamizme ihtiyaç var. Yeni ekonomi politikalarına, dış siyasette yeni ataklara ihtiyaç var. Onun için de erken seçim gerçekten zorunludur diyorum. Yani bu iktidarı artık çok yıprandı ve uluslararası piyasalarda bir güvenilirliği yok” şeklinde konuştu.

“DEVLET HASTANEMİZ VAR, DOKTOR YOK”

Türkiye’nin pandemi sürecini iyi yönetemediğini dile getiren Okan Gaytancıoğlu, açıklamalarını şöyle sonlandırdı: “Bakın bugün yine bir kararnameyle genel sağlık sigortası süresi bir yıl uzatıldı. Hani AK Parti sağlık sistemini çok güzel dizayn ediyordu. Önemli olan büyük hastaneler yapmak değildir. İpsala ya gidin bakın çok güzel bir devlet hastanesi var, camları müthiş, giydirmeleri müthiş ama içinde doktor yok. Enez’e gidip tatil yaparsanız birden bire soğuk suya atarsanız kalp spazmı geçirirsiniz yandınız. Doktor yok. Keşan’ a gelmek zorundasınız. Bir ambulans var. Bizim sevgili kardeşimiz Yılmaz Bayraktar geçen vefat etti. Ambulansın gelmesini beklediler yaklaşık 20 dakika kan kaybından öldü. Yani her hastanede bugün bir çocuk doktoru, bir kadın doğum uzmanı, bir dahiliye uzmanı, 1 kardiyoloji uzmanı olmalı. Devlet hastanemiz var, doktor yok. Süloğlu’nda bir tane var çok sayıda hasta bakıyor ama yani bunlar böyle 15 günlük doktorların rotasyonları ile 2-3 günde bir gitmeleriyle olmaz.”